Gençlik, vakıflara sığmaz
Genç Sosyal Demokratlar tarafından düzenlenen panele destek verdiği ortaya çıkan Friedrich Ebert Vakfı'nın geçmişi her şeyi anlatıyor.
Genç Sosyal Demokratlar (GESOS) tarafından “Gençlik örgütleri seçim sonuçlarını ve sonrasını konuşuyor” diye duyurulan panel, arkasındaki Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) ve özellikle de Alman sosyal demokrasisinin ileri kolu Friedrich Ebert Vakfı’nın (FES) desteği nedeniyle, sosyalist kamuoyunda büyük tepki çekti.
Alman vakıfları
Alman emperyalizmi, sosyal demokrat kanaldan FES, yeşiller kanalından Heinrich Böll Vakfı, liberal kanaldan Federal Almanya’nın ilk Cumhurbaşkanı Theodor Heuss tarafından kurulan Friedrich Neumann Vakfı ve hristiyan demokrat kanaldan Almanya’nın ilk başbakanının adını taşıyan Konrad Adenauer Vakfı üzerinden tüm dünyada faaliyet sürdürüyor.
Bu vakıflar bir yandan Avrupa Birliği ile bulundukları ülkeler arasında bir köprü vazifesi görürken bir yandan da bulundukları ülkelerde kendi ideolojilerine uygun kesimlerle politika belirlemek konusunda faaliyet yürütüyorlar.
“Bize her yer meşru” denebilir mi?
GESOS tarafından düzenlenen panele Fikir Kulüpleri Federasyonu, CHP, HDP Gençlik Meclisi, Gençlik Muhalefeti, Emek Gençliği ve Öğrenci Kolektifleri temsilcileri katıldı. Melda Onur’un moderatörlüğünü yaptığı panel FES’in yer aldığı ve almadığı iki ayrı afiş düzenlenmiş olması nedeniyle de dikkat çekti.
Türkiye’nin son 1,5 yıl içerisinde yaşadığı 4 seçimde estirilen liberal ve apolitik rüzgarlarla, Haziran Direnişi ile Türkiye’de yeni bir dönemi açan toplumsal muhalefetin ‘umutları’ sosyal demokrasi ve radikal demokrasiye bağlanmıştı. Burada amaç, kuşkusuz, Haziran Direnişi’nin düzene bir tehdit olmaktan çıkarılması ve 2. Cumhuriyet’e ikna edilmesiydi. Sonuçta, bu 1,5 yıl aynı zamanda Haziran Direnişi’ni temsil iddiasının ve sosyalist siyasetin zayıflatıldığı bir süreç olarak yaşandı.
Böyle bir tabloda, sosyal demokrasi ve radikal demokrasinin temsilcileriyle birlikte üstelik geçmişi fazlasıyla karanlık bir Alman vakfı sponsorluğunda düzenlenen panel sosyalistlerden büyük tepki görünce son dönemde sık duyulan ezberler ileri sürülmekte gecikmedi. Oysa, ‘yeni’, siyaset gibi sözcükler kullanılınca her şey meşru olmuyor.
FES’in karanlık ve kanlı geçmişi, neden olmadığını anlatıyor.
Friedrich Ebert Vakfı nasıl kuruldu?
Friedrich Ebert Vakfı, 1925 yılında Almanya’da kuruluyor. Türkiye’deki faaliyetlerine başlaması ise elbette ‘hoş bir tesadüfe’ denk geliyor. 12 Eylül Darbesi sonrası yeni üstyapının oluşturulma sürecinin hemen başında yani 1983 yılında Türkiye’de Friedrich Ebert Derneği olarak faaliyet izni alıyor.
FES’e adını veren Friedrich Ebert, Ocak 1919’daki Spartakist Ayaklanması’nın liderleri Rosa Luxemburg ve Karl Liebknecht’in öldürülmesinden sorumlu olması ve 2. Enternasyonal’de SPD savaş karşıtı bir tutum izlerken aniden bu tutumunu değiştirip 1914’te savaş kredilerini onaylamasının arkasındaki kişi olması ile ünlü.
FES ne yapıyor?
Vakıf Almanya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde, İspanya’dan Filipinler’e ve Orta Amerika’ya kadar tüm dünyada geniş bir faaliyet alanına sahip.
FES’in Türkiye’deki ana faaliyeti, AB emperyalizminin çıkarları doğrultusunda kamuoyu oluşturmak ve geri bildirimlerle AB politikalarının oluşmasına katkıda bulunmak. Bu nedenle Ortadoğu petrol alanları ve AB’ye enerji kaynaklarının güvenle aktarılması konularına oldukça ilgili.
