Siyonist İsrail rejiminin Gazze’yi haritadan silme planları
Nazizmin, Siyonizm kılığında Filistin topraklarında dolaştığı yorumlarına sebep olan bu saldırganlığın karşısında fiili olarak adım atan herhangi bir ülke yok. Filistin Davası’nı sahiplenen tek ülke Suriye’nin, Emperyalist-Siyonist-Cihatçı koalisyon eliyle yıkılması ise Filistinlilerin İsrail karşısında yapayalnız kalmasına sebebiyet verdi.

HABER MERKEZİ
Siyonist İsrail rejimi başbakanı Binyamin Netanyahu, 21 Ağustos gecesi yayınlanan İsrail ordusu askerlerine seslendiği videoda Gazze Şeridi’ni işgal etme planlarını onayladığını duyurdu.
İsrail Güvenlik Kabinesi, 8 Ağustos’ta bölgenin kuzeyindeki Gazze kentinin işgal edilmesine yönelik plana onay vermişti.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz 20 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in kendisine sunduğu Gazze kentini işgal planını onaylamıştı.
İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin de aynı gün akşam saatlerinde düzenlediği basın brifinginde, ordunun, işgale hazırlandığı Gazze kenti çevresindeki saldırılarına başladığını duyurmuştu.
Gazze’yi işgal saldırılarına, “Gideon’un Savaş Arabaları II” adı verildiği bildirilmişti.
500 BİN KİŞİ SOKAKLARA ÇIKTI
Hükümetin işgal planlarını yürürlüğe koymaya çalışırken, 17 Ağustos’ta Gazze planlarına karşı çıkan ve rehinelerin geri alınması çağrısı yapan İsrailliler, başta Tel Aviv ve Kudüs olmak üzere büyük kentlerde sokaklara çıktı. Ülkede ayrıca protesto amacıyla bir günlük grev de yapıldı. Tel Aviv ve Kudüs’te Pazar günü dükkanların çoğu kapalıydı.
Times of Israel, “Rehineler Forumu’nun” Tel Aviv’de yaklaşık 500 bin kişinin toplandığını, ülke genelindeyse protestolara katılan kişi sayısının bir milyonu bulduğunu açıkladığını aktardı.
FİLİSTİNLİLER KITLIKLA KARŞI KARŞIYA
Bilindiği gibi İsrail’in Gazze’ye 7 Ekim 2023’te Hamas’ı bahane ederek başlattığı saldırılar bir soykırıma dönüşmüş, 50 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetmişti.
Bu da yetmemiş gibi İsrail, Gazze’ye yönelik gıda yardımlarını engellemiş, bombalı saldırılardan ‘kurtulan’ Filistinliler bu kez de kıtlıkla karşı karşıya kalmıştı. Bu abluka nedeniyle açlıktan hayatını kaybeden Filistinli sayısı ise her geçen gün artıyor.
Nazizmin, Siyonizm kılığında Filistin topraklarında dolaştığı yorumlarına sebep olan bu saldırganlığın karşısında fiili olarak adım atan herhangi bir ülke yok.
Filistin Davası’nı sahiplenen tek ülke Suriye’nin, Emperyalist-Siyonist-Cihatçı koalisyon eliyle yıkılması ise Filistinlilerin İsrail karşısında yapayalnız kalmasına sebebiyet verdi.
NETANYAHU’NUN PLANLARI
Gazze’nin işgalinin, başı yolsuzluk davaları ile dertte olan ve ciddi bir muhalefet ile karşı karşıya kalan Netanyahu’yu iktidarda tutabilecek ‘sihirli değnek’ olduğu yorumları var.
Nam-ı diğer Gazze Kasabı Netanyahu’nun işgal ile kişisel bekasını korumak istediği kesin.
Ama İsrail’in bölgede attığı bütün adımlarda bir müttefikten daha fazlası olduğu ABD emperyalizminin çıkarlarını korumak, kollamak niyetini taşıdığını da unutmamak gerek.
Ortadoğu coğrafyasında ABD’nin başını çektiği emperyalist blok açısından her şey -ama tutar ama tutmaz- bir plan dahilinde işliyor.
İsrail de ister ABD’nin ileri karakolu ister öz çocuğu deyin, bu planları işletmekle yükümlü.
Yani bölgede yaşananlar tek başına Netantahu denen ‘kontrolden çıkmış deli’nin yapıp etmelerinden daha fazlası.
Söz konusu olan emperyalist-kapitalist sistemin bekası.
Bölgedeki gerici Körfez Emirlikleri’nin, Suud’un İsrail ile dostluk kurma konusunda bu denli heveskar olmasının nedeni de aynı.
Kısacası “Küçücük İsrail dünyaya kafa tutuyor” yorumlarının bir geçerliliği yok. Zira Siyonist İsrail, emperyalizmin, uluslararası tekellerin tam boy desteğini almış bir saldırgan.