Suat Derviş: Öncü, devrimci, komünist bir kadın
TKP üyesi, gazeteci, yazar Suat Derviş 23 Temmuz 1972 tarihinde hayatını kaybetti. Derviş’in yaşam öyküsüne bakıldığında, gazeteci ve edebiyatçı kimliğini politik duruşuyla bütünleştirmiş güçlü, yaşama sıkı sıkıya bağlı, öncü ,devrimci bir kadınla karşılaşırız.

TKP üyesi gazeteci, yazar Suat Derviş 23 Temmuz 1972 yılında aramızdan ayrıldı. Kadın mücadelesinin de önde gelen isimlerinden TKP üyesi gazeteci, yazar Suat Derviş 23 Temmuz 1972 yılında aramızdan ayrıldı.
Asıl adı Hatice Saadet Baraner olan Derviş, İşgal altındaki bir ülkede ilk gençlik yıllarını yaşar. Yazar kimliğinin de ortaya çıktığı bir dönemdir bu.
Yayımlanan ilk şiiri kendi bilgisi dışında basılmıştır. Nazım Hikmet’le aile dostu olmalarının etkisiyle sık sık görüşürler. Bir gün Suat Derviş evde yokken eve uğrayan Nazım, Suat Derviş’in şiirini masasının üzerinde görür ve annesi Hesna Hanım’dan izin alarak şiiri bastırmak üzere beraberinde götürür. Ekim 1920’de Alemdar gazetesinde yayımlanan bu şiirinin ardından İleri, İkdam, Ümid gibi farklı gazetelerde de yazıları yayımlanmaya devam eder. Sonrasında Kara Kitap isimli ilk romanıyla birlikte edebiyat dünyasında da var olacaktır.
1916 yılında Henri Barbusse’nin Goncourt Ödülü’ne layık görülen Ateş isimli romanı Suat Derviş’i oldukça etkilemiş ve yazara birkaç mektup göndermiştir. Barbusse’de bu mektuplara karşılık vermiştir. Derviş, yazarın kitabındaki bir cümlenin ömrü boyunca etkisinde kaldığını belirtir: “Hürriyet ve kardeşlik birer kelimedir, oysa eşitlik bir olgudur.”
Ülkenin işgalden kurtulup, cumhuriyetin kurulduğu bir zaman diliminde hem edebiyatçı hem gazeteci bir kadın olarak oldukça üretken bir şekilde romanları basılmakta gazetelerde yazıları yayımlanmaktadır. Yazdığı romanlarda kadın-erkek ilişkilerine odaklanmasına ve gazete sayfalarında kadınlara yönelik yazıları yayımlanmasına rağmen bu dönemde ne kadın hakları mücadelesinde önemli işlere imza atan Nezihe Muhiddin’in Kadın Yolu (kısa bir süre sonra Türk Kadın Yolu olarak adı değişmiştir) gazetesinde ne de Sabiha-Zekeriya Sertel tarafından çıkarılan Resimli Ay gazetesinde yazıları yayımlanmıştır.
Derviş, 1927’de konservatuvar eğitimi için gittiği Almanya’da müzik çalışmalarını sürdürürken bir yandan Berlin Felsefe ve Edebiyat Fakültesine devam etmiş, bir yandan da Alman gazete ve dergilerinde yazılar yazdı.
1932’de Türkiye’ye dönen Suat Derviş, 1936 yılında, Sertellerin çıkardıkları Resimli Ay dergisindeki yazılarıyla sol basın dünyasına adımını attı. Bunun yanında, Tan gazetesinde de kadın sorunları ve dış siyaset üzerine yazıları yayımlanıyordu.
1937’de Sovyetler Birliği’ne giderek Tan gazetesi için bir röportaj yapar . 1941’de TKP Genel Sekreteri Reşat Fuat Baraner ile evlenen Suat Derviş ile eşi Reşat Fuat, 1940- 41 yılları arasında 26 sayı yayımlanan “Yeni Edebiyat” dergisini çıkarır. 1939’da ikinci kez gittiği SSCB ziyareti izlenimlerini içeren “Niçin Sovyetler Birliği’nin Dostuyum?” başlıklı inceleme 1944 yılında yayımlanır. Kitapta, SSCB’de sosyalizmle birlikte ulaşılan gelişmeleri aktarır. Sovyet kadınının verdiği büyük mücadelenin bu başarıdaki önemini vurgular.
Yaşadığı zorluklara rağmen mücadelesini ödün vemeden sürdürür. 1970 yılında Zehra Kosova, Mediha özçelik Neriman Hikmet’le birlikte Türkiye Devrimci Kadınlar Derneği’ni kurar.
Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.