AB yerel yönetimler müktesebatının Türkiye’ye uygulanması ve bu doğrultuda Kürt siyasal hareketi ile yakın temas ve faaliyet içerisinde olması da gözden kaçmıyor.
Ancak FES’in ne olduğu hakkında gerçekten fikir sahibi olmak için ölçeği biraz büyütmek ve dünya üzerinde adının karıştığı bazı olaylara bakmak gerekiyor.
Rusya’da Gülen vakıflarıyla birlikte yasaklandı
Öncelikle en yakın tarihle, 2013’te Rusya ile başlayalım. FES, 2013 yılında yabancı yardım alan ve Rusya aleyhine faaliyet gösteren dernekler arasında görülüyor ve bürolarında savcılık tarafından aramalar yapılıyor aynı tarihlerde Gülen vakfına ait bürolarda da benzeri aramalar ve soruşturmalar yapılarak yasaklanmıştı.
Filipinler’de askeri isyanların arkasında
Biraz daha geçmişe gittiğimizde FES karşımıza Filipinlerde çıkıyor. Yıl 1986, Corazon Aquino hükümetine karşı askeri bir isyan başlıyor ve tüm bu süreçler içerisinde tüm radyo istasyonları kapatılırken DYLA isimli bir radyo istasyonu açık kalıyor ve Hükümete karşı planlanan askeri sağ darbeyi destekliyor. İlginç olan radyonun finansal destekçisi tanıdık bir isim, FES.
Filipinler’de ‘sosyo politik yayın çalışmaları’ başlığı altında hayata geçen bu projenin kapatılması için yerel politikacılar atağa geçiyorlar. Kasım 1986 ayaklanmasından sonra parlamento halka ‘manipulatif ve yanlış bilgiler’ veren bu istasyonun lisansının alınması için çalışıyor, Cebu Belediye Başkanı, 28 Ağustos 1987’de ‘bir avuç dolusu sahtekardan’ oluşan bu kuruma Almanya’nın nasıl izin verdiğini soruyor. Almanya’dan gelen yanıt çok şaşırtıcı değil. Bonn, kendisi tarafından finanse edilmekle birlikte istasyon yayınları ile dolaylı veya doğrudan bir ilişkileri olmadığını savunuyor.
İspanya’da Franco sonrası dönemin baş aktörü
Yıl 1975. Bu kez İspanya’dayız. Bir tarafta ölmüş olan Franco’nun eski bakanları, muhafazakar bankacılar ve sanayiciler. Diğer tarafta ise Franco döneminde hapis cezalarıyla uzun süre hapishanede kalan sendikacılar. Ortada ise hiç tahmin edemeyeceğiniz bir Alman, Dieter Koniecki, FES’in İspanya sorumlusu.
Uzun uğraşlar sonucunda uzlaşabilen bu sağcı ve solcu gruplar, Madrid’in en şık mekanı olan ‘Club 24’de Koniecki’ye teşekkür etmek için buluşurlar. Koniecki ‘demokratikleşme’ sürecine geçmişten beri birbirine karşıt olan bu grupları birleştirerek sınıf mücadelelerine ve iç savaşlarına son vermekte önemli bir rol oynamıştır.
FES İspanya’da bin 500 etkinlik organize etti. Etkinliklerin teması, birbirlerine şiddet uygulayan taraflar için bir köprü olmaktı. Dernek sayesinde sağcı iş adamları ile solcu sendikalar 23 seminerde bir araya geldiler.
Koniecki, bu çabaları karşılığında, Kral Juan Carlos tarafından, sadece Madrid’deki yabancı konsoloslara verilen bir ödül ile, ‘Sivil Liyakat Nişanı’ ile ödüllendirildi. Şu an hükümette veya parlamentoda olan, sosyalist sendikalarda veya partilerde yer alan herkes bu kurs, seminer ve konferans dizilerinden geçmiştir. Dieter Koniecki hepsini iyi tanır.
Nikaragua’da Kontracıların arkasında
Dahası için Nikaragua’ya bakılabilir. Nikaragua’da kontraların Sandinistlere karşı yürüttüğü kirli ve vahşi savaşta ölen 40 bin kişinin sorumlusu olan kontracıların arkasına baktığınızda bu kez karşınıza FES’in Managua sorumlusu Clemens Rode’u göreceksiniz.
Bu liste uzayıp gidiyor. FES, adını aldığı Friedrich Ebert’in imza attığı sosyal demokrasinin tarihsel ihanetinden aldığı mirası Soğuk Savaş döneminde ve Sovyetler Birliği çözüldükten sonra da aynı şekilde sürdürüyor. ‘Biz başka alem isteriz’ derken kimlerle dediğinizin bir önemi yok diyebilmek mümkün değil.
FES’in karanlık ve kanlı geçmişi, herşeyi anlatıyor.