Türkiye'de 7 çocuktan 1'i akran zorbalığına maruz bırakılıyor
Türkiye’de çocukların yaklaşık yüzde 14’ü ayda en az birkaç kez akran zorbalığına maruz kalıyor. TÜİK’in 2024 verilerine göre kız çocuklarında bu oran yüzde 14,2’ye, erkeklerde yüzde 13,4’e çıkarken, uzmanlar zorbalığın prestijli okullar dahil birçok kurumda sistematik hale geldiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, zorbalığın empati eksikliği, öfke kontrolü sorunları ve aile içi olumsuz çevresel etkenlerle beslendiğini vurguluyor.
Türkiye’de çocukların yaklaşık yüzde 14’ü, ayda en az birkaç kez akran zorbalığına maruz bırakılıyor. Bu oran neredeyse yedi çocuktan biri demek.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2024 verilerine göre bu oran kız çocuklarında yüzde 14.2’ye, erkeklerde yüzde 13.4’e kadar çıktı.
Aralık ayı içinde medyaya yansıyan en az beş farklı zorbalık vakası, bu sessiz şiddetin ulaştığı boyutu gözler önüne serdi.
Uzmanlar, zorbalığın yalnızca “sorunlu” okullarda değil, prestijli eğitim kurumlarında da sistematik duruma geldiğine dikkat çekiyor.
EMPATİ BECERİSİ ZAYIF
Cumhuriyet’ten Damla Polat’ın haberine göre uzmanlar, “Zorbalık, hem zorbalık yapan hem de zorbalığa maruz kalan çocuklar için ciddi psikolojik ve akademik riskler taşıyor” dedi.
Zorbalığın, tek bir kişilik özelliğiyle açıklanamayacağına belirten uzmanlar, “Zorbalık, bireysel özellikleriyle çevresel etkilerin etkileşimi sonucunda ortaya çıkar. Bireysel özelliklere baktığımızda bu çocukların öfke kontrolünde güçlük çektiğini, empati becerilerinin zayıf ve kurallara karşı gelme davranışlarının daha sık olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte bazı çocuklar zorbalık yaparak kendi akran gruplarının içerisinde hem statü kazanma hem de güç elde etme aracı olarak da bunu tercih edebiliyorlar” ifadelerini kullandı.
Çevresel etkenlerin önemine de değinen uzmanlar, “Çocuğun içinde bulunduğu aile, yoğun çatışmalar yaşayan, sert disiplin davranışları gösteren, ihmalkâr, istismara açık bir aile ise bu durum çocuğun saldırgan davranışları öğrenmesine zemin hazırlıyor” diye ekledi.
“Çocuğun davranışlarındaki kalıcı değişikliklere dikkat etmemiz gerekiyor” uyarısında bulunuldu. “Zorbalığa maruz kalan çocuklar okula gitmek istemezler. Baş ağrısından, karın ağrısından söz ederler. Uyku sorunları vardır. Ani duygu durum değişiklikleri yaşarlar” uyarısı yapıldı.
‘SOSYAL PRESTİJ’ YOLU
Öte yandan şiddet yönelimli davranışların öğrenilen davranışlar olduğunu belirten uzmanlar, “Sadece okul ortamında değil medya kanalıyla, dolaylı olarak da öğrenilebilir, bazı roller veya temsiller taklit edilebilir, okul ortamında kendilerine göre sosyal prestij haline getirilebilir. Sadece sosyoekonomik durum değil, sosyokültürel eşitsizlikler de öğrenciler arasındaki ilişkileri ve akademik performansı etkileyebiliyor” diyerek dikkat çekti.

