Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH: Türk-Kürt bütün emekçilerin birliği ve kurtuluşu için; Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını sosyalizm ile taçlandıralım

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Merkez Komitesi Abdullah Öcalan’ın PKK’ye silah bırakma ve örgütü lağvetme çağrısı ve AKP iktidarının “Terörsüz Türkiye” söylemi üzerine süreci değerlendiren bir açıklama yayınladı.

Gerici faşist AKP – MHP iktidarının “barış, açılım, çözüm”  gibi kavramlarla sunulan süreç üzerinden yapılan “bazı hesapların” gözden kaçırılmamasına dikkat çekilen açıklamanın tamamı şöyle:

Altı aya yakın süredir ülkenin gündeminde yer alan ve Kürt sorunu bağlantılı “yeni süreç” geçtiğimiz gün yapılan açıklama ile yeni bir boyut kazanmıştır.

Bu bağlamda, gerici faşist AKP – MHP iktidarının gündeme getirdiği ve “Terörsüz Türkiye” adı verilen, topluma “barış, açılım, çözüm” gibi kavramlarla sunulan süreç üzerinden yapılan “bazı hesapların” gözden kaçırılmaması önem taşımaktadır.

Bu hesaplardan birincisi, 2017 yılında Anayasa değişikliği ile hayata geçirilen tek adam rejiminin tescillenmesi anlamına gelecek olan yeni Anayasa ve Erdoğan’ın ömür boyu başkanlığı için AKP iktidarının destek arayışıdır. Abdullah Öcalan’ın açıklamasına paralel olarak AKP’li Binali Yıldırım’ın “vatandaşlık tanımı ve adem-i merkeziyetçilik” konuları ile ilgili yaptığı açıklama bunun önemli bir belirteci olarak görülmelidir.

Bir diğer hesap ise, Suriye’nin parçalanmasından ve emperyalizm ile iş birliğinden medet umma siyasetidir. Bugün ABD-İsrail ve Türkiye’nin ortak yönelimi üzerinden Suriye’de HTŞ’nin yönetimi alması, Suriye’nin güneyinde İsrail’in borusunun ötmesi ve Suriye’nin kuzeyinde ABD destekli Kürt bölgesel yönetiminin kurulması BOP’un güncellenmiş halidir. Kürt siyasi hareketi emperyalizm ile iş birliği halinde Suriye’nin kuzeyinde yeni bir yönetim kurmaya çalışırken, AKP iktidarı ise bu denkleme Kürt kartıyla ortak olup pazarlık yapmaya çalışmaktadır. Ancak varılacak noktanın şimdiden bir “Amerikan barışı” olarak nitelenmesinde sakınca bulunmamaktadır.

“Amerikan barışı”nın Kürt sorunu üzerinden yaşanan çatışmalı halin sulhe bağlanması olarak yorumlanması eksikli bir anlayış olacaktır. Emperyalizmin ve İsrail’in Ortadoğu’da attığı adımlara tüm öznelerin uyumlu hale getirilmesi, Amerikan barışının tanımı olarak görülmelidir. Türkiye’de NATO’cu sermaye devletinden Kürt siyasi hareketine, Kuzey Irak’taki Kürt yönetiminden HTŞ’sine kadar tüm güçler bu anlamıyla hizaya getirilmek istenmektedir.

Kürt sorununda demokratik çözüm adına, PKK’nin feshi ve silah bırakması olarak ortaya atılan süreç bu dinamikler üzerinden okunduğunda anlam kazanacaktır.

Dolayısıyla, Türkiye’de sermaye diktatörlüğünün tescili, Ortadoğu’da ise emperyalist siyonist çizginin tahkimatı adına yürüyen bu sürecin gerek Ortadoğu’daki emekçi halklar gerekse ülkemiz emekçileri için kurtuluş getireceği beklentisinin altı boştur.

Barış ve demokrasi kavramları ise bu süreçte iğdiş edilmektedir. Biz komünistler, Kürt sorununun çözümünde çatışmasız bir ortam sağlanmasını, silahların susmasını, terör yöntemlerine son verilmesini, Kürt emekçilerinin kültürel ve demokratik haklarının kabul edilmesini, Türk ve Kürt emekçilerinin sermayeye, gericiliğe ve emperyalizme karşı birliğini ve ortak mücadelesini uzun yıllardır savunmakta ve sosyalizm programımızda yer vermekteyiz.

