10 işçinin hayatını kaybettiği asansör kazasında ilginç sabotaj iddiası
Torunlar Center inşaatında 6 Eylül 2014'te 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazası davasında dinlenilen bilirkişi, "Söylemek istemem, sabotaj var" dedi.
Mecidiyeköy’deki Torunlar Center inşaatında 6 Eylül 2014’te 10 işçinin ölümüyle sonuçlanan asansör kazasına ilişkin 25 sanığın, “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 22,5’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılandığı davada tanık olarak dinlenilen bilirkişi makina mühendisi Sabri Becerik, asansörün üzerinde bulunan ve müdahale edilmeden yerinden çıkması mümkün olmayan bir parçanın devre dışı bırakıldığını ileri sürerek, “Söylemek istemem, sabotaj var” dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yedinci duruşmaya, 24 sanık katıldı. Müdahiller Mustafa Genç, Barış Sarıtaş, Nezahat Sarıtaş ve Rasim Meşe de duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada, asansör konusunda uzman olan makina mühendesi Sabri Becerik, teknik bilirkişi sıfatıyla dinlenildi. Becerik, sanık avukatları tarafından duruşma salonuna getirilen maket bir asansör üzerinden, asansör sisteminin nasıl çalıştığı, emniyet sisteminin ne olduğu ve emniyet sisteminin hangi sebeplerle görev yapamayacağı konularında bilgi verdi.
“Sabotaj var”
Asansörün üzerinde bulunan ve müdahale edilmeden yerinden çıkması mümkün olmayan bir parçanın devre dışı bırakıldığını iddia eden Becerik, “Söylemek istemem, sabotaj var” dedi.
Sanık avukatlarından Mustafa Güneş’in bilirkişi Becerik’e soru sorması üzerine araya giren, müdahil ailelerin avukatı Yıldız İmrek, ifade biçimiyle göz teması nedeniyle, bilirkişi Becerik’in sanık avukatlarıyla bir temasının olduğu izlenimi edindiğini söyledi.
Mahkeme heyeti başkanı Ahmet Civelek de, “Bilirkişiyi kafes içine mi alalım? Vazgeçeceğiz bilirkişiyi dinlemekten böyle giderse” diye tepki gösterirken, sanık avukatı Mustafa Güneş’e de, “Sizin sorularınızdan biz de rahatsızlık duyduk” dedi. Avukat Güneş’in bilirkişiye tekrar sorular sorması sırasında başkan Civelek, avukattan bilirkişiye bilgi içeren sorular sormasını istedi. Ölen İşçilerin ailelerinin bir avukatı, “Bilirkişi neden burada?” diye sordu, başkan Civelek de “Bizi aydınlatsın diye çağırdık” yanıtını verdi.
Verilen kısa aranın ardından tekrar başlayan duruşmada söz alan avukat Yıldız İmrek, bilirkişinin bilgi vermesi, kusur konusuna girmemesi gerektiği uyarısında bulundu. Avukat Güneş’in sorularına tepki gösteren bilirkişi Becerik, “Bu asansörün dışarı fırlayıp 25 -30 kişinin hayatına mal olacak başka büyük bir kazaya sebebiyet vermediği için dua etmeniz lazım” ifadesini kullandı.
Dosya bilirkişi heyetine gidecek
Duruşmada beyanı sorulan sanık avukatları, haklarında yurt dışına çıkış yasağı olan müvekkilleriyle ilgili karar ile duruşmalara gelme zorunluluklarının kaldırılmasını talep etti.
Müdahil ailelerin avukatı Yıldız İmrek ise, dosyada sona doğru yaklaşıldığını ve sanıklarla tanıkların dinlenildiğini belirterek, “Davada eksik kalmaması açısından keşif yapılmasını istiyoruz. 10 kişinin öldürüldüğü bir iş cinayeti davasında olduğumuzu göz önüne alırsak, ölümlü trafik kazalarında bile yıllarca sanığın tutuklu olduğu davaları da biliyoruz. Yurtdışına çıkış yasağının kaldırılması ve vareste taleplerinin, insan yaşam hakkına saygısız ve yersiz bir talep olduğunu düşünüyoruz. Talepler reddedilsin” dedi.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bazı sanıklara uygulanan yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması talebini reddederken, sanıkların duruşmaya gelme zorunluluğunun kaldırılmasına hükmetti.
Dosyanın, oluşturulacak 2 iş güvenliği uzmanı, 2 makine mühendisi, birer hukukçu ve inşaat ile elektrik mühendisi olmak üzere toplam 7 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmesini kararlaştıran heyet, bilirkişilerden, dosyadaki tanık ve taraf beyanları, olay esnasındaki keşif raporu ile diğer raporlar, fotoğraflar ve bilgilerin, kusur durumunun titizlikle incelenmesi, olayda kimin veya kimlerin kusurlu olduğu ve kusur derecelerinin ne olduğunu gösterir şekilde teferruatlı rapor hazırlanması, raporun önceki raporla çelişkili olması halinde çelişkinin nereden kaynaklandığı hususunun da belirtilmesinin istenilmesini de hükme bağladı.
Bu bilirkişilere istemeleri halinde yerinde tespit yapmaları için yetki verilmesini de kararlaştıran heyet, duruşmayı 15 Nisan’a erteledi.
İddianamede neler vardı?
Şişli’de 6 Eylül 2014’te, eski Ali Sami Yen Stadı arazisindeki inşaatta malzeme ve işçi taşıyan asansörün 32. kattan zemine düşmesi sonucu 10 işçinin hayatını kaybetmesine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Savcısı Erdal Bağcı tarafından hazırlanan iddianamede, 25 sanık hakkında “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 2,5 yıldan 22,5’ar yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, Torunlar GYO Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun, Yunus Emre Torun, Mehmet Torun, Lütfü Vardı, Abdülvahit Kaplan, Tuncer Akarçay, Haluk Okur, Bektaş Ateş ve Özmen Özmenoğlu hakkında “taksirle 10 kişinin ölümüne sebebiyet vermek” ve “yargı görevini yapanı etkileme” suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.