TKH: Trump ismini de emperyalizmi de ülkemizden sileceğiz

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İstanbul İl Örgütü Mecidiyeköy’de bulunan Trump Towers önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
ABD başkanı Trump’ın Filistin halkının sürgün edilmesinden söz etmeye başlamasını, İsrail’in işgalci politikalarına açık ve sınırsız desteğinin protesto edildiği basın açıklamasında, “Amerika Birleşik Devletleri ve NATO Ortadoğu’da yıllardır sürdürdüğü savaş ve imha politikalarına devam ediyor. Büyük Ortadoğu Projesi diyerek Irak’ın işgali ve yıkımı ile başlayan saldırılar Afganistan, Libya, Suriye ve Filistin ile devam etti. İsrail’in işgal ve katliamlarında onbinlerce Filistinli katledildi. Milyonlarca Filistinli yerlerinden edildi, göç etmeye zorlandı.” denilerek, “eden Orta Doğu halklarıyla omuz omuza, işçi sınıfının, emekçilerin ve gençliğin gerçek düşmanının sermaye düzeni ve onun uluslararası işbirlikçileri olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin topraklarında süregelen bu barbarlık, yalnızca İsrail’in değil, ona sınırsız finansal, askeri ve diplomatik destek sağlayan ABD emperyalizminin, Batılı emperyalist devletlerin ve onların işbirlikçilerinin ortak suçudur. Emperyalizmin ve Siyonizm’in kirli politikalarına karşı mücadele, sadece Filistin halkının değil, tüm bölge halklarının ve dünya işçi sınıfının ortak mücadelesi” olduğu ifade edildi.

Açıklamanın tamamı şöyle :

