Yeni açıklanan CIA belgeleri neler söylüyor?
Belgeler CIA ve Abd yönetiminin Küba ve Castro konusunda nasıl takıntılı olduğunu gösteriyor. CIA, Castro’yu devirmek için Miami’deki Kübalı karşıdevrimcilere Amerikan halkının parasını akıtmış. Kuşkusuz bunlar bilinmeyen, tamamen yeni iddialar ve konular değil, ancak bildiğimiz şeylerin resmi CIA belgeleriyle doğrulanması olduğu için önemli.
ABD başkanı Donald Trump’ın emriyle gizliliği kaldırılan 1963 Kennedy suikastına ilişkin belgeler on binlerce sayfa tutuyor. Belgeler Kennedy cinayeti dışında başka önemli konulara da ışık tutuyor. Örneğin CIA’nın Fidel Castro’ya suikast için düzenlediği Operation Mongoose adlı operasyonu da doğruluyor. Bu operasyonda amaç Castro’yu zehirlemekti ancak öteki birçok CIA planı gibi bu da başarısız oldu. Belgeler CIA ve ABD yönetiminin Küba ve Castro konusunda nasıl takıntılı olduğunu gösteriyor. CIA, Castro’yu devirmek için Miami’deki Kübalı karşıdevrimcilere Amerikan halkının parasını akıtmış. Kuşkusuz bunlar bilinmeyen, tamamen yeni iddialar ve konular değil, ancak bildiğimiz şeylerin resmi CIA belgeleriyle doğrulanması olduğu için önemli.
JFK Kübalı karşıdevrimciler ve CIA’nın Castro’yu devirme planlarını desteklemekle birlikte bazı kritik anlarda planda sonuna dek gitmediği için bunların hedefi haline geldi. Örneğin başarısız olan Domuzlar Körfezi çıkarmasında 100 kadar karşıdevrimci Kübalı öldü, 1100 kadarı da esir düştü. 1962 yılında SSCB ile yaşanan nükleer füze bunalımından sonra Kennedy, Küba’ya yönelik operasyonların bütçesini kısınca yeniden hedef haline geldi. CIA’nın Kennedy’nin katili olan Lee Harvey Oswald’ı takip ettiği ve planını bildiği ancak engel olmadığı da iddia ediliyor.
CIA’nın Küba’ya karşı operasyonlarından biri daha yeni belgelerde açığa çıktı. CIA, SSCB’ye ihraç edilen Küba şekerine zehir katmış. CIA ve Miami’deki Küba kolonisi Fidel Castro dışında Raul Castro ve Ernesto Che Guevara’ya da suikast planları yapmış ve girişimde bulunmuşlar. Küba karşıdevimcileri ABD’de Omega 7 adlı bir terör örgütü de kurdular. Açıkçası CIA bile beslediği Kübalı karşıdevrimcileri kontrol etmekte zorlanıyordu. Küba’ya karşı terörist eylemlerin en şiddetlisi, 6 Ekim 1976’da Küba Havayollarına ait bir uçağın havaya uçurulması oldu. Uçakta aralarında Küba şampiyon eskrim takımının tamamının da bulunduğu 73 kişi öldü. Daha sonra ortaya çıkan CIA belgelerine göre, 22 Haziran’da yurtdışındaki bir CIA görevlisi, bir kaynağından Kübalı bir sürgün grubunun Panama-Havana seferini yapan bir Küba uçağını bombalamayı planladığını öğrendiğini CIA merkezine telgrafla bildirmişti. Grubun lideri Orlando Bosch adında bir bebek doktoruydu. Uçak denize düştükten sonra, sorumluluğu Bosch’un sürgünler ağı üstlendi. Telgraf, CIA’in Bosch örgütüne nüfuz etme imkanına sahip olduğunu gösteriyordu, ancak belgelerin hiçbirinde CIA’nın Bosch ve grubunu planları nedeniyle özel olarak izlediğine ya da CIA’nın Havana’yı uyardığına dair bir işaret yok. (Not: CIA’nın operasyonlarına ilişkin iyi bir kaynak arayanlar William Blum’un Killing Hope adlı kitabına bakabilirler).
Yeni belgelerden ortaya çıkan bir başka gerçek de 1956 Macaristan Karşıdevim girişiminde İmre Nagy hükümetine bağlı isyancı askerlerin lideri olan General Bela Kiraly’nin CIA ile ilişkili olduğu. Kiraly’ye bağlı askerler ve çeteler yüzlerce Macar komünistini öldürmüştü. Kendilerine özgürlük savaşçısı adını veren Macar karşıdevrimcileri, CIA ve NATO emrindeydiler. Antisovyetik olan her girişime destek veren Troçkist şaşkınlar da (SWP, 4. Enternasyonal vs. bütün Troçkist partiler) Kiraly’nin “özgürlük savaşçılarını” desteklemişlerdi. Karşıdevrim Sovyet tanklarıyla bastırıldıktan sonra Bela Kiraly ABD’ye gitmiş ve orada geniş hüsnükabul görmüştü. Şuradaki belgede Kiraly’nin 1959’da ABD Savunma Bakanlığı ile görüştüğü de belli oluyor.
https://www.cia.gov/readingroom/docs/CIA-RDP80R01731R000300180011-2.pdf