MESEM'i protesto ettikten sonra tutuklanan 16 TİP'li gence kamu davası açıldı
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katıldığı zirvede MESEM uygulaması ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri gerekçesiyle tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16 genç hakkında "görevi yaptırmamak için direnme" ve "basit yaralama" suçlamalarıyla kamu davası açıldı.
2 Aralık’ta, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in de katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi’nin yapıldığı otelde Mesleki Eğitim Merkezleri’ni (MESEM) ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri için tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16 genç hakkında “görevi yaptırmamak için direnme, basit yaralama” suçlamasıyla dava açıldı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, MESEM uygulamasını ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri için tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16 genç hakkında “görevi yaptırmamak için direnme, basit yaralama” suçlamasıyla kamu davası açıldığını duyurdu. Başsavcılığın açıklaması şöyle:
MESEM PROTESTOCUSU GENÇLERE KAMU DAVASI
“02.12.2025 tarihinde İlimiz Bahçelievler ilçesinde bulunan Pullman Otel’de Milli Eğitim Bakanlığı’nca düzenlenen seminer sırasında, yaklaşık 30 kişilik bir grubun konferans salonuna girerek pankart açıp slogan attıkları, kendilerini dışarı çıkarmaya çalışan güvenlik görevlilerine direnerek yaraladıkları, otele maddi zarar verdikleri olayla ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmıştır. Söz konusu olaya ilişkin olarak yürütülen soruşturmada 16 şüpheli tutuklanmış olmakla: Şüpheliler hakkında ‘Türk Ceza Kanunu 265/1, 265/3, 265/4, 86/2-1.cümle, 86/3.e. Maddeleri’ uyarınca ‘Görevi Yaptırmamak İçin Direnme, Basit Yaralama’ suçlarından Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde kamu davası açılmıştır”
“UTANMASI GEREKENLER ÇOCUKLARIN ÖLÜMÜNE SEBEP OLANLARDIR”
3 Aralık’ta Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanan gençlerin aileleri hafta sonu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ile bir araya gelmiş, “Çocukların bu tutumu, bu haklı eylemleri bizi onurlandırıyor. Bundan utanması gerekenler bu düzeni yaratan, MESEM adı altında çocukların ölümüne sebep olanlardır… Çocuklarımız anayasal hakkını kullandığı için içeride. Hepsinin serbest bırakılmasını istiyoruz” demişti. Erkan Baş da şu ifadelere yer vermişti:
“Hukuk çerçevesi içerisinde değerlendirmenin mümkün olmadığı bir durumla karşı karşıyayız. Dolayısıyla meseleyi yargı, yargı pratiği, hukuk, yasalar üzerinden değerlendirme imkanımız gerçekten yok. Herkes şunu bilsin, bu ülkede bir yılda 85 hatta, dün itibariyle 86 evladımızın hayatını kaybetmesini içine sindiremeyen, buna karşı sessiz kalmayı içine sindiremeyen, üstelik devletin denetiminde çalışmaya gönderildiği yerde çocuklar hayatını kaybederken bunu normalleştirmeye çalışan bir iktidara karşı sesini yükselttiği için 16 arkadaşımız şu anda cezaevinde. Tek suçları bu. ‘Çocuklar ölmesin’ sesini Türkiye toplumuna duyurmak için ve bunun doğrudan sorumlusu olduklarına inandıkları bakanın karşısında ifade etmek istedikleri için 16 arkadaşımız tutuklu. Bunu hangi hukuki kılıf içerisine yerleştirmeye çalışırlarsa çalışsınlar değiştiremeyeceklerini bir kere ifade etmemiz lazım ve bu nedenle de 16 arkadaşımızın her biriyle gurur duyduğumuzu, 16 arkadaşımızın her biriyle birlikte ‘Çocuklar ölmesin’ sesini bizlerin de yükselttiğini tüm kamuoyuyla paylaşarak başlamak istiyorum”

