Reklam
Kategoriler: Sol Şerit

“Yeni” çözüm süreci : Sol partiler ne diyor?

Reklam

İktidarın küçük ortağı, MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli 22 Ekim’de İmralı Cezaevi’ndeki Abdullah Öcalan’a, örgütü lağvetmesi koşuluyla, “Umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşması” için çağrı yaptı. Sonrasında DEM Parti’den bir heyet Öcalan’la görüştü. Meclisteki siyasi partilerin birçoğu ile görüştü.

“Kürt sorunu” üzerinden açılan tartışmalar alevlendi. Zafer partisi, İYİ parti gibi partiler ırkçı faşist yaklaşımlarını sürdürürken CHP gevelemekle yetindi. MHP’nin “ülkücüleri ilk anda yaşadıkları şaşkınlığı, hızlıca atarak coşkuyla alkışladılar liderlerini.

Sol cenahta ’da Dem Parti’nin hizasında durmaya devam edenler dışında çeşitli tepkiler, açıklamalar vardı.

Yurtsever okurları için bunların bazılarını derledik.

EMEP: TEK ADAM YÖNETİMİNİN SAVAŞ VE SÖMÜRÜ POLİTİKALARINA KARŞIBÜTÜN DEMOKRASİ GÜÇLERİNİ EMEK, BARIŞ, ÖZGÜRLÜK İÇİN MÜCADELEYE ÇAĞIRIYORUZ!

Emek Partisi (EMEP) 15.11.2024 tarihinde yayımlanan açıklamasında; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Abdullah Öcalan’ın Meclis’te DEM Parti grubuna hitap etmesi ve “umut hakkı”ndan yararlanmasından, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerine Rojava’ya topyekûn bir operasyon yapılmasına uzanan “çeşitlilikteki” söylemler, Kürt sorununun eşit haklara dayalı gerçek bir çözüm önerisi olmadığını gösterir niteliktedir” saptaması yapılıyor.

Erdoğan’ın bir halef çıkaramaması, bu nedenle yeniden seçilmenin yollarını araması, bunun sermaye sınıfının çıkarlarıyla bağlantıları, burjuvazinin bölgedeki çıkar arayışları, gibi nedenlerin sıralandığı açıklamada  “ ortaya çıkan ‘yeni beka’ söylemleri, sadece iktidarın muhalefeti bastırmasına yönelik değil, Türkiye burjuvazisinin ülkedeki tüm güçleri kendi etrafında toplama çabasına da yönelik bir operasyon niteliğindedir. Yeni bir ‘çözüm süreci’ ya da vaat edilen görüşmeler de bunun üzerinden gündeme gelmektedir.” Saptaması yapılıyor.

EMEP açıklamasında, “Kürt sorununun çözümsüzlüğü, esasen Türk ve Kürt emekçilerin aleyhinedir. Çözüm, birlikte mücadelenin güçlendirilmesinden geçmektedir”  deniliyor.

SOL PARTİ: TEK ADAM REJİMİNİ AYAKTA TUTMAK İÇİN YENİ BİR OYUN KURULMAYA ÇALIŞILIYOR

SOL Parti Konuya ilişkin yaptığı 17.10.2024 tarihli açıklamasında esas olarak bir oyunun parçası olarak değerlendirebilecek gelişmelerde yeni bir “yetmez ama evet” tuzağına dikkat çekiyor.

“Oyunun hedefi Erdoğan’a başkanlık yolunu açmak “ olarak analiz edilen süreçte “20 yılı aşkındır bu gerici saltanatın nasıl hilelerle sürdürüldüğü de; muhalefetin kâh anayasa, kâh çözüm, kâh beka adına yaptığı yanlışlarla nasıl bu değirmene su taşıdıklarına bakıldığında da Erdoğan ve Bahçeli ipine sarılmanın yeni bir yetmez ama evetçilikten başka bir şeye çıkmayacağı bugünden ortadadır.

Yoksa aldatılmaya gönüllü değilseniz, Bahçeli’nin elinde “kardeşlik ve barış”; Erdoğan’ın elinde “demokrasi ve özgürlük” olduğuna inanarak, teşekkür sırasına girmenin de bir alemi olmadığı açık” denilerek  “Kürt sorununun demokratik çözümünün, barışın, demokrasinin ve özgürlüğün kazanılabilmesinin yolu, Kürdü Türkü, Alevi’si Sunni’si tüm ezilenler ve emekçiler olarak bu siyasal İslamcı faşist rejime son vermek için birleşmekten geçiyor. “ çağrısı yapılıyor.

