"Yenidoğan çetesi" ile ilgili 'sağlıklı doğan bebeği engelli bıraktılar' iddiası
İstanbul’da bebekleri anlaşmalı özel hastanelere yönlendirerek ölümlere ve ağır mağduriyetlere yol açtıkları öne sürülen “Yenidoğan Çetesi”ne ilişkin yeni iddialar gündeme geldi. Reyap Hastanesi’nde 3,5 ay yoğun bakımda kalan oğlunun ağır engelli hale geldiğini söyleyen Dilber Kartal, “Çocuğumun hayatını çaldılar, sesimi duyun” diyerek yaşadıklarını anlattı.

İstanbul’da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları öne sürülen “Yenidoğan Çetesi”yle ilgili iddialar sürüyor.
Çetenin kullandığı hastanelerden birinin yoğun bakımında 3,5 ay yatırılan bebeklerine zihinsel ve bedensel engelli teşhisi konulduğunu belirten Kartal ailesi, durumdan Reyap Hastanesi yöneticilerini sorumlu tuttu.
Anne Dilber Kartal, “Olayları televizyonda duyduğumda yaşadıklarımızla birebir örtüştüğünü gördüm. Sağlıklı doğan bebeğimi engelli bıraktılar” iddiasında bulundu.
İstanbul’da bebek acil hastalarını, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı dava sürerken, “Yenidoğan Çetesi”yle ilgili yeni iddialar ortaya çıkıyor.
Çetenin İstanbul’da kullandığı hastanalerden birinin yoğun bakımında bebekleri 3,5 ay yatırılan Kartal ailesi de Yenidoğan adı verilen organize suç örgütünün elebaşı olduğu iddia edilen doktor Fırat Sarı nedeniyle mağdur edildiklerini belirtiyor.
Anne Dilber Kartal yaptığı açıklamada, 23 Ağustos 2019’da, İstanbul’daki Yenihayat Tıp Merkezi’nde, 34 haftalık bir bebek dünyaya getirdiğini, doktorların teşhisine göre, bebeğinin akciğer gelişimi tam olmadığı için tıbbi desteğe ihtiyaç duyulduğunun söylediğini kaydetti.
Yoğun bakım ünitesine ihtiyaç duyulması nedeniyle bebeklerinin başka hastaneye sevk edilmesi gerektiğinin iletildiğini ve 112’den ambulans çağrıldığını anlatan anne Kartal, eşi İbrahim Kartal’ın, ambulans şoförüne bebeği başka hastaneye götürmek istediklerini belirtmesine rağmen sevk işleminin Reyap Hastanesi’ne yapıldığını aktardı.
Çetenin kullandığı belirtilen Reyap Hastanesi’nde, iddialara konu doktor Fırat Sarı’nın, bebeğin 20-25 gün gibi bir sürede taburcu olacağını söylemesine rağmen bebeklerinin, 3-3,5 ay hastanede kaldığını söyleyen anne Dilber Kartal, “Çocuğu çıkarmak istediğimizde her defasında ‘Enfeksiyon var, iyileşmedi, kendi kendine enfeksiyon üretiyor’ gibi yanıtlar aldık. Bebeğe boynundan kateter takıldığı belirtildi. 2 kilo 400 gram olarak hastaneye yatırılan bebek, aylar sonra 1 kilo 250 grama kadar düştü. Bebeğimi çıkarmak istediğimde bana ‘Size cevap bile vermek istemiyorum, çocuk iyi olacak, endişelenmeyin’ diyerek geçiştirildiğimi fark ettim. Ancak hastanenin çocuğumu aç bıraktığını sonradan öğrendim. Olayları televizyonda duyduğumda yaşadıklarımızla birebir örtüştüğünü gördüm” diye konuştu.
“10 GÜN İÇİNDE ÇIKARMAZSAN BU HASTANEYİ BAŞINA YIKARIM”
Dilber Kartal, bu gelişmelerin ardından bebeğini hastaneden çıkartmak için doktor Fırat Sarı’nın yanına gittiğini ve “Benim çocuğumu 10 gün içerisinde çıkardın çıkardın, yoksa bu hastaneyi başına yıkarım” dediğini söyledi. Kartal’ın iddiasına göre, bunun üzerine doktor aileye özel mamalar aldırdı ve bebeğin taburcu süreci başlatıldı.
Ancak bebeğin durumunun normale dönmediğini, nefes almakta zorlandığını, başka hastanelerin çocuğu kabul etmediğini belirten Kartal, bebeklerini tekrar Reyap Hastanesi’ne götürmek zorunda kaldıklarını anlattı. Dilber Kartal, oğlu Ali Aydın Kartal’a zihinsel ve bedensel engelli teşhisinin yanı sıra otizm teşhisinin konulduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Çocuğum 2 yaşında yürümeye başladı. Çocuğum onlar yüzünden engelli kaldı. 6 yaşındaki çocuğum sakinleştirici kullanıyor. Ben annesi olarak mücadelemi her zaman verdim ama ben artık tedavilere yetemiyorum. Lütfen bize destek çıkın ben bir anne olarak evladımın hayatından korkuyorum. Sakinleştirici kullanıyor, kendine ve bana zarar veriyor. Benim sağlıklı doğan çocuğumu engelli bırakan Yenidoğan Çetesi’dir. Ben sadece bir anne olarak, öldüğüm zaman evladım ne olacak demekten artık çok korkuyorum. Çocuğumun eğitimlerini verdirmeye çalışıyorum ama yaşadığım zorlukları kimse bilmiyor. Çocuğumda yeme bozukluğu var, hala tuvalet eğitimi edinemiyor. İlaç kullanmadığı zaman kendisine ve bana zarar veriyor. Günden güne kilo alıyor. Bütün bakımını ben yapıyorum. Ben mecburum evladıma ömür boyu bakacağım ama benim sizden isteğim ben çocuğumun tedavilerini yeterince yaptıramıyorum. Benim çocuğum sağlıklıydı, çocuğumu sağlığından ettiler. Ben çocuğumun tedavilerini daha fazla yaptırmak istiyorum. Bir umut belki düzelebilir. Lütfen bize destek çıkın. Çocuğumun zorluklarını ben yaşıyorum. Toplu taşıma çocuğum kriz geçiriyor, toplumdan dışlanıyoruz. Ama onu Yenidoğan Çetesi’nin bu hale getirdiğini bilmiyorlar. Sesimi duyurmak istiyorum, sesimi duyun. Benim çocuğumun çocukluğunu, hayatını çaldılar. Çocuğumun sesini lütfen duyun.”