Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH Genel Başkanı Aysel Tekerek : Çözümün karşılığı ‘Erdoğan’ı başkan yaptıracağız’ siyaseti olamaz

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek, Diken gazetesinin AKP iktidarının başlattığı “yeni” çözüm sürecine dair sol,sosyalist parti ve kuruluşların görüşlerini yayımladığı Analiz bölümüne bir mülakat verdi.

Sürecin dikkatle takip edildiğini söyleyen Tekerek, ” Kürt siyasi hareketinin, emperyalizmle kurduğu ilişki nedense kimse tarafından sorun edilmiyor. Bu meselenin, biz komünistler açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğinin altını çizmem gerekiyor. Emperyalizm çağında, emperyalizmle ilişkiyi yok sayarak devrimci ve sosyalist bir siyasal çizgiyi temsil etmeniz mümkün değildir.” dedi.

Aysel Tekerek’in Diken’e verdiği mülakat şöyle :

Komünistler olarak süreci dikkatle izliyoruz. Meseleyi hem iç dinamikler açısından hem de dış dinamikler açısından ele almak gerektiği açık.

Bugün Suriye’de yaşanan süreç çok iyi değerlendirilmeli.

Artık Suriye’de bir terör yönetimi bulunuyor. Irak’ı parçalamak, Suriye’yi parçalamak istiyorlar ve bu yönde Büyük Ortadoğu Projesi adım adım hayata geçiriliyor. Böylesi bir süreçte dinci AKP ve MHP’den Kürt sorununda çözüm diye el uzatılması ya da çiçek verilmesi, manidar bulunmalı.

Şimdi bunu şöyle yorumlayanlar çıkıyor: “Emperyalizm, bölgeyi dizayn ediyor, Kürtlerin eli güçlendi, AKP/MHP iktidarı korktu, ‘Hemen gel barışalım’ dedi.” Buradan iki şey çıkar: İlki; emperyalizm bölge siyasetine uyum gösteren bir iktidar mı yoksa emperyalizmin oyununu bozmaya çalışan bir iktidar mı sorusunun cevabı. Biz AKP-MHP’nin emperyalizmin oyunlarına bozacak bir nitelik taşımadığı konusunda çok netiz. Buradan çıkacak sonuç bizler açısından belli. AKP-MHP kanadının temsil ettiği çizgi, aslında BOP’un genel doğrultusuyla uyumu ifade ediyor.

İkinci sonuç ise bizce daha önemli: O da emperyalizmin bölgesel adımları karşısında adım atmak zorunda kalan AKP-MHP gerçeğine işaret etmek, aynı zamanda ABD emperyalizminin bölgesel siyasetine Kürt siyasetinin onay verdiği anlamı gelir. İşte bize göre asıl üzerinde durulması gereken nokta burası.

Çünkü Kürt siyasi hareketinin, emperyalizmle kurduğu ilişki nedense kimse tarafından sorun edilmiyor. Bu meselenin, biz komünistler açısından ciddi bir sorun teşkil ettiğinin altını çizmem gerekiyor. Emperyalizm çağında, emperyalizmle ilişkiyi yok sayarak devrimci ve sosyalist bir siyasal çizgiyi temsil etmeniz mümkün değildir.

Buradan işin Türkiye kısmına gelirsek, AKP-MHP’nin temsil ettiği iktidar blokunun -ki aynı zamanda emperyalizmle köküne kadar uyumlu ve sermayenin asli partileridir- pragmatizmini ortaya koymamız lazım. Kürt sorununda çözüm adıyla Anayasa değişikliği ve Erdoğan’ın yeniden başkan yaptırılması. Bu ülkemiz açısından büyük bir tehlikedir. Kürt sorununda çözümün karşılığı niye Erdoğan’ın başkan olması olsun? Kürt sorununda çözüm karşılığında Anayasa’dan laiklik ilkesinin ilgası neden gereksin? AKP-MHP’nin aslında gizli ajandası budur. İkinci gizli ajanda ise İran’dır!

Yavuz Sultan Selim paylaşımları ya da ‘siyasal Alevicilik’ gibi kavramların yandaşlar tarafından üretilmesi masum değil. Yavuz gibi Kürtlerle ittifak yaparak Safevilerle mücadele edildiği gibi İran’a karşı duralım. Bu ABD emperyalizminin yoludur. Türkiye’de bütün devrimcilerin ve solcuların çok dikkatli olması gerekiyor.

Kürt sorunu çözümünün karşılığının yukarıda ifade etmeye çalıştığım denklemler olması gerekmiyor. Kürt sorunun çözümün karşılığı “Erdoğan’ı başkan yaptıracağız” siyaseti olamaz. İlk çözüm sürecinde, yaptırmayacağız demişlerdi ancak Erdoğan başkan oldu, Demirtaş’a hapis düştü. Bugünkü sürecin ne götüreceğini ise hep birlikte göreceğiz. Aynı şekilde Kürt sorunun çözümü için ABD emperyalizminin İran’a saldırması, Irak’ı ve Suriye’yi parçalamasına evet demek zorunluluğu bulunmuyor.