TKP: AÇIK VE DÜRÜST OLUN!

Türkiye Komünist Partisi (TKP),21.10.2024 tarihindeki açıklamasında:

“Devlet Bahçeli tokalaşmak için elini uzattı ve uzun bir süredir “eli kulağında” denen “yeni çözüm süreci” bir anda gündem oldu. denilerek, ” İktidarın “bu asla bir çözüm süreci değil” ısrarı bir yerden sonra anlamsızdır. Yalnızca DEM temsilcilerine değil, AKP cenahına da bakıldığında söylenenlerden ibaret olmayan bir sürecin işlemeye başladığı açıkça görülmektedir.” saptaması yapılıyor.

Türkiye’nin herhangi bir sorununun AKP ve ortaklarının istedikleri bir zamanda tartışılamayacağına ve öz olarak ta çözecek güçte de olmadığına işaret edilen açıklamada, şu ifadelere yer veriliyor:

“ Ancak hükümetin herhangi bir sorunu çözemeyecek olması, konunun gündeme gelmesini asla önemsizleştirmemektedir. Kimilerinin iddia ettiğinin tersine Türkiye’de bir “Kürt sorunu” elbette vardır ve bu sorunun tartışılmasını engellemeye dönük tutum sorunu daha da derinleştirmektedir. “ deniliyor.

Türkiye Komünist Partisi’nin konuya ilişkin net bir yaklaşımda olduğu yazılan açıklamada, “Partimizin 14. Kongre belgelerinde “ Kürt sorununun Türkiye’nin sınırlarının belirsizleştirilmesi, genişletilmesi, parçalanması ile ya da yerelleşme, özerkleşme, federasyon ve benzeri modellerle çözülemeyeceği “ ne

Maddeler halinde yapılan değerlendirme ile “çözüm” için masaya oturan her iki tarafında İslamiyet’in uygun bir zemin olduğuna dair söylemlerine dikkat çekilerek şu saptama yapılıyor:

“Bölgesel politikalarda Yeni-Osmanlıcılığın, toplumsal ve siyasal alanda laiklik olmaktan tamamen çıkarılmış bir “laiklik” tarifinin kurumsallaştırılmasına hiçbir biçimde izin verilemez.”  .

TKH: Kürt sorunu, gerici istibdat rejiminin anayasa hesaplarına meze edilemez

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) 1.11.2024 tarihli açıklamasında kapsamlı bir değerlendirme yaptı.

“Gerici AKP ve faşist MHP tarafından dillendirilen Kürt sorununda yeni “çözüm süreci”, 1923 Cumhuriyeti’nin reddiyesi üzerine kurulan gerici ve emek düşmanı istibdat rejiminin hukukunu oluşturmanın ve rejimin yerleşmesinin yollarından birisi olarak karşımıza çıkmıştır.” Denilen açıklamada

“Kürt sorununda yıllardır yaşanan şiddete, her türlü teröre ve devlet baskısına, faşist ve ırkçı uygulamalara hayır diyen, silahların bırakılmasını savunan Partimiz, Türkiye’nin bölünmesine karşı durduğu gibi ülkemizin en önemli sorunlarından birisi olan Kürt sorununun çözümünün de doğrudan Türk ve Kürt emekçilerinin sermayeye, gericiliğe ve emperyalizme karşı ortak mücadelesinin ürünü olacağını bir kez daha yineler.” Deniliyor.

TKH’de yeni bir “yetmez ama evet” sürecine benzeyen bir iklimin oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekiyor.

Açıklamada, Kürt sorununda yıllardır inkar ve imha siyasetinin temsilcisi MHP’nin açıklamasının burjuva siyasetinin iki yüzlülüğüne işaret ediliyor

“Kürt sorunu, bugün salt Türkiye’nin kendi iç sorunu olmaktan çoktan çıkmıştır. Bu sorun artık bugün emperyalist devletlerin masasında bir gündem olarak emperyalistlerin kendi çıkarları doğrultusunda Ortadoğu’nun tasarımı amacıyla ele alınmaktadır. Bu açıdan, Kürt sorunu ve çözümü ile ilgili, en temelde emperyalizmi merkeze koymadan bir yaklaşım geliştirilemez.” Denilerek, çözüme dair şunlar söyleniyor:

