‘Solcu’ TÜSİAD, ‘Devrimci’ AKP! - 1
Kurtuluş Kılçer
TÜSİAD tarafından AKP’nin son dönem uygulamalarına yönelik eleştiriler, AKP ve yandaşlarda büyük bir infiale yol açmış, TÜSİAD’a soruşturma açılmasına ve TÜSİAD yöneticilerinin polis zoruyla ifadeye getirilmesine kadar iş vardırılmıştır.
AKP’nin yetkili isimlerinin yaptığı açıklamalardan hemen sonra harekete geçen savcılık “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma suçlarından” soruşturma başlattı. Erdoğan’ın “TÜSİAD haddini aşmıştır” sözünden sonra ise doğrudan polis baskını ile TÜSİAD yetkilileri polis gözetiminde ifadeye götürüldüler.
Yandaşların temel tezi şöyle özetlenebilir: “Vesayet bu! Milli iradeye kimse ayar veremez! 12 Eylül darbesinin de baş sorumlusu TÜSİAD’dır. Geçmişlerinde darbecilik bulunan baronlar, siyasete müdahale ediyorlar. Kahrolsun baronların vesayet rejimi!”
Cumhur İttifakı’nın “kudretli” ortağı MHP lideri Bahçeli’nin “Vesayetçilikleri nüksetti” diyerek TÜSİAD’a gösterdiği sopa, “Hadlerini aştılar” tehdidiyle bu sefer Erdoğan’ın elinde Meclis kürsüsünde sallandırılıyordu.
Daha düne kadar Erdoğan iktidarından nemalanan ve hükümetin politikalarını alkışlayan TÜSİAD’ın, AKP-MHP iktidarını niye eleştirdiği ve aynı şekilde bir sermaye partisi olan AKP’nin büyük sermaye ile neden kavgaya tutuştuğunu sarih bir biçimde ortaya koymak gerek.
Ne TÜSİAD bugün “Yeni Türkiye’nin” muhalefeti olabilir, ne de AKP “Darbeci, vesayetçi, seçkinler kulübü, baronlar” diye suçladığı TÜSİAD’ın temsil ettiği zihniyetin karşısında yer alabilir! TÜSİAD büyük sermayenin kendisi, AKP de sermaye sınıfının çıkarlarını koruyan sermaye partisinden başka bir şey değildir. AKP’nin arkasında bizatihi darbeciler, vesayetçiler, seçkinler ve baronların yanı sıra tarikat, uyuşturucu baronları ve mafyanın da dizildiğini yazının başında özellikle vurgulamak gerekir.
Dün solun ve sosyalistlerin dile getirdiği somut ve açık gerçek, bugün dinci gericilerin ve yandaşların ağzında bir sakıza dönüşüyor. 12 Eylül askeri darbesinin arkasında TÜSİAD olduğunu dile getirerek, Türkiye’nin büyük sermayesinin darbeci olduğu teyit ve ikrar edilirken kendilerini ise akılları sıra “Darbe karşıtı demokrasi gülü” ilan ediveriyorlar. Ancak 1979’da Ecevit Hükümeti’nin düşmesine neden olan meşhur TÜSİAD ilanlarının Turgut Özal tarafından hazırlandığını herkes mi unutur? 24 Ocak kararlarının yaşama geçirilmesi için Evren işçi sınıfının barikatını darbeyle kaldırmadı, Özal başbakan olarak bu kararları yerine getirmedi mi? Ya da TÜSİAD kurulurken genel sekreterlik görevi o zaman Özal’a doğrudan Vehbi Koç tarafından teklif edilmedi mi?
Neden Özal-TÜSİAD ilişkisi üzerinde duruyoruz? Yanıtı açık: Bugün TÜSİAD’ı vesayetçi ve baron ilan edenler aynı zamanda Menderes-Özal çizgisinin devamı olarak kendilerini gördükleri için.
Ya da dönemin TÜSİAD başkanı Feyyaz Berker, Ecevit’i düşüren TÜSİAD ilanlarını kendisi ile Prof. Memduh Yaşa ve Prof. Nevzat Yalçıntaş’ın hazırladığını açıklamadı mı? Kimdi Nevzat Yalçıntaş? AKP’nin kurucusudur ve daha önemlisi Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül’ün hocası değil midir? [1]
Darbeci TÜSİAD’ın adamlarının kurduğu AKP “Demokrasi timsali” öyle mi? Erdoğan’ın 1998’de Kenan Evren’e “Sizin zamanınızda belediye başkanı olsaydım İstanbul’u uçururdum” derken, bilinç altını açığa çıkarıyordu.
Hangi 12 Eylül, hangi darbe, hangi hesaplaşma, hangi demokrasi? Eleştirileri sınır aşılması olarak görüp, vesayet hortlaması olarak kodlayıp, muhtıra verdiğini iddia ederek vesayetçilikten öte darbecilikle özdeşleştiren bir TÜSİAD karşısında AKP gerçekten neyi temsil ediyor?
Evet, TÜSİAD 12 Eylül askeri darbesinin arkasındaki egemen sınıfın temsilcisidir. AKP ise 12 Eylül’ün mirasyedisi, çocuğudur!
Yaptıkları demagoji karşısında gerçek olan çelişkileri ortaya koymak bu ülkenin aydınlık gençleri için bir sis çanıdır!
Ve asıl turpun büyüğü heybeden çıkıyor: Erdoğan TÜSİAD için “komprador burjuvazi” demez mi? Sanki kendisi “Büyük Ortadoğu Projesi’nin eş başkanı benim” dememiş gibi… Emperyalist tekellere ülkenin madenlerini, fabrikalarını, limanlarını kendisi vermemiş gibi!
Heyhat! TÜSİAD demokrat kesilip muhalifliğe soyunur, AKP adeta solcu jargonla devrimcilik oynuyor!
Demek ki ülkede yanlışları ortaya koymanın, gerçekleri ortaya dökmenin, doğruları söylemenin yolu solculuktan geçiyor!
Devam edeceğiz…
[1] Güller, Mehmet Ali, 12 Eylül: AKP’nin ideolojik doğum günü, https://www.yeniyaklasimlar.org/?d=11009
Bu haber en son değiştirildi 25 Şubat 2025 14:24 14:24
Diyanet, Kuran ve dini bilgiler eğitimi almak isteyip de mesai saatlerinden kaynaklı yüz yüze eğitim…
BİRTEK- SEN Genel Temsilciler Toplantısının sonuç deklarasyonunda valilik yasağının kaldırılması, Mehmet Türkmen'in serbest bırakılması ve…
Ücretlerini ve tazminatlarını alamayan KFC ve Pizza Hut işçileri, İş Gıda Holding önünden seslendi: ‘Çalışma…
Ukrayna Parlamentosu, Zelenskiy’nin resmi olarak süresi dolan başkanlık yetkisini destekleyen ve seçimlerin yapılmamasında sorumluluğu Putin’e…
Başpınar’daki işçi direnişi nedeniyle tutuklanan Mehmet Türkmen hakkında 14 Şubat'ta yaptığı konuşma gerekçesiyle “Devletin Kurum…
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, iktidara yönelik eleştirileriyle gündeme gelen TÜSİAD hakkında açıklama yaptı.…