TKH: Bağımsızlık davası pazarlık konusu olamaz!
Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Bahçeli’nin “Rusya-Çin-Türkiye ittifakı” çağrısına tepki gösterdi, TKH “Bağımsızlık davası pazarlık konusu olamaz, AKP-MHP emperyalizmin ortağıdır.” denildi.

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) , MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “ABD-İsrail şer cephesine karşı Rusya, Çin ve Türkiye ittifakı” çağrısına sert tepki gösterdi. TKH, bu öneriyi “samimiyetsizlik ve tutarsızlık” olarak nitelendirdi.
TKH açıklamasında, AKP-MHP ittifakının yıllardır emperyalizmin ve Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) destekçisi olduğunu hatırlatarak, bugün yapılan ABD-İsrail karşıtı söylemlerin ikiyüzlülük olduğuna vurgu yapıldı.
“ABD ve İsrail ile birlikte Suriye’nin yıkımına ve parçalanmasına ortak olan Bahçeli’nin bugün durumdan şikâyet etmesi tam bir ikiyüzlülüktür” denilen açıklamada, AKP’nin 23 yıllık iktidarının NATO’cu, Amerikancı ve İsrail yanlısı politikalarla geçtiği belirtildi.
TKH, Bahçeli’nin ABD karşıtı söylemlerinin “ya iç siyasette hamaset” ya da “yeni pazarlıkların kozu” olduğunu ifade ederek şu çağrıyı yaptı: “Tutarlı olmak için ilk adım bellidir: Kürecik ve İncirlik üslerine el konulsun, Türkiye NATO’dan ayrılsın.”
Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin bağımsızlığının bir “pazarlık konusu” değil, halkın davası olduğu vurgulandı. TKH, emperyalizme karşı gerçek bağımsızlığın ancak AKP-MHP iktidarından kurtulmakla başlayacağını belirterek, “Bağımsızlık, kalkınma ve bölgesel barışın yolu emperyalistlerle yapılan antlaşmaların feshedilmesinden geçmektedir” dedi.
TKH, “Bağımsızlığın, kalkınmanın ve özgürlüğün yolu emekçi halkın mücadelesindedir” diyerek açıklamasını sonlandırdı.
TKH’den yapılan açıklama şu şekilde:
Emperyalizme karşı bağımsızlık, AKP-MHP’den kurtulmakla başlar
BOP eş başkanlığı üstlenen AKP’nin iktidar ortağı ve gladio artığı MHP’nin lideri Bahçeli’nin “ABD-İsrail şer cephesine karşı Rusya, Çin ve Türkiye’nin ittifak yapsın” önerisi açık bir biçimde samimiyetsizlik ve tutarsızlık örneğidir. Türkiye’nin bağımsızlığını “pazarlık konusu” haline getiren yaklaşım ve öneriler sorunludur. Bu öneriyi getirenlerin yakın dönemdeki siyasi yönelimleri de tutarsızlığın boyutunu gözler önüne sermektedir.
Öncelikle Suriye’de Esad iktidarının devrilmesi, Siyonist İsrail’in güvenliği için cihatçılar kullanılarak bizzat emperyalizm tarafından planlanmıştır. ABD-İsrail-İngiltere ekseninin planladığı ve hayata geçirdiği Büyük Ortadoğu Projesi’nin en büyük destekçisi ve eş başkanı bizzat AKP-MHP ittifakı olmuştur. Siyasal İslamcılık Siyonist İslamcılık işlevi görmüştür. Hal böyle iken Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın Kudüs üzerinden İsrail’i ve ABD’yi düşman ilan etmesi, “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” dedirtmektedir. ABD ve İsrail ile birlikte Suriye’nin yıkımına ve parçalanmasına ortak olan AKP’nin en büyük destekçisi Bahçeli’nin bugün durumdan şikâyet etmesi tam bir ikiyüzlülüktür!
Öte yandan 23 yıllık AKP iktidarı, emperyalizme karşı kurulan 1923 Cumhuriyeti’nin reddiyesi ve düşmanlığı anlamına gelmiştir. Bizzat emperyalizmin uyumlu İslam projesinin rol modeli AKP olmuştur. Cumhuriyet’in reddiyesi üzerine kurulan ümmetçi ve neo-Osmanlıcı bir ideoloji, Büyük Ortadoğu Projesi’nin Türkiye’ye biçtiği rolle doğrudan ilgilidir. Ülkemizin limanlarını, ormanlarını, madenlerini, yollarını, şirketlerini, fabrikalarını emperyalist tekellere peşkeş çeken ve BOP eş başkanlığını yürüten AKP iktidarının en büyük destekçisi Bahçeli’nin bugün ABD karşıtı kesilmesi tutarsızlığın ve ikiyüzlülüğün bir başka örneğidir.
