TKH MK üyesi Kurtuluş Kılçer: ABD boşuna sırt sıvamaz!
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komite Üyesi Kurtuluş Kılçer, Yurtsever TV’de yayınlanan Komünistler Diyor Ki programında, önemli politik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“ALTILI MASA SİYASETİNİN İFLASIDIR”
Meclis açılışında, Erdoğan, DEM Parti vekilleri ve eski AKP’lileri yan yana getiren fotoğrafa ilişkin konuşan Kılçer şunları kaydetti:
“Bu, müesses düzenin AKP ile kurulan yeni rejimin fotoğrafıdır. Bu fotoğraf bize önümüzdeki dönemde AKP, MHP bloğunun kimlerle yeni anayasa yapacağını gösteriyor. Bu fotoğraf, AKP eliyle kurulan istibdat rejiminin aktörlerinin fotoğrafıdır. Daha önce Millet İttifakı’nın parçası olan ve kamuoyunda Altılı Masa olarak bilinen ittifakın bileşenleri bugün Cumhur İttifakı tarafına geçmiş durumda. Altılı Masa’dan kalkmışlar Erdoğan tarafından kurulan masaya oturmuşlardır.
Bu CHP’nin sağa karşı sağ siyasetinin, Altılı Masa siyasetinin millet ittifakı siyasetinin de çökmesi, iflası anlamına geliyor.
Bu açılışa CHP ve iki sosyalist parti gitmedi. CHP’nin ilk kez mecliste sıraları boş bırakması önemli ama yeterli bir adım değil.
İkinci, üçüncü gün tekrar Meclis’e dönmenin bir manası olduğunu düşünmüyoruz. Bunun etkili bir siyaset olduğunu düşünmüyoruz.
Ama ortada bir tek adam rejimi var. Meclis’in tasdik kurumuna indirgediği bir yasama organı var. Bu yasama organının bir ağırlığı kalmadı. Buna meşruiyet katmamak gerekiyor. Bize göre muhalif bütün kesimler Meclis’i terk etmeli, sine-i millete dönmelidir.”
“BU BİR ZAFER DEĞİL”
Kılçer, Erdoğan ve Trump arasındaki görüşmelere de değinerek şunları söyledi:
“Bu görüşme bir zafer olarak görülemez. ABD’nin Ankara büyükelçisi Tom Barrack, bu görüşmede Erdoğan’a ihtiyacı olan meşruiyeti vereceklerini söyledi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin bir amacı var, çıkarı var. Bunları hayata geçirmek için meşruiyet arayışındalar.
AKP, ABD’ye gitti; belli pazarlıklar yürüttü ama bunların karşısında ne verdi bilmiyoruz.
Büyük Ortadoğu Projesi yeni bir aşamaya doğru geldi. Bu yeni aşamanın planları yapılıyor. Filistin meselesinde Hamas’ı ikna etme konusunda AKP’ye, Erdoğan’a rol verildi; bunu görüyoruz. Erdoğan bununla övünüyor. Kendilerine pay çıkartıyorlar.
Bizim şu soruyu sormamız lazım: İki yıldır neredeydiniz? 67 bin insan öldü, Gazze yerle bir edildi, soykırım uygulandı. İsrail alacağını almış durumda. Emperyalizm Ortadoğu siyasetinde yeni hedefler planlıyor.
Erdoğan’ın biten meşruiyetini kazanması karşılığında Türkiye’nin nadir toprak elementlerinin pazarlık unsuru olarak gündeme getiriliyor. Ormanlarımız, madenlerimiz, limanlarımız, yollarımız gibi nadir toprak elementlerimizin yani yeraltı kaynaklarımızın da bir kez daha ABD’ye, emperyalizme peşkeş çekildiğini görüyoruz.
Örneğin ulusal savunma sanayi olarak kodlanan KAAN uçaklarının motorlarının dahi alınamadığını, Türkiye’nin doğrudan ABD’ye bağımlı olduğunu, Türkiye Dışişleri Bakanı’nın ağzından ilk kez duymuş olduk.
