TKH'den İsrail'in saldırılarına yönelik dikkat çeken açıklama: İktidardan katiller, topraklarından İsrail gitmelidir!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Suriye'ye yönelik İsrail'in hava saldırıları sonrasında yaptığı açıklamada "Suriye’de yeni bir savaşın önlenmesinin yolu, Suriye’nin parçalanmasına, İsrail’in saldırıları ile işgaline ve cihatçı katillere hayır demekten geçer!" denildi.

TKH'den İsrail'in saldırılarına yönelik dikkat çeken açıklama: İktidardan katiller, topraklarından İsrail gitmelidir!

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırıları sonrasında dikkat çeken bir açıklama yayımladı.

TKH’den yapılan açıklamada “cihatçı terör örgütü HTŞ, Suriye’nin meşru hükümeti değildir. Colani ve HTŞ’nin temsil ettiği zihniyet, Suriye’nin yıkım ve parçalanmasına hizmet etmek dışında bir anlama gelmemektedir. Siyasal İslamcılığın özünde Siyonist İslamcılık olduğu objektif olarak ortadadır” denildi.

Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan’ın yürüttüğü AKP’nin Suriye politikası, “Esad diktatörlüğü” söylemi altında, Siyonist İsrail’in işgal siyasetini ve Suriye’nin parçalanmasına hizmet etmiştir. Bu durumun ülkemizdeki siyasal İslamcılığın özünde Siyonist İslamcılık olduğunun bir başka örneğidir” ifadeleri kullanılan açıklamada “Suriye’de yeni bir savaşın önlenmesinin yolu, Suriye’nin parçalanmasına, İsrail’in saldırıları ile işgaline ve cihatçı katillere hayır demekten geçer!” vurgusu yapıldı.

TKH’den yapılan açıklama şu şekilde:

Emperyalistlerin açık desteği ile Suriye’de darbeyle iktidara getirilen cihatçı terör grubu HTŞ’nin Suriye’ye istikrar, huzur ve demokrasi getiremeyeceği her geçen gün açığa çıkıyor. Ama bundan daha önemlisi ise cihatçı teröristleri iktidara taşıyan emperyalizmin ve Siyonist İsrail’in, cihatçı terörü gerekçe göstererek Suriye’nin parçalanma senaryosunu yaşama geçirme niyetidir.

Yaklaşık 2000 Alevi’nin katledilmesi ve aynı şekilde Dürzi Arap toplumuna karşı yapılan saldırı, cihatçı HTŞ’nin katliamcı kimliğini bir kez daha ortaya koyarken, Suriye’nin birliğini ve istikrarını sağlayabilecek bir niteliğe ve meşruiyete haiz olmadığını da somut olarak göstermektedir.

Siyonist İsrail’in güvenliği için yıllardır emperyalizm tarafından silahlandırılan, beslenen ve yönlendirilen cihatçı terör, 10 yıllık yıkım savaşı sonrası Suriye’de bir darbe ile iktidara getirilmiş, şimdi de Suriye’nin parçalanma siyaseti, bizzat cihatçı terörün katliamları gerekçe gösterilerek hayata geçirilmek istenmektedir.

Başından beri cihatçı terör ile Suriye’de barışın, demokrasinin ve istikrarın yan yana gelemeyeceği gün gibi açıkken, ortaya çıkan gerçekler bir kez daha AKP’nin dış siyasetinin büyük bir körlük ve sığlık içinde olduğunu gözler önüne sermiştir. Katil sürüsü cihatçılara kravat takarak oyun oynayanlar, kurallarını emperyalizmin ve İsrail’in koyduğu oyunun ancak ve ancak piyonu olmuşlardır.

İsrail’in Suriye’yi parçalama ve işgal siyaseti, Dürzi toplumunu korumak adına meşru ve haklı görülemez. İsrail sopayla, Colani yönetimini hizaya getirmek istemektedir.

Cihatçı terör örgütü HTŞ, Suriye’nin meşru hükümeti değildir. Colani ve HTŞ’nin temsil ettiği zihniyet, Suriye’nin yıkım ve parçalanmasına hizmet etmek dışında bir anlama gelmemektedir. Siyasal İslamcılığın özünde Siyonist İslamcılık olduğu objektif olarak ortadadır.

Suriye halkının kaderi, işgalci İsrail ile katil sürüsü HTŞ’ye mahkûm olamaz. Suriye’nin ilericileri kendi kaderlerini ellerine almalı, iktidardan katilleri, topraklarından ise siyonistleri çıkarmalıdır.

Ahmet Davutoğlu ve Hakan Fidan’ın yürüttüğü AKP’nin Suriye politikası, “Esad diktatörlüğü” söylemi altında, Siyonist İsrail’in işgal siyasetini ve Suriye’nin parçalanmasına hizmet etmiştir. Bu durumun ülkemizdeki siyasal İslamcılığın özünde Siyonist İslamcılık olduğunun bir başka örneğidir. Türkiye’nin başta HTŞ olmak üzere cihatçı terörün hamiliğini üstlenerek Suriye’deki ateşi söndürmesi mümkün değildir. Tersinden Suriye halkının ilerici birikimini desteklemek ülkemiz dış siyasetinde en akılcı yol olacaktır.

Suriye’de yeni bir savaşın önlenmesinin yolu, Suriye’nin parçalanmasına, İsrail’in saldırıları ile işgaline ve cihatçı katillere hayır demekten geçer!