Yasaklanan "Oy'una Geldik" filminin başrol oyuncusu İlyas Salman: Saray'ın dalkavuğu olsaydım bu filmi yasaklamazlardı

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yasaklanan "Oy'una Geldik" filminin ekibi, Sinema Telif Hakları Genel Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. Filmin başrol oyuncusu olan İlyas Salman, "Saray'ın dalkavuğu olsaydım, halkın soytarısı olmak yerine, bu filmi yasaklamazlardı. Ve ben, halkın soytarısı olduğum için de onur duyuyorum kendimle. Sanatın üzerine konan yasakların, dimdik ayakta duracağız" dedi.

Yasaklanan

Başrolünde İlyas Salman’ın olduğu “Oy’una Geldik” filmi Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yasaklanmış, Bakanlık’tan yapılan yazılı açıklamada yasaklama gerekçesine ilişkin, “5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanunu’nun 4. maddesi gereğince yasaklandı” denilmişti. Film ekibi, bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Sinema Telif Hakları Genel Müdürlüğü önünde bir araya gelerek filmin yasaklanmasına tepki gösterdi. Filmin yönetmeni Kazım Öz, senaristi Mustafa Sarıgül ile İlyas Salman ve Orhan Aydın’ın da aralarında yer aldığı oyuncularının katıldığı açıklamaya çok sayıda sinema ve tiyatro sanatçısı da destek verdi.

Yasak kararına ilişkin yürütmeyi durdurma talebiyle idare mahkemesine başvuruda bulunulduğunu aktaran Kazım Öz, şunları söyledi:

“Filmimiz geçen hafta vizyona 1 gün kala yasaklandı. Maalesef Avrupa vizyon tarihimiz de ertelenmek zorunda kaldı çünkü, Avrupa dağıtımcısı da çekindiği için filmi dağıtamadı. Avrupa’da yeni bir dağıtımcıyla devam edeceğiz. Filmimiz geçen hafta vizyona 1 gün kala yasaklandı. Maalesef Avrupa vizyon tarihimiz de ertelenmek zorunda kaldı çünkü, Avrupa dağıtımcısı da çekindiği için filmi dağıtamadı. Avrupa’da yeni bir dağıtımcıyla devam edeceğiz.

“ÇAĞRIMIZ YASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ, ANLAŞILIR, NET VE AÇIK BİR BİÇİME GELMESİ”

Bu filmin yasaklanma gerekçesi, muğlak bir şekilde askıda duruyor. 5224 sayılı Kanun’un 4’üncü fıkrası dedikleri kanun çok genel geçer ifadelerle dolu bir kanun. Örneğin, genel aşayiş, şiddet, pornografi, çocukların onuru gibi temel başlıklar üzerinden kurulmuş bir yasa. Bu filmin, bunlardan hangisini ihlal ettiği, hangi sahnelerinin ihlal ettiği açıklanmamış bir durumda. Bu da bize şunu gösteriyor, aslında yasa, yoruma açık, iktidarın kendine göre yorabileceği, kendine göre karar alabileceği bir şekilde muğlak duruyor. Ki, belki de bu bilinçli bir şekilde bu halde duruyor. O yüzden, öncelikle çağrımız bu yasanın, değiştirilmesi, anlaşılır, net ve açık bir biçime gelmesi.

“KURULUN TEKRAR TOPLANMASINI İSTİYORUZ”

İkinci çağrımız, bu filmi milyonlar bekliyor, izlemek istiyor. Filmin üzerindeki yasağı kaldırın diye çağrıda bulunuyoruz tekrardan. Kurulun tekrar toplanmasını istiyoruz. Filmi yeniden değerlendirmelerini ve varsa bir yaş sınırı koymalarını istiyoruz.