Türk toplumuna bir propaganda yapılıyor. Hamaset yapılıyor. Ama gerçekler bu ziyaretle ortaya çıkmış durumda. ABD eğer birilerinin sırtını sıvazlıyorsa, Trump birilerine ‘dostum’ diyorsa Trump’ın bu işte çok büyük çıkarları vardır. Emperyalizmin çıkarı varsa Türkiye’nin zararı vardır.
“BUNLAR SİYASAL İSLAMCI DEĞİL SİYONİST İSLAMCIDIR”
Gazze’deki son duruma ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Kılçer şunları kaydetti:
“Filistin davasının geriye düşmesinde, Suriye’deki Baas iktidarının cihatçı çeteler eliyle yıkılmasının yüzde yüz payı var. Bam teli orası.
Filistin davası elli yıllık bir dava. Filistin davasının dostları kimler düşmanları kimler? Bu ekseni, bu saflaşmayı ortaya koymamız gerekiyor.
Filistin davasının karşısında kimler var? İsrail var. Bunun arkasında kim var? ABD emperyalizmi var, İngiltere var. Fransa gibi emperyalist devletler var. Bu tablo çok açık.
Peki Filistin’in dostları kimlerdir? Soru bu. Şimdi burada Lübnanlıları sayabilirsiniz. Burada İran’ı sayabilirsiniz. Filistin davası için mücadele eden ülkeleri sayabilirsiniz. Ama mesela burada Arap ülkeleri yok Katar yok, Birleşik Arap Emirlikleri yok. Suudi Arabistan yok, Mısır yok. Onlar zaten Israil ile İbrahim Anlaşmaları’nı imzalayarak yaparak, saflarını ABD emperyalizminin yanında yer alarak göstermiş durumda.
Filistin davasını sahiplenen, Filistin davasının dostu kim dersek, Suriye’de Baas iktidarıydı, Esad iktidarıydı. Baas iktidarı tam da bu yüzden yıkılmak istendi. On yıldır bunun için çabaladılar. Cihatçı çeteleri silahlandırdılar, donattılar, ceplerine para koydular, Suriye’ye soktular. Şimdi Baas iktidarının devrilmesi, ABD emperyalizminin ve Siyonist İsrail yönetiminin hedefiydi ve bunu başardılar. Cihatçı çeteler silahlandırılarak taşeron olarak kullanıldılar.
Cihatçı çeteleri kimler destekledi? Türkiye’de siyasal İslamcılar, dünyada siyasal İslamcılar, Şimdi burada saflar çok net. O yüzden de Baas iktidarının devrilmesini istemek Filistin davasına ihanetti. Bugün eğer Gazze’deki katliamdan bahsediyorsak bu suçun ortaklarını iyi görmemiz lazım. Bu suçun ortakları Türkiye’de kendilerine siyasal İslamcı diyenlerdir. Bunlara siyasal İslamcı değil, Siyonist İslamcı demek daha doğru olacaktır.
Dolandırıcılıktan 9 yıl 4 ay hapis cezası alan ve firari olan Emin Adanur, “Nilüfer Belediyesi’nin…
Sultangazi Belediyesi Meclis Üyesi ve SUGAŞ Yönetim Kurulu Başkanı AKP'li Yılmaz Durmuş, bir AVM’de görevli…
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan "Eğer Abdullah Öcalan’la bir görüşme yapılacaksa bunu bizzat…
Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu, sağlık sisteminde alarm zillerinin çaldığına dikkat çekerek "1 milyarı aşan…
Öldürülen gazeteci Hakan Tosun’un kardeşi Öznur Tosun, "Orada görmemesi gereken bir şeyi gördü abim ve…
Tutuklu gazeteci Furkan Karabay hakkında düzenlenen iddianamede 6 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.