TKH'den Bahçeli'ye yanıt: Türkiye’nin Lübnanlaştırılmasına hayır!

TKH tarafından yapılan açıklamada "Bahçeli’nin bu söylemi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin böl-parçala-yönet siyasetinin ülkemize uyarlanmış halidir. Bahçeli emperyalizme ve Siyonist İsrail’in çıkarlarına paralel bir siyaset yürütmektedir." denildi.

TKH'den Bahçeli'ye yanıt: Türkiye’nin Lübnanlaştırılmasına hayır!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı’nın iki yardımcısı olsun, biri Kürt, diğeri Alevi olsun” sözlerine yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. TKH tarafından yapılan açıklamada, “Bahçeli, ülkemizin bölünmesinin yolunu yapmaktadır.” denilerek, etnik ve mezhepsel bir tanımla Türkiye’de rejimin tanımlanmasının anayasaya aykırı olduğu vurgulandı.

Açıklamada “Irak’ın ABD tarafından işgali öncesi Ecevit hükümetinin düşmesine neden olan, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının Meclis’te önünü açan, Erdoğan’ın tek adam rejimini gündeme getiren, seçimleri kaybeden AKP’ye payanda olan Bahçeli’nin bu sözlerinin anlamı bütün yurttaşlarımız tarafından görülmelidir. Bahçeli’nin sözleri ABD elçisi tarafından dile getirilen görüşün aynısıdır!” denildi.

“Türkiye’nin Lübnanlaştırılmasına hayır!” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Milletvekillerine hitaben MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından söylenen ve kamuoyuna “Cumhurbaşkanı’nın yardımcılarından birisi Kürt diğeri Alevi olsun” içerikli sözlerin faş edilmesi, “terörsüz Türkiye” açılımına Alevi desteği “arayışını” çağrıştırsa da doğrudan Büyük Ortadoğu Projesi siyasetinin tezahüründen başka bir şey değildir. Bu sözler anayasaya aykırı olduğu gibi aynı zamanda Türkiye’nin birliğine değil ayrışmasına ve bölünme dinamiklerinin tetiklenmesine hizmet etmektedir.

Bu zihniyet, kimlikçi-etnikçi siyasettir. Kimlikçi-etnikçi liberal siyasetin kaynağı ise emperyalizmdir. Bahçeli, milliyetçilik adına bugün emperyalizmin kimlik siyasetinin sözcülüğünü üstlenmektedir.

Bu söylem ülkemizin Lübnanlaştırılması hedefinin açık ifadesidir. Lübnan’dan sonra emperyalizm tarafından Irak’ın da benzer bir modelle nasıl üçe bölündüğü ortadadır. Bahçeli, ülkemizin bölünmesinin yolunu yapmaktadır.

Bahçeli’nin bu söylemi, Büyük Ortadoğu Projesi’nin böl-parçala-yönet siyasetinin ülkemize uyarlanmış halidir. Bahçeli emperyalizme ve Siyonist İsrail’in çıkarlarına paralel bir siyaset yürütmektedir.

Cemevlerini resmi olarak ibadethane saymayan ve zorunlu din derslerini dayatan zihniyet önce anayasanın temel ilkesi laikliğin gereklerini yerine getirmelidir.

Etnik ve mezhepsel bir tanımla Türkiye’de rejimin tanımlanması anayasaya aykırıdır. Bahçeli, anayasal bir suç işlemektedir.

Bahçeli tarafından dile getirilen bu görüş, 1923 Cumhuriyeti’nin yıkılışının ve yerine gerici bir rejim inşa etme niyetinin ilanından başka bir şey değildir. Yeni anayasa talebi, AKP-MHP eliyle kurulan gerici emek düşmanı rejiminin yeni hukuku olarak istenmektedir.

10 yıldır Suriye’de din adına yürütülen kanlı savaşın Suriye’yi nasıl parçaladığı ve bugün Suriye’nin birliğini cihatçıların sağlayamadığı ortadayken Türkiye’de benzer bir senaryonun yolunu döşemek gaflet, dalalet ve ihanettir. Suriye halkının istikrarının ve birliğinin en temel şartının laiklik ve anayasal Cumhuriyet yurttaşlığı olduğu ise bir kez daha görülmüştür.

Ülkemizi, adım adım bir Ortadoğu ülkesi yapmak isteyen AKP ve MHP’ye karşı hangi kökenden olursa olsun bütün emekçilerin ortak mücadelesinin örülmesi zamanı gelmiştir!

Kürt sorununda “çözüm” ile ülkemizin Lübnanlaştırılması arasında hiçbir bağlantı yoktur!

Alevi yurttaşların tanınmasının yolu laikliğin tam olarak uygulanmasından geçer!

Bahçeli tarafından dile getirilen bu sözler aynı zamanda Alevi ve Kürt yurttaşların Cumhurbaşkanı olamayacağının da ikrarı olarak tam bir ayrımcılıktır!

Irak’ın ABD tarafından işgali öncesi Ecevit hükümetinin düşmesine neden olan, Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığının Meclis’te önünü açan, Erdoğan’ın tek adam rejimini gündeme getiren, seçimleri kaybeden AKP’ye payanda olan Bahçeli’nin bu sözlerinin anlamı bütün yurttaşlarımız tarafından görülmelidir. Bahçeli’nin sözleri ABD elçisi tarafından dile getirilen görüşün aynısıdır!

Yeni bir Cumhuriyet için devrimci saflara!”