Kürt sorununun çözümü, bu anlamıyla ABD emperyalizminin, Siyonist İsrail’in ve AKP-MHP blokunun çıkarlarına meze ediliyor. Neden buna onay verelim? Şimdi bize “Barış istemiyor musunuz, kan dökülmeye devam mı etsin, savaş sürsün, analar ağlasın mı?” diye sorularla gelmeyin. Bunun karşılığı bu değil.

Komünistler olarak biz savaşa karşıyız. Kürt sorununda şiddete karşı durduğumuz gibi silahlı bir çözümün de olamayacağını zaten yazıp söylüyoruz. Silahlar susmalı, şiddet, hukuksuzluk, baskı bitmeli, terör sonlandırılmalıdır. Aynı şekilde Türkiye’nin bölünmesine karşı durduğumuz gibi bugün Irak ve Suriye’nin parçalanmasına da karşı durmak, meselenin mantıksal bütünlüğü! Suriye’yi parçalayıp Türkiye’de birlik beraberlik beklemek mümkün değildir. Fetihçilikten ve Osmanlıcılık kılıfı altında ABD’nin böl-yönet-parçala siyasetinden ulusal kurtuluş ya da özgürlük bekliyorsak tarihsel olarak büyük bir yanılsama içinde olduğumuzu ifade etmemiz gerekiyor.

Çünkü Kürt sorunu hem ulusal bir sorun olarak Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesi ve hem de sınıfsal bir sorun olarak sosyalizm mücadelesiyle doğrudan ilintilidir. Bu açıdan AKP ve MHP’den Türkiye’ye demokrasi, Ortadoğu’ya istikrar gelebileceğini düşünen var mı? Kimse kimseyi kandırmamalı.

Biz AKP-MHP’nin bugün temsil ettiği rejimin, gerici bir rejim olarak ülkeyi daha da geriye götürdüğünü, ülkeyi emperyalizmin sultasına tam boy soktuğunu, doğrudan patronların ve uluslararası tekellerin çıkarlarının uşağı olduğunu görüyoruz, biliyoruz, söylüyoruz. Buradan patronlara, emperyalist tekellere, Hizbullahçılara, Türk müteahhitlerine alan açılır, ancak emekçi Kürtlere hiçbir şey çıkmaz, demokrasi ise hiç çıkmaz! Dünyanın neresinde görülmüş bir dinci ile bir faşistin demokrasi getirdiği!

Yeni bir mücadele hattının inşa edilmesi gerektiği açık. Açıktır ki Kürt siyasetinde sol-sosyalist-devrimci damar da ne yazık ki tıkanmış durumda. Ama tıpkı 1980 gibi Türk ve Kürt devrimcileri birlikte yeni bir mücadele dönemini başlatacaklardır!

Benim bir Kürt komünisti olarak, Kürt emekçilerine söyleyeceğim tek şey, ABD ile Erdoğan ile ve Bahçeli ile demokrasi gelebileceğini düşünmüyorum. Bu ülkeye demokrasi gelecekse onu da Türk-Kürt-Arap bütün emekçilerin ortak mücadelesi getirecektir.

Bu haber en son değiştirildi 25 Ocak 2025 17:24 17:24

Reklam

Önceki Haberler

Batman Belediyesi işçilerinin kayyıma karşı nöbeti sürüyor

Batman Belediyesine atanan kayyımının işten çıkarmalarına karşı süren nöbette konuşan Genel İş Batman Şube Eş…

27 Ocak 2025 19:04

32. Adalet ve Demokrasi Haftası’nda Laiklik Meclisi’nden “Laiklik, Devlet ve Anayasa” paneli

“Laiklik, Devlet, Anayasa” Paneli Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (UM:AG) tarafından düzenlenen 32. Adalet ve…

27 Ocak 2025 18:56

İzmir Büyükşehir’de 148 işçi sebepsiz işten çıkarıldı

İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Dairesi'nde çalışan 148 işçinin işine son verildi. Konuya ilişkin…

27 Ocak 2025 17:58

Fransız donanmasının baskın yaptığı Türk gemisinde 9 ton kokain ele geçirildi

İstanbul'dan hareket eden Haliç-Equality gemisine, Martinique Adası açıklarında Fransa donanması tarafından operasyon düzenlendi. Operasyonda, gemide…

27 Ocak 2025 17:47

Kolombiya, ABD ile krize sebep olan göçmen uçaklarını kabul edecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın, gümrük vergisi ve yaptırım uygulamak için harekete geçmesinin ardından Kolombiya, ülkeye…

27 Ocak 2025 17:40

Futbolda dolandırıcılık davasında iddianame kabul edildi

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen dolandırıcılığa ilişkin hazırlanan yeni iddianame kabul edildi. İddianamede,…

27 Ocak 2025 17:33
Reklam