“ Türkiye’ “Başta Türkler ve Kürtler olmak üzere tüm emekçilerin ortak iradesinin şekilleneceği sosyalist Türkiye temel hedeftir. Gericiliğin, emperyalizme bağımlılığın ve piyasacılığın egemen olduğu bir düzende demokrasi, insan hakları, adalet, hukukun üstünlüğü, siyasal özgürlükler, insanca yaşam mümkün olmadığı gibi Kürt siyasetinin “Kürt sorununda çözüm” adıyla piyasacı, gerici ve emek düşmanı bir rejime “yeni anayasa” aracılığı ile entegrasyonu, AKP eliyle kurulan istibdat rejiminin yerleşmesine hizmet edecektir.

Emekçilerin kurtuluşuna doğrudan bağlı olan Kürt sorununun çözümü sosyalizmdedir. Sosyalizm bir hayal ya da uzak bir hedef değil Türk ve Kürt emekçilerinin eşit, özgür, kardeşçe yaşayacağı yeni Türkiye projesidir. Bu proje, yeni bir Cumhuriyet projesi olarak sadece Türkiye’nin değil, bütün Ortadoğu halklarının da devrimi olacaktır.”

TİP: KÜRT SORUNUNUN TARTIŞILMASI İÇİN ASGARİ DEMOKRATİK BİR ORTAM YARATILMALIDIR.

Türkiye İşçi Partisi 14 Ocak 2025 tarihinde toplanan Parti Meclisinin sonuç bildirgesinde:

“Partimiz için barış ve Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü, dönemsel ya da gündelik siyasi kavgalara indirgenebilecek bir konu değildir.” Denilerek, Barış ve ardından gelişebilecek bir çözüm için yol, Kürt sorununu tarif ederek, sorunun ve çözümün özgürce tartışılabileceği asgari demokratik bir ortam yaratarak, şeffaflığı sağlayarak, meclisi adres haline getirerek açılabilir.”  Deniliyor.

Bildirgenin sonuç bölümünde şu saptamalar yapılıyor:

“Kürt sorununun demokratik ve barışçıl yollarla çözümü nasıl TİP için gündelik didişmelere alet edilemeyecek kadar önemliyse; bu sorunun rejim tarafından kendi bekası, emperyalist ilişkiler ağı içerisindeki yayılmacı bölgesel hedefleri için bir şantaj unsuru haline getirilmesini ve Anayasa tartışmalarının hukuk tanımaz bir rejimin ömrünü uzatma hedefiyle topluma dayatılmasını reddediyoruz”

Reklam

Önceki Haberler

Erdoğan’dan ‘Rıza Akpolat’ açıklaması: Turpların büyüğü heybede, sokağa çıkamayacaklar

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat'ın tutuklanmasına ilişkin tepkiler üzerine CHP'yi…

17 Ocak 2025 15:55

İsrail’den ateşkes ve esir takası açıklaması: İlk aşama ne zaman?

AFP'nin İsrail Başbakanı Netanyahu'nun ofisine dayandırdığı haberine göre ateşkes ve esir takasının ilk aşaması pazar…

17 Ocak 2025 15:37

Saitbey Sitesi davasında tutuklu müteahhit Hasan Çam: Beni suçlayanlar Allah’tan korksun, bu dünyanın ahireti de var

6 Şubat depremlerinde 45 kişinin yaşamını yitirdiği Saitbey Sitesi'nin altıncı duruşmasında tutuklu müteahhit Hasan Çam,…

17 Ocak 2025 14:57

Boğaziçi direnişinde 1000’inci nöbet: Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz

Boğaziçi Üniversitesi’ne 4 sene önce 'kayyum rektör' atanmasıyla başlayan direniş sürüyor. Akademisyenler, 1000’inci kez “Kabul…

17 Ocak 2025 14:44

Özçelik-İş Sendikası seçimlerinde rüşvet skandalı: 20 milyonluk yolsuzluk iddiası

2022 yılında gerçekleştirilen Özçelik-İş Sendikası Genel Merkez seçimleri, Özçelik-İş Sendikası eski teşkilatlandırma uzmanı Adem Ünlü'nün…

17 Ocak 2025 13:56

İsrail, ateşkese rağmen katliamlarına devam ediyor

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Basal, İsrail'in ateşkesin duyurulmasından sonra düzenlediği saldırılarda 101 kişinin öldüğünü,…

17 Ocak 2025 13:43
Reklam