Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

TKH’den 1 Eylül Dünya Barış Günü açıklaması: Barış mücadelesi, emperyalizme karşı mücadeledir!

Reklam

Türkiye Komünist Hareketi (TKH), Nazi Almanyası’nın Polonya’ya saldırdığı gün olarak tarihe geçen ve sonrasında Dünya Barış Günü ilan edilen 1 Eylül’e ilişkin bir açıklama yayımladı.

TKH’nin açıklamasında, “Emperyalist yayılmacılığa, Nazizm’e karşı duran ve dünya üzerindeki paylaşım savaşını canları pahasına sona erdiren Sovyet emekçileri, önderleri Stalin ve farklı farklı ülkelerde direnişler örgütleyen devrimciler ve partizanlar 20. yüzyılda barışın tesis edilmesini sağlamışlardır” ifadeleri yer aldı.

yüzyılda emperyalist saldırganlığın yeniden arttığı vurgulanan açıklamada, “Ortadoğu’da ABD’nin Irak işgali ile başlayan süreç bugün Suriye’nin parçalanması ve İsrail’in Filistin’e dönük soykırımı ile devam etmektedir” denildi.

Türkiye’de Kürt sorunu üzerinden yürütülen “barış süreci”nin ise “içeride bir burjuva çözüm, dışarıda ise Amerikan barışı” olduğuna dikkat çekilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Ülkenin geleceği için, halkların kardeşliği için, barışı gerçek anlamda tesis edebilmek için yapılması gereken emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltmektir. Emperyalizme karşı mücadeleyi sosyalizmle taçlandırmaktır.”

TKH’den yapılan açıklama şu şekilde:

1939 yılında Nazi Almanya’sının Polonya’yı işgal ettiği ve İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı gün olan 1 Eylül, Sovyetler Birliği’nin faşizmi yenmesi ve tüm dünya halkları için barışı getirmesi nedeniyle Dünya Barış Günü olarak kutlanmaktadır.

Emperyalist yayılmacılığa, Nazizm’e karşı duran ve dünya üzerindeki paylaşım savaşını canları pahasına sona erdiren Sovyet emekçileri, önderleri Stalin ve farklı farklı ülkelerde direnişler örgütleyen devrimciler ve partizanlar 20. yüzyılda barışın tesis edilmesini sağlamışlardır.

Ancak 21. yüzyılda yine emperyalizmin saldırganlığı, yayılmacılığı ve savaşlar ile karşı karşıyayız.

İşte tam da bu yüzden bugün barış mücadelesi demek, anti-emperyalist mücadeleyi daha fazla yükseltmek anlamına gelmektedir.

1990’lı yıllarda Balkanlar’da, 2000’li yıllarda ise Ortadoğu ve Kafkasya başta olmak üzere dünya üzerinde farklı farklı bölgelerde emperyalist müdahaleler kan dökülmesine neden olmuş, milyonlarca insan yaşamını yitirmiş, yaralanmış ya da yaşadığı yerden göç etmek zorunda kalmıştır.

Taliban iktidarına karşı olduğunu söyleyerek Afganistan’ı işgal eden haydut ABD, arkasında yakılıp yıkılmış bir ülke ve şeriatçı Taliban iktidarını bırakmıştır.

Ortadoğu’da ABD’nin Irak işgali ile başlayan süreç bugün Suriye’nin parçalanması ve İsrail’in Filistin’e dönük soykırımı ile devam etmektedir.

Karadeniz’in bir NATO gölüne döndürülmesi için emperyalizmin arayışı devam etmekte, Kafkasya’da Ermenistan ve Azerbaycan ABD’nin kurduğu sözde barış masasına oturtulmaktadır.

Örnekleri çoğaltmak mümkündür. Ancak dünya üzerinde nerede savaş ve çatışma varsa emperyalizm, NATO ve başta ABD oradadır. Barışı savunmak, emperyalizme karşı mücadeleyle mümkündür.

Aynı zamanda emperyalizmin sahte barışlarına da kanmamalı. Ülkeleri bölüp parçalayan, kendi “sömürge valileri”ni atayan, yer altı ve yer üstünde ne varsa talan eden, kendisi dışında başka bir güç tanımayan bu sömürücü zihniyet bir de çıkıp kendisi barış anlaşması imzalamak istiyor. Emperyalist tahakkümün adı olan Amerikan barışlarına hayır!

Büyük Ortadoğu Projesi’nin güncel ayağı olan Suriye’nin parçalanması ve devamında yaşananlar, İbrahim Anlaşmaları ile Arap ülkelerinin İsrail ile “barıştırılma” çabası ve Kürt meselesi üzerinden gündeme getirilen “Amerikan barışı” bu bahsettiklerimizin güncel örneği olarak ele alınmalıdır.