Kürt sorununun çözümü tam da emekçilerin, ilericilerin ve devrimcilerin tarihsel davasıdır. Kürt sorununda çözüm, Türkiye’de emekçi halkın kaderinden, Türkiye ve bölgedeki ilerici, devrimci ve anti-emperyalist mücadeleden ayrı ele alınamaz.

İşte tam da bu yüzden, bugün başta gerici sermaye düzeninin sahipleri ve bu düzene eklemlenme konusunda oldukça mesafe almış olan Kürt siyasi hareketi tarafından demokrasi ve barış adına dile getirilenler konusunda söylenmesi gerekenleri bir kez daha ifade etmek gerekli olmuştur.

Ülkemizde sadece son aylarda yaşananlara bakıldığında anayasayı, hukuku, insan haklarını, basın ve ifade özgürlüğünü ayaklar altına alan, yurttaşların seçimler yoluyla ortaya koyduğu iradeyi gasp eden; ekonomik krizin ağır sonuçları altında ezilen halkımızın insanca yaşama hakkını hedef alan rejimin anti-demokratik uygulamaları net olarak görülecektir. Bir yandan toplum sindirilmek istenmekte, diğer yandan Kürt emekçilerinin “yeni anayasa” aracılığı ile gerici ve emek düşmanı rejime onay vermeleri ve eklemlenmeleri hedeflenmektedir.

Bu açıdan, tüm yaşananları emperyalizmi, kapitalist düzeni ve istibdat rejimini görmezden gelerek açıklamak doğru bir yaklaşım değildir.  “Barış ve demokrasi” adına ne olursa olsun kapitalist sistemle, sermaye düzeniyle, istibdat rejimiyle, emperyalizmle ve Türkiye sağıyla uzlaşma istenmektedir.

Türkiye’nin gündeminde büyük eşitsizlikler, sömürü, yoksulluk, laikliğin tasfiyesi, emperyalizmin bölgede attığı adımların ülkemizdeki yansımaları ve elbette Kürt sorunu vardır.

Türkiye toplumu bugün istibdat rejimi tarafından teslim alınmaya çalışılıyor. Tüm siyasal mekanizmalar bunun için devrededir. “Türkiye Yüzyılı” söylemi adı altında gerici faşist bir rejim yerine oturtulmaya çalışılırken, herkesin bu sürece kayıtsız şartsız destek olması istenmektedir. Buna da demokratikleşme deniyor.

Oysaki başka bir düşünce, başka bir yol, başka bir arayış mümkündür. Kürt ve Türk emekçilerinin birliği ve kurtuluşu için, demokrasi ve barışın gerçek temellerini atılacağı bir rejim için Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını sosyalizm ile taçlandırma mücadelesini yükseltelim!

Türkiye Komünist Hareketi-Merkez Komitesi

Reklam

Önceki Haberler

Grand Halı işçilerinin fiili grevi kazanımla sonuçlandı

Grand Halı işçileri eylemlerinin 4’üncü gününde yapmış oldukları fiili grevle patronun dayattığı ücret sınırını aştı,…

3 Mart 2025 17:29

İBB’ye polis operasyonu: Medya A.Ş’ye ait bilgisayara el konuldu

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik başlatılan soruşturmalar sürerken bu kez de belediyenin iştiraki olduğu Medya…

3 Mart 2025 17:18

Ekur Et işçileri direnişte: Sendikal haklar için mücadele sürüyor

işverenin işçilerin taleplerini karşılamaması üzerine TİS sürecinin tıkandığı Ekur Et'te, işçiler haklarını almak için eyleme…

3 Mart 2025 16:02

HÜDAPAR’lı Yapıcıoğlu: Türkiye ile Abdullah Öcalan bir yıldır görüşmeler yapıyor

HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu “Yaklaşık bir yıldır Türkiye devleti ile Abdullah Öcalan görüşmeler yapıyor,…

3 Mart 2025 15:52

Laiklik Meclisi’nden 3 Mart Laiklik Günü Bildirgesi

Laiklik Meclisi, 3 Mart Laiklik Günün'de bir bildirge yayımladı. Yayımlanan bildirgede 3 Mart'ın tarihsel önemi…

3 Mart 2025 14:52

Ankara’da sahte içkiden ölenlerin sayısı 81’e çıktı!

Sahte içki nedeniyle yaşanan can kayıplarında artış sürüyor. Ankara'da 81 kişinin sahte içki nedeniyle yaşamını…

3 Mart 2025 14:42
Reklam