Yandaş Yeni Şafak gazetesinde Merkez Bankası'na tepki: Milletin parası faizciye aktı

Yandaş Yeni Şafak Gazetesi, Merkez Bankası'nın faiz politikasını eleştirdi. Gazetenin manşetinde

Yandaş Yeni Şafak gazetesinde Merkez Bankası'na tepki: Milletin parası faizciye aktı

Yeni Şafak gazetesi, Merkez Bankası’nı aylık faiz kararının açıklanacağı gün hedef alırken, gazetenin birinci sayfasına “Milletin parası faizciye aktı” başlıklı haber taşıdı.

İktidara yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in başkanlığındaki ekonomi yönetimini hedef almaya devam ediyor.

Daha önce pek çok kez Merkez Bankası’na ve ekonomi yönetimine faiz eleştirisi yapan gazete; Para Politikası Kurulu toplantısında alınan faiz kararının açıklanacağı gün, faiz politikasını eleştiren bir haber servis etti.

“Milletin parası faizciye aktı” denilen haberde, “Türkiye, son iki yıldır dünyanın hiçbir ülkesinde görülmeyen bir yüksek faiz cenderesi altında eziliyor. Devletin bütçesi, sanayicinin emeği ve halkın alın teri faizcilere akıtılıyor. Son 2 yılda Son iki yılda vatandaşın cebinden, şirketlerin ve Hazine’nin kasasından 600 milyar dolar rantiyeye gitti. Yüksek faiz nedeniyle devlet, sadece borç faizi için bu yılın ilk altı ayında 1 trilyon 114 milyar lira ödeme yaptı. Sanayi ise artık üretimden değil, kredi yükünden dolayı zarar ediyor. Türkiye bu tablonun eşiğinde bugün bir karar verecek. Merkez Bankası ya ciddi bir faiz indirimi yaparak üretime destek verecek ya da paradan para kazanan faiz lobilerini sevindirmeye devam edecek” denildi.

“MERKEZ BANKASI, TARAFINI BELLİ EDECEK”

Haberde ayrıca şu ifadeler yer aldı:

“Sanayicilerin üretimden çekilmesine neden olan yüksek faizler, çiftçiye rahat bir ekip biçme fırsatı vermiyor. Esnafın borcunu çeviremediği, devlet bütçesinin faiz ödemelerine kurban edildiği politikanın ısrarla sürdürülmesi dikkat çekiyor. Merkez Bankası, bugünkü faiz kararıyla tarafını belli edecek. Ya halkın ve üreticinin yanında olduğunu gösteren bir adım atacak, ya faizcinin, tefecinin, rantçının temsilcisi olarak Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almaya devam edecek.

Bugünkü faiz oranları, bırakınız gelişmiş ülkeleri, enflasyonla boğuşan Afrika ülkelerinde bile görülmeyen bir seviyede. 20 aydır yüzde 40-%50 bandında yürütülen faiz politikasıyla ne ciddi bir fiyat istikrarı sağlanabildi ne de kur kontrol altına alınabildi. Tam tersine yüksek faiz, paradan para kazanan azınlık bir kesimin daha da zenginleşmesine, devasa servet transferlerine yol açtı. Yüksek faiz politikasının kazananı, sermayeyi elinde tutan 6-10 bin kişilik bir grup oldu. Kaybedeni ise 85 milyon vatandaşın tamamı.”