Bu açıdan ülkemizdeki AKP iktidarının “barış” konusunda ne kadar ikiyüzlü bir politikaya sahip olduğunun da altı çizilmelidir. Suriye’nin parçalanması için cihatçı terör örgütleri ile yapılan iş birliği, Suriye’de barışçıl bir ortam oluşmasının değil tam tersinin nedeni olmuştur. Son aylarda Suriye’deki cihatçı HTŞ yönetiminin Alevi ve Dürzi katliamları ve İsrail’in canı istediği zaman Suriye’yi bombalaması bunun en bariz örnekleridir.

Bir diğer yakıcı konu ise emperyalizmin bölgedeki kolu olan İsrail’in son iki yıldır Filistinli Araplara dönük uyguladığı soykırım siyasetidir. Bunun aynı zamanda emperyalist bir siyaset olduğunu unutmamalıyız. Bölgede İsrail ile İran arasında yakın zamanda yaşanan kısa ama “yüksek güdümlü” savaşın temel nedeni işte bu emperyalist siyasettir. AKP iktidarı ise süreci İsrail ile arka planda yürütülen iş birliğini “idare ederek”, ara ara demagojik hamaset siyasetini yükselterek geçirmeye çalışmaktadır. Bu çizgiden ne barış çıkar ne de halkların kardeşliği.

Ülkemizde Kürt sorunu üzerinden yürüdüğü ifade edilen “barış süreci” ise içeride bir burjuva çözüm, dışarıda ise “Amerikan barışı”ndan başka bir şey değildir. Kürt emekçilerine Türkiye kapitalizminden de emperyalist BOP siyasetinden de eşitlikçi ve özgür bir yaşamın açılması mümkün değildir. O açıdan Kürt emekçilerini istibdat rejimine bağlamak gibi bir arka planı bulunan yeni çözüm sürecinin gerçek bir barış sürecine tahvil olması pek de mümkün olmayacaktır. Tersinden bölgenin ateş çemberine alındığı bir uğrakta yeni Osmanlı hayalleri kuran yayılmacı zihniyetin Türkiye’yi parçalanma yoluna sokması olasılık dahilindedir.

Ülkenin geleceği için, halkların kardeşliği için, barışı gerçek anlamda tesis edebilmek için yapılması gereken emperyalizme karşı mücadeleyi yükseltmektir. Emperyalizme karşı mücadeleyi sosyalizmle taçlandırmaktır.

1 Eylül Dünya Barış Günü dünyadaki tüm emekçilerin kurtuluş yolunu işaret etmektedir.

Şimdi o yoldan yürümenin zamanıdır.

Türkiye Komünist Hareketi Genel Merkezi

Reklam

Önceki Haberler

İstanbul Barosu’ndan ‘adli yıl’ pankartı

İstanbul Barosu, adli yılın başlangıcına ilişkin binasına pankart astı. Pankartta, "Savunmanın susturulduğu, adaletin olmadığı Adli…

1 Eylül 2025 14:05

‘Rusya hedef aldı’ iddiası: GPS sinyalini kaybeden von der Leyen’in uçağı acil iniş yaptı

GPS erişimini kaybeden AB Komisyonu Başkanı von der Leyen'in uçağına Rusya'nın elektronik müdahalede bulunduğu değerlendiriliyor.…

1 Eylül 2025 13:56

‘Tek mal varlığım bu yüzük’ demişti: Erdoğan’ın 1994 tarihli mal varlığı belgesini ortaya çıktı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait olduğunu öne sürdüğü 1994 tarihli ilk…

1 Eylül 2025 13:46

Yandaş Cem Küçük’ten CHP İstanbul iddianamesi hakkında dikkat çeken açıklama: Ceza çıkmaz

CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerine ilişkin hazırlanan 9 sayfalık iddianameyi eleştiren iktidara yakın gazeteci Cem…

1 Eylül 2025 13:36

TÜİK kişi başı gelir hesabına Suriyelileri de dahil edilecek

TÜİK, kişi başına düşen milli gelir hesaplamasında artık Suriyeli sığınmacıları da dikkate alacak. Bu düzenleme…

1 Eylül 2025 13:28

MHP’li Feti Yıldız: Tutuklama bir ceza değil, geçici bir tedbirdir

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, yeni adli yıl mesajında "tutuksuz yargılama" vurgusu yaparak, tutuklamanın…

1 Eylül 2025 13:24
Reklam