RTÜK Üyesi Keser: Yaptırım kararlarının yüzde 51’i Danıştay'dan vize alamıyor
RTÜK Üyesi Tuncay Keser, “RTÜK’ün yaptırım kararlarının yaklaşık yüzde 51’i Danıştay’dan vize alamıyor. RTÜK’ün hukuk karnesi sınıfta kaldı” dedi.
Keser son 5 yılda Üst Kurulun bilgisine sunulan Danıştay kararlarından, RTÜK’ün “hukuk karnesi”ni derledi.
Bu kapsamda Keser, ulusal düzeyde yayın yapan özellikle haber, haber program, yorum ve tartışma programlarıyla öne çıkan ve içerik ihlalleri gerekçesiyle sıklıkla yaptırıma uğrayan Halk TV, NOW TV, Tele 1, KRT, Habertürk ile ilgili yargı süreçlerini inceledi.
Söz konusu medya hizmet sağlayıcı kuruluşlarla ilgili son 5 yıllık dönemde Danıştay tarafından 142 karar alınırken, kararların 72’si RTÜK aleyhine, 70’i ise lehine sonuçlandı. Bir başka ifadeyle RTÜK’ün yaptırım kararlarının yüzde 51’i isabetsiz bulunarak, Danıştay tarafından iptal edildi.
Tabloyu değerlendiren RTÜK Üyesi Tuncay Keser, “Üst Kurul’un yaptırım uygulama sıklığı açısından öne çıkan medya kuruluşlarına yönelik kararların son 5 yıldaki yargı süreçleri incelendiğinde, cezaların çoğunluğunun Danıştay’dan vize alamadığı ve Üst Kurul kararlarının yüzde 51’inin iptal edildiği görülmektedir. Karneye göre Üst Kurul’un her iki kararından biri isabetsiz. Bağımsız, düzenleyici, denetleyici bir kurum için bu çok yüksek bir oran. Tarafsız olması gereken, haber alma hakkı ve düşünce çeşitliliğini korumakla yükümlü olan Üst Kurul’un bu tablodan ders çıkarması gerektiği açık” ifadelerini kullandı.
Keser, Anayasa Mahkemesi’nin pek çok kararında ifade ve basın özgürlüğü alanında yapılacak düzenleme ve uygulamarda keyfiliğin önlenebilme için devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiğine vurgu yaptığını hatırlattı.
Derlediği “karne”nin, medya hizmet sağlayıcı kuruluşlara ekran karartma gibi ağır yaptırımlar uygulanan karar süreçlerinde gerekli titizliğin ve hassasiyetin gösterilmediğine işaret ettiğini belirten Keser, şunları kaydetti:
“Eleştiri sınırının aşılması, haberlerde doğruluk gibi yoruma açık konularda, daha objektif bir değerlendirme süreci işletilmesi, sağlam hukuki gerekçelere dayanılması, Danıştay, AYM ve AİHM kararlarının rehber alınması gerekiyor. İsabetsiz kararlar bir yandan basın ve ifade özgürlüğünü zedelerken, bir yandan da hukuki süreçlerde kamu zararına yol açmaktadır.”
Kadınların Sesi'nin 39. sayısı "Yoksulluğun, gericiliğin, şiddetin karşısında biz varız!" başlığıyla yayınlandı.
Cumhuriyetin 102. yılında bugün hala 102 yıl önce aşıldığı varsayılan tartışmaların aşılamamış olması, bu 102…
MESEM programına katılan çocuk işçiler, işyerinde eğitim olmaksızın verilen her işi yapmak zorunda bırakılmaktadır. MESEM’ler…
10. Yargı Paketi ve hemen ardından gündeme gelen 11. Yargı Paketi’nde çocuklara ilişkin düzenlemeler, çocukların…
11. Yargı Paketi ile tartışmaya açılan yasa taslağı yalnızca LGBTİ yurttaşları hedef almıyor, doğrudan tüm…
Kadınları geleneksel rollerine hapsetmeye çalışan, ısrarla aile içerisinde tanımlayan, cinsiyet eşitsizliğini düstur edinmiş gerici rejim,…