Amerika Birleşik Devletleri ve NATO Ortadoğu’da yıllardır sürdürdüğü savaş ve imha politikalarına devam ediyor. Büyük Ortadoğu Projesi diyerek Irak’ın işgali ve yıkımı ile başlayan saldırılar Afganistan, Libya, Suriye ve Filistin ile devam etti. İsrail’in işgal ve katliamlarında onbinlerce Filistinli katledildi. Milyonlarca Filistinli yerlerinden edildi, göç etmeye zorlandı. 9 Şubat itibari ile İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı saldırılarda toplam can kaybı 48 bin 189’a, yaralı sayısı da 111 bin 640’a yükseldi. Bu saldırılarda 30 binin üzerinde kadın ve çocuk yaşamını yitirdi. Bütün dünyanın gözü önünde soykırım ve katliam gerçekleşti. 19 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe giren ateşkes anlaşması sonrası emperyalizmin ve Siyonist İsrail rejiminin planı belli oldu. Filistinlilerin topraklarından sürülmesi, Gazze’nin Otel ve Rezidans ile zenginlere hizmet edecek bir yeni gettoya dönüştürülmesi. Haydut devlet ABD’nin yeni ve eski başkanı Trump göreve gelir gelmez ABD’nin Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele alacağını ve Filistinlileri başka ülkelere ‘kalıcı olarak yerleştirdikten’ sonra bölgeyi yeniden inşa edeceğini açıkladı. Trump’ın ‘Yıllar boyunca baktığınızda Gazze’de hep ölüm olduğunu görürsünüz’ söylemi büyük bir iki yüzlülüktür. ABD sanki İsrail işgali ve katliamına yıllardır destek vermemiş, Siyonist İsrail devletinin yanında durmamış gibi soykırıma varan katliamdan sıyrılmaya çalışmaktadır. ABD emperyalizminin ve onun Ortadoğu’daki en saldırgan işbirlikçilerinden olan İsrail siyonizminin temsilcileri, Trump ve Netanyahu, son dönemde yine kanlı politikalarını meşrulaştırmak için çeşitli açıklamalar yapmaktadır. Haydut Devlet ABD’nin başkanı Trump bir yandan Filistin halkının sürgün edilmesini gündeme getirirken, diğer yandan Grönland adasına göz dikmekte, Panama Kanalının ismini değiştirdiğini ilan etmektedir. ABD’nin yeni ve eski başkanı Donald Trump, seçim sürecinde Ortadoğu’daki emperyalist saldırganlığı pervasızca savunmaya devam etmiş ve İsrail’in işgalci politikalarına sınırsız destek vereceğini açıkça ilan etmiştir. Öte yandan, Netanyahu ve onun katil koalisyonu, Filistin halkını yok etmeye dönük sistematik katliamlarına uluslararası kamuoyunun gözleri önünde hız kesmeden devam etmektedir. Bölge’deki ülkelerin iktidarlarına gelince, hiçbiri İsrail ve ABD karşısında en ufak bir direniş emaresi göstermemektedir. Bölgedeki iktidarların hiçbiri İsrail karşısında direnecek siyasi ve askeri irade göstermemektedir. Yıllardır süregelen emperyalist müdahaleler, işbirlikçi iktidarlar, bağımsızlık talebinin geri düşmesi gibi nedenler, Orta Doğu’da emperyalizmin elini güçlendirmiş ve onu “Gazze’ye resort yapacağım” diyebilecek küstahlığı rahatlıkla gösterebilmesine zemin hazırlamıştır. Bizler, emperyalizme ve Siyonizm’e karşı mücadele eden Orta Doğu halklarıyla omuz omuza, işçi sınıfının, emekçilerin ve gençliğin gerçek düşmanının sermaye düzeni ve onun uluslararası işbirlikçileri olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin topraklarında süregelen bu barbarlık, yalnızca İsrail’in değil, ona sınırsız finansal, askeri ve diplomatik destek sağlayan ABD emperyalizminin, Batılı emperyalist devletlerin ve onların işbirlikçilerinin ortak suçudur. Emperyalizmin ve Siyonizm’in kirli politikalarına karşı mücadele, sadece Filistin halkının değil, tüm bölge halklarının ve dünya işçi sınıfının ortak mücadelesidir. Bugün Gazze’de, Batı Şeria’da direnenler, yalnızca kendi gelecekleri için değil, emperyalist sömürü düzeninin ve katliamdan başka bir pratiği olmayan Siyonizm’in yıkılması için de savaşmaktadır. Bizler, bütün dünyanın ilerici, devrimci, sol, sosyalist ve komünist partileri yıllardan beri İsrail Siyonizm’inin işgalci ve katliamcı politikalarına karşı mücadele ettik. Filistin davası solun davasıdır dedik. ABD’nin bir devlet politikası olarak Siyonizm’in önünü açtığını, silah ve mühimmat sağladığını, yetmediği durumda cihatçı çeteleri görevlendirdiğini göstermeye çalıştık. Ortadoğu’da emperyalizme karşı kurulan direniş ekseninin işbirlikçi iktidarlar, cihatçı çeteler aracılığı ile nasıl parçalandığını hep birlikte yaşadık. Partimiz Türkiye Komünist Hareketi Suriye’de Esad’ın devrilmesi ve cihatçı çetenin iktidara getirilmesinde kazananın emperyalizm ve Netanyahu olacağını söylemiş, bölgenin bütün halklarını emperyalizme ve Siyonist İsrail rejimine karşı mücadeleye çağırmıştır. Bugün önünde bulunduğumuz Trump Towers ülkemizdeki sermaye sınıfının işbirlikçiliğinin sembollerinden biridir. Avrupa kıtasında inşa edilen ilk Trump Towers olmakla övünülen garabet yapı AKP iktidarı döneminde açılmış, açılışına Türkiye Başbakanı’da katılmış, AKP iktidarı bu açılışı ayakta alkışlamıştır. Trump dostu AKP iktidarını uyarıyoruz. Şimdiye kadar ki işbirlikçi politikalarınız bölge ülkelerinin parçalanmasına neden oldu. Cihatçı çetelerin iktidarına yol açtı. Ülkemize göçmen sorunu taşıdınız. Bugün buradayız. Trump Towers isminin ülkemize yakışmadığını söylemek için buradayız. Trump Towers isminin emekçilerin kenti İstanbul’a yakışmadığını söylemek için buradayız. İşgal, sürgün, otel ve rezidans bağımlısı bir ismi topraklarımıza yakışmamaktadır. Dünyayı istediği gibi dizayn edeceğini zanneden, yerlerin isimlerini değiştireceğini söyleyen Trump’a buradan sesleniyoruz. Dünya halkları emperyalist saldırganlığınıza boyun eğmeyecek. Trump ismini de emperyalizmi de ülkemizden sileceğiz. Bağımsız, aydınlık ve emeğin ülkesini kurma mücadelemizi büyüteceğimizi bir kez daha ilan ederiz. Yaşasın Özgür Filistin Kahrolsun Siyonizm ve Emperyalizm