Sağlık emekçileri seslerini duyurmak için bir kez daha iş bıraktı

Sağlık emekçileri, Sağlık bakanlığınca yayımlanan sağlık emekçilerince "eziyet yönetmeliği" olarak adlandırılan yönetmelik uygulamalarına karşı 3. kez iş bıraktı.

Sağlık emekçileri seslerini duyurmak için bir kez daha iş bıraktı

Sağlık emekçileri Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ne karşı taleplerinin dikkate alınmadığını, bir “eziyet yönetmeliği” olarak tanımladıkları yönetmeliğin geri çekilmesi talebiyle 3. Kez iş bıraktı.

İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya gelen İzmir Sağlık Platformu, gerçekleştirdiği basın açıklamasında sağlık çalışanlarının taleplerini bir kez daha dile getirdi.

Ortak basın açıklamasını üç kişi ortak okudu. İlk bölümü okuyan Aile Hekimleri Sendikası Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, “Bugün sağlık emek meslek örgütleri ile birlikte sahada canla başla çalışan hekim, ebe, hemşire ve sağlık emekçileri olarak binlercemiz yeniden sağlık müdürlüklerinin önündeyiz. Üçüncü defa iş bırakıyoruz” dedi.

Yönetmelikle birlikte hekimlerin yazdığı reçetelerin baskı altına alındığını ve sorumlu oldukları nüfus içinden 6 ay Aile Sağlığı Merkezi’ne (ASM) başvurmayan kişiler için gelirlerinin kesildiğini hatırlatan Kandemir, “Herkesin her istediği zaman, istediği hastaneye başvurmasının önünde hiçbir engel yokken, yılda 7 defadan fazla hastaneye başvuran hastalarımız için aile hekimliği çalışanlarından para kesmek hangi mantığa sığar? Aile hekimliğini amacı dışındaki iş yükü ile işlemez hale getirmişken hastaların hastaneye başvurmasını nasıl ve niçin engellememizi bekliyorsunuz” dedi..

ESNAF DEĞİL HEKİMİZ

Birlik Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük’ün devam ettiği ortak basın açıklamasında, “Eziyete dönüşen Aile Hekimliği Performans ve Ödeme Yönetmeliği derhal geri çekilmelidir. Bakanlık 1’inci basamağı güçlendirmek istiyorsa daha ciddi sorunlarla uğraşmalıdır. Öncelikle ASM’leri ticarethane mantığından çıkarmalıdır. ASM’lerin giderleri Aile Hekimleri tarafından devletin verdiği cari giderden karşılanmaktadır. Birçok aile sağlığı merkezinde aile hekimleri cebinden para harcar duruma gelmiştir. Dolayısıyla aile sağlığı merkezinin finansmanı aile hekiminin üzerine yıkılmıştır. Bizler hekimiz, esnaf değiliz. Hastalarımızın sağlığından başka bir şey düşünmek zorunda bırakılmak istemiyoruz” diye konuştu.

Açıklamanın son kısmını okuyan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Dr. Muhteber Çolak ise, şöyle konuştu: “Bizler aile sağlığı merkezlerinde çalışan hekim, hemşire, ebe ve sağlık emekçileri olarak üretimden gelen gücümüzü kullanarak bu hafta iş bırakıyoruz. Sağlık Bakanlığı iş bırakma süresinde ne yapıyor? Bebek ölümlerini engelleyecek denetimleri yapacak eleman zaman bulamayan müdürlükler her gün ASM’leri günde iki defa dolaşarak tutanak tutuyor, hukuksuz bir şekilde cezalar vererek eylemimizi engellemeye çalışıyor. Oysa biz Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Çünkü sağlık sistemini bir sorunlar yumağı haline getirdiniz. Hastanelerde, ASM’ler de çalışan hekimleri sağlık emekçilerini tükettiniz. Sağlık kurumlarımızı ticarethaneye, hastalarımızı sadece hastalıklarından para kazanılan kişilere çevirdiniz. Sizin yarattığınız sistem bebekleri öldürürken seyirci kaldınız. Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği geri çekilmelidir. Hekimlere, ebelere, hemşirelere ve sağlık emekçilerine yeterli puanı alamadı diye sözleşme feshi ile tehdit edilmesine izin vermeyeceğiz.”

SAĞLIK EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ

Bizler bu eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz” diyen Çolak, Aile Hekimlerinin taleplerini6 madde olarak  sıraladı:

1- Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbı donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.

2- Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2.000 nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.

3- Aile Hekimliği’nde güvencesiz ve kadrosuz istihdamı kabul etmiyoruz. Aile sağlığı merkezlerinde nüfus yapısına göre yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Ebe ve hemşirelerin maaş ve teşvik ödeme kriterleri; Aile Hekiminin çalışma kriterleri ile değil kendi mesleki sorumluluklarına göre düzenlenmelidir. Aile Sağlığı Çalışanlarının Kanun değişikliği gerektiren teşvik ücreti katsayısı en az iki  katı ve tavan ücreti en az üç katı  oranında  artırılmalıdır.

4- Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan hekim, ebe, hemşire ve   sağlık emekçilerine   emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.

5- Sağlıkta şiddeti artıracak düzenlemeler değil şiddetin önlenmesini sağlayacak etkin ve caydırıcı tedbirler alınmalı, etkili şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalıdır.

6- Taleplerimiz sadece kendi haklarımız için değil halkımızın eşit, ücretsiz, erişilebilir ve daha nitelikli bir sağlık hizmeti almasını sağlamak için önemlidir. Bu nedenle eylemlerimize halkımızın da desteğini bekliyoruz. Taleplerimiz gerçekleşene kadar çeşitli eylem ve etkinliklerle sağlık otoritesini harekete geçme konusunda zorlamaya devam edeceğimizi, sonuç alıncaya kadar vazgeçmeyeceğimizi tüm kamuoyuna bildiriyoruz.”