Reklam
Kategoriler: Gündem

Yenidoğan Çetesi davasında beşinci duruşma

Reklam

İstanbul’da yenidoğan bebek acil hastalarını anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek ölümlerine neden olan ve haksız kazanç sağladıkları belirtilen özel hastane çetesi davasının 5. duruşması görülmeye başlandı. Davada 10 kişi tahliye edilmişti

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 19’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın duruşması görülmeye başlandı. Duruşma saat 10.30 sıralarında kimlik tespiti ile başladı. Duruşmaya sanık ve taraf avukatları ile çok sayıda izleyici katılıyor.

“DOĞUMA KADAR SAĞLIKLI SÜREÇ GEÇİRMİŞTİM”

Duruşmaya mağdur ailerin dinlenmesiyle başlandı. Şikayetçi olarak duruşma salonuna alınan Kadan bebeğin annesi, tercüman eşliğinde dinlendi. Kadan bebeğin annesi mahkemede, “Ben doğum yaptığım zaman durumum kötüydü hatırladığım şu; doktor 2-3 saat sonra gelip, ‘bebeğin vefat etti’ dedi. Ben, bebeğimi görmüştüm. Sesini duydum hatta bebeğimle fotoğraf çektirdim. Bebeği benden aldılar, beni yukarı çıkardılar. Sonrası bende yok. Bana vefat ettiğini söylediler. Zaten sezeryan sonrası benim durumum çok kötüydü 2 ay kendime gelemedim, yürüyemiyordum. Olayla ilgili bir şikayette bulunmadım. Bebeğimin öldüğünü bir doktor söyledi. Bebeğin babası belki şikayet etmiştir ama haberim yok çünkü biz olay sonrası boşandık. Ben o sırada zaten kendimde değildim çok yorgundum. Tabii ki de ‘niye öldü’ diye sordum. Küveze alınması lazımdı, ‘nefes alamadı o yüzden vefat etti’ dediler. Ölümden sonraki fotoğrafı var bende mordu bebeğim. Ölüm sonrası hastaneden otopsi talebim olmadı. Ben zaten çok yorgundum. Doğum süreci boyunca farklı doktorlara gittim. Gebelik sürecinde doktorlar bana ‘bebeğinle ilgili bir sorun var’ demedi. Doğuma kadar çok sağlıklı süreç geçirmiştim. Olay nedeniyle şikayetçiyim. Bu hastaneyi seçme sebebim özel değildi, internetten araştırıp öyle buldum. Gerekli tüm testler yapılmıştı. Olay sonrası kimse benimle iletişime geçmedi. Testlerde bir sıkıntı olsaydı ben bunu hemen doktora söylerdim ama sorun yoktu. Şimdi 2 çocuğum var üçüncü vefat etti” dedi.

Kadan bebeğin annesinin konuşmasının ardından söz alan sanık avukatı, “Aile dinimizde caiz değil deyip otopsi talebini reddetti mi” diye sordu. Şikayetçi anne, “Kendi şahsım adına öyle bir şey yaşamadım. Bana öyle bir şey sorulmadı da bana bu sorulsaydı ben öğrenmek için her şeyi yapardım. Zaten günah diye düşünmüş olsam şimdi burada olmazdım” dedi.

10 SANIK TAHLİYE EDİLMİŞTİ

Davanın 4. Duruşmasında mahkeme, tutuklu sanıklardan Tıbbi Sekreter Aslı Alemdağ, Tıbbi Sekreter Gözde Polat, Doktor Bener Mansuroğlu, Hemşire Fehmi Alperen, Esenyurt Belediyesinde Sağlık İşleri Müdürü Renas Kılıç, Sağlık memuru Remzi Karaca, Tıbbi Sekreter Müberra Palabıyık, Hemşire Deniz Korkmaz, TRG Hospitalist Hastanesi idari müdürü Murat Mantuş ve Tıbbi Sekreter Senanur Ünlü’nün tahliyesine karar vermişti. Tahliye olan sanıklar hakkında ‘yurt dışı çıkış yasağı’ ve ‘imza atma’ şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmıştı.

Geri kalan 19 tutuklu sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verilirken duruşma 30 Haziran’a ertelenmişti

DAVANIN GEÇMİŞİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklarca hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların, uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın büyük kısmının sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi yerine maddi açıdan en fazla kazancın elde edilmesi olduğu iddianamede yer alıyor.

CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir’in ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8’i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’i makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu arada, davanın sanıklarından İlker Gönen, Antalya’da tutuklu bulunduğu cezaevinde 1 Şubat’ta intihar etmişti.

ÖZEL HASTANE ÇETESİNE YÖNELİK 13 SANIKLI İDDİANAME ANA DOSYAYLA BİRLEŞTİRİLDİ

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Özel hastane çetesine yönelik Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının fezlekesi doğrultusunda hazırlanan 57 sayfalık iddianamede ise 13 kişi “şüpheli”, Sosyal Güvenlik Kurumu “suçtan zarar gören” olarak yer alıyor.

Firari hemşire Serenay Şenkalaycı’nın iki dosyada da şüpheli olarak yer aldığı belirtilen iddianame, “yenidoğan çetesi”ne ilişkin Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden ana dosyayla birleştirilmişti.

Reklam

Önceki Haberler

İliç katliamında hayatını kaybeden işçilerin ailelerine ‘kan parası’ teklifi: 18 milyon liralık teklif belgelendi

İliç katliamı sonrası şirketin ailelere kan parası teklif ettiği ortaya çıktı.

30 Haziran 2025 17:16

Türk-İş Başkanı Atalay’dan grev açıklaması: Zamanı geldiğinde herkes noksansız uygulayacak

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay hem iktidara "Masa başında halledelim" çağrısını sürdürdü hem de "Grev…

30 Haziran 2025 16:48

Kılıçdaroğlu: Fonlarla beslenen gazeteciler, troller ve gözü dönmüş siyasetçiler…

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP 38. Olağan Kurultayı davası ve Datça Belediyesindeki işten…

30 Haziran 2025 16:42

Erdoğan 17-25 Aralık sürecinde makam odasındaki eşyalarını topladı iddiası

Gazeteci Sedat Bozkurt, 17-25 Aralık süreciyle ilgili dikkat çeken bir iddiayı gündeme getirdi. Bozkurt'a göre…

30 Haziran 2025 14:49

Dış ticaret açığı 5 ayda 41,2 milyar doları aştı

TÜİK’in Ocak-Mayıs 2025 verilerine göre dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12,7…

30 Haziran 2025 14:15

Yoksulluk sınırı 85 bin lirayı geçti

TÜRK-İŞ’e göre Haziran 2025’te açlık sınırı 26.115 TL, yoksulluk sınırı ise 85.066 TL’ye yükseldi. Bekâr…

30 Haziran 2025 14:09
Reklam