Türk Tabipleri Birliği (TTB), İstanbul’da yenidoğanların ölümüyle sonuçlanan özel hastane çetesine ilişkin iddianamenin gerek iletişim tespiti bölümünde gerekse de Cumhuriyet savcısı değerlendirmelerinde görev ihmali bulunduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunmuştu.
Yenidoğanların altyapısı ve uzman hekimi yetersiz hastanelere sevklerinin sağlandığı, tedavilerinin uygun olmayan şekilde hemşireler tarafından yapıldığı, erken doğan bebeklerin solunum sıkıntılarının giderilmesi için gerekli ilacın yeterli dozda kullanılmadığı veya hiç kullanılmayarak yasadışı yollardan satıldığına ilişkin iddianamede yer alan beyanlara dikkat çekilen suç duyurusunda; yenidoğanların hayatlarının tehlike altında olduğunu gösteren makul şüphenin varlığına işaret edilmişti.
Suç duyurusunda Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen “kamu düzenine uygun olmayan hareketlerin işlenmesinden önce bu kanun hükümleri dairesinde önünü almak”, “can, ırz vea mal emniyetini korumak”, “işlenmekte olan bir suçun işlenmesine veya devamına mani olmak” hükümleri ile aynı kanunun 13. maddesinde düzenlenen “Suçüstü hâlinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hâllerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare veya delil bulunan şüphelileri”, “başkalarının can güvenliğini tehlikeye düşürenleri eylemin veya durumun niteliğine göre; koruma altına alır, uzaklaştırır ya da yakalar ve gerekli kanuni işlemleri yapar” hükümlerine aykırı davranıldığı belirtilmişti ve görevlerini yerine getirmeyerek Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesini ihlal eden görevliler hakkında soruşturma yapılarak kamu davası açılması talep edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma izni talebi üzerine İstanbul Valiliği tarafından inceleme yapıldı. Valilik, yaşamını yitiren yenidoğanlardan haberdar olunması üzerine il sağlık müdürlüğü ile iletişime geçilerek olağandışı denetimler yapılmasının sağlandığını, bu nedenle kusur oluşturan herhangi bir eylemin olmadığını iddia ederek soruşturma izni verilmemesine karar verdi.
TTB, 3 Şubat 2025 günü söz konusu valilik kararına itiraz etti. İtiraz dilekçesinde yenidoğanların hayatlarının tehlikede olduğunun anlaşılabildiği, şüphelilerin bu tehlikeyi bilerek ve sonuçlarını öngörerek davrandıkları vurgulandı; iddianamede yer alan telefon konuşmalarından örnekler verildi. TTB, İstanbul Valiliği’nin soruşturma izni vermeyen kararının kaldırılması ve görevlerini ihmal eden sorumlular hakkında kamu davası açılmasını talep etti.
Resmi Gazete’de duyurulan Ulusal İstihdam Stratejisi sermayenin ihtiyaçları için hazırlandı. Strateji dediklerinin Türkiye’yi ucuz işçi…
Engin Polat'ın avukatı Sevinç Horoz, müvekkilinin 'Mal Varlığı Değerlerinin Aklanması' suçunun öncül suçu olarak öngörülen…
Mısır Dışişleri Bakanı ile görüşen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 15 Filistinlinin Türkiye’ye geldiğini bildirdi. Fidan…
TÜİK'in açıkladığı yüksek enflasyon verileri sonrası Goldman Sachs ve Morgan Stanley, TCMB'nin faiz indirimi sürecine…
İPA Başkanı Buğra Gökce, İstanbul’da yaşam maliyetinin sadece 1 yılda 53 bin 58 liradan, 82…
Ezincan'da belediyeye ait çöp arıtma tesisinde çalışmış olan ve sahipsiz köpeklerin öldürülme anını görüntülediği için…