Ülkemizde Kürecik ve İncirlik üssü bizzat ABD emperyalizminin askeri üsleri olarak İsrail’in güvenliğini sağlanıyorken, emperyalizmin jandarmalığını yürüten NATO’nun ikinci askeri gücü Türkiye iken, Bahçeli’nin ABD karşıtı açıklaması tutarsızlık ve ciddiyetsizliktir.
AKP’nin 23 yıllık iktidarı NATO’cu, Amerikancı, İsrailci bir dış siyasetin somut gerçekliği ile geçmiştir. Ecevit hükümetinin düşmesine sebep olup AKP-FETÖ iktidarının önünü açan Bahçeli’dir. İngilizci Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olmasına yol veren ve BOP eş başkanı Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının en büyük destekçisi olan Bahçeli’nin bugün ABD-İsrail’i şer cephesi ilan etmesi tutarsızlık ve samimiyetsizliktir.
Bahçeli’nin misyonu yaptıklarından bellidir.
Siyasal İslamcılığın ve milliyetçiliğin, bizzat NATO’nun gladio yapılanmasının uzantıları olduğu tarihi gerçeği, hangi siyasi çizgilerin NATO’cu, Amerikancı ve İsrailci olduğunu fazlasıyla gösteriyor. Bahçeli’nin önerisi, bu tarihi yaklaşım nedeniyle de tutarsızlık ve samimiyetsizliktir.
Bahçeli’nin bu önerisi ABD ve İsrail ile yapılan bir pazarlığın kozu olarak gündeme getirilmemişse ya Bahçeli ne dediğini bilmiyor ya da iç siyasette hamaset yapayım derken dil sürçmesi yaşamış olabilir. Siyaset, ciddi bir iştir ve tutarsızlığa, ikiyüzlülüğe yer vermez!
Bahçeli’nin tutarsızlığının ve samimiyetsizliğinin ortadan kalkmasının ilk yolu belli: Kürecik ve İncirlik üslerine el konulsun, NATO’dan çıkılsın.
Ancak bu söylemlerin bölgede emperyalizmle yürütülen pazarlıkların bir kozu olarak gündeme getirildiği yakın zamanda görülecektir. Özellikle Suriye’nin yıkımına ABD ve İsrail ile ortak olup bugün gelinen noktada gelişmelerin doğrudan Türkiye’yi etkilemesi karşısında Bahçeli’nin bu çıkışı, Türkiye kapitalizminin eksen değişikliği anlamına değil özellikle Suriye dış politikasındaki sıkışmanın bir tezahürü manasına gelmektedir. Erdoğan’ın 300 uçak karşılığında Trump ile görüşme pazarlığı da sıkışan iktidarın daha da Amerikancı bir çizgiye yöneleceğinin bir başka somut kanıtıdır.
Suriye’nin parçalanmasına ve yıkımına ortaklık eden AKP-MHP’nin bugün Türkiye’nin bölünmesinin fay hatlarını döşedikleri gibi yanlış Suriye politikası nedeniyle ülkemizi İsrail ile savaş tehlikesiyle yüz yüze getirmişlerdir.
AKP ve MHP, bu tablonun sorumlusudur!
Türkiye’nin NATO’dan çıkarak bir eksen değişikliği ise ciddi bir konudur. Bu mesele ancak bir devrim ve iktidar konusudur.
Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlığı bir pazarlık konusu değil, halkın davasıdır!
Ülkemizin bağımsızlığa, kalkınmaya, bölgesel barış ve güvenliğe ihtiyacı vardır. Komünistler bu konuda net, açık ve dürüsttür. Bağımsızlığın, kalkınmanın, bölgesel barış ve güvenliğin yegâne yolu emperyalistlerle yapılan ve ülkemiz üzerinde tahakküm anlamına gelen antlaşmaların feshedilmesi, emperyalizme karşı bölge ülkeleriyle ekonomik ve politik ilişkiler geliştirmekten geçer.
Bunların gerçekleşmesinin yolu da açıktır: Türkiye’nin emperyalizme karşı bağımsızlığının yolu önce AKP-MHP iktidarından kurtulmakla başlar. Bahçeli, ucuz hamasi siyaseti bırakmalıdır!