“TÜRKİYE’DE SANSÜRÜN OLMAMASI İÇİN BÜYÜK BEDEL ÖDENDİ”

Diğer çağrımız kamuoyuna, sanatçılara, sinemacılara. 70’li yıllardan beri, bu sahneler çokça yaşandı, sansüre karşı Türkiye’de çok ciddi bir mücadele verildi. Aslında çok büyük bedel ödendi Türkiye’de sansürün olmaması için. Ama, tekrar başa döndük. Tekrar, keyfi bir şekilde, iktidarın istediği doğrultuda kurullar karar vermeye başladılar ve bunu manipüle etmeye başladılar. Yasağın, sansürün adını, ‘uygun bulunmamıştır’ olarak değiştirmeye başladılar. Kamuoyuna da çağrıda bulunuyoruz, bugün ‘Oy’una Geldik’e bu yapıldı, eğer ses çıkmazsa yarın bunun sonu gelmez. Türkiye’de gerçekten bir sanat çölü yaşanır.

“YÖNETMENLERİ VE YAPIMCILARI KENDİ FİLMLERİNİN KATİLİ YAPMAK İSTİYORLAR”

Bir diğer çağrımız da üreticilere. Türkiye’de bu yasadan kaynaklı olarak, gizli bir sansür yaşanıyor. Bizim filmde ortaya çıktı ama 10 yıllardır yönetmenler, yapımcılar kendi kendilerine sansür uygulamak zorunda kalıyorlar bu kuruldan geçmek için. Yani, yönetmenleri ve yapımcıları kendi filmlerinin katili yapmak istiyorlar. Biz bunu reddediyoruz. Üreticilere de bu açıdan çağrıda bulunuyoruz, bu yasaya, bu yasağa karşı sesinizi çıkarın ve dayanışmayla bunu aşalım.

“SARAY’IN DALKAVUĞU OLSAYDIM BU FİLMİ YASAKLAMAZLARDI”

İlyas Salman şu ifadeleri kullandı:

“Bir halk sözü vardır, ‘Söz gümüşse, sükut altındır’ diye, ben onu değiştirdim, ‘Söz gümüşse, sükut tenekedir’. Hayatını halkı güldürmeye adamış bir adam olarak, Saray’ın dalkavuğu olsaydım, halkın soytarısı olmak yerine, bu filmi yasaklamazlardı. Ve ben, halkın soytarısı olduğum için de onur duyuyorum kendimle. Sanatın üzerine konan yasakların, dimdik ayakta duracağız”

Sarıgül: “Toplumun damarlarından biri olan sanatın önündeki engeli kaldırarak, demokrasideki gerçek niyetlerini görmek istiyoruz”

Mustafa Sarıgül şöyle konuştu:

“Bir ülkenin, bir vatanın değer yargıları, toprağı, inancı, değer yargıları ne ise sanatı da onun parçalarından biridir. Sineması aynasıdır. İstedik ki, hem yöremize hem bu işle ilgili olan tüm insanlara hem de ülkemize güzel bir iş bırakalım, bir dönemi kayıt altına alalım. Ancak çeşitli sebeplerle engellendi, ben kısa sürede bu engellemenin kaldırılacağına inanıyorum. Son zamanlarda hepinizin gördüğü gibi oldukça üst perdeden demokratik söylemler söyleyenler, bu kadar önemli konuda bu yasakçı tavırla, eylemsel olarak hiç de demokratik olmayacaklardır. Bir toplumun damarlarından biri olan sanatın önündeki engeli kaldırarak, demokrasideki gerçek niyetlerini görmek istiyoruz”

AYDIN: “40 YILDIR İLK KEZ BİR FİLME BÖYLE BİR YASAK GELİYOR”

Orhan Aydın’ın ifadeleri şu şekilde:

“40 yıldır ilk kez bir filme açık biçimiyle böyle bir yasak geliyor. Görülüyor ki, önümüzdeki süreçte üretilecek eşitlikten, barıştan, kardeşlikten, aşktan, doğadan, insandan, kadından yana bütün filmler ya da sanat ürünlerinin tamamına benzeri yasaklar konabilecek. Sorgulamamız gereken şu, bu kurul kimlerden oluşuyor, meslekleriniz ne, yetkinlikleriniz ne? Kültür Bakanlığı ve Sinema Dairesi Başkanlığı bu sorulara yanıt vermek durumundadır”

Eyleme katılarak destek veren sinema sanatçısı Nur Sürer, yönetmen Semir Aslanyürek, tiyatro sanatçısı Melike Demiral, sinema sanatçısı Necmettin Çobanoğlu da açıklamalarda bulundu.