AKP ve Cemaat arasındaki 10 fark ya da “fikirlerimiz iktidarda”

Kurtuluş Kılçer yazdı: AKP ve cemaat arasında fark mı arıyorsunuz?

Ünlü sözdür ve sahibi MHP lideri Türkeş’tir. 12 Eylül sonrası, askeri faşist cuntaya bakarak “biz içerdeyiz ama fikirlerimiz iktidarda” demiştir.

Bugüne baktığımızda benzer bir tespit yapmak işten bile değil. Cemaat devletten temizleniyor, ancak Cemaat’in fikirleri iktidarda ve daha da yerleşmeye çalışıyor. Ortada bir çelişki yok tersine bütünlük var.

Bugün Cemaat ve darbe girişimine karşı duruşun aynı zamanda siyasi bir içeriği, ideolojisi, zihniyeti olmalı. Bugün Cemaat ve darbe karşıtı kesilen AKP’nin ideolojik, siyasi ve tarihsel kimliği anlamında Cemaat’le ne farkı vardır sorusuna hangi babayiğit yanıt verebilecektir? Darbe öykülerinden sonra iş ifşaata ve itirafçılığa geldi dayandı. Sabah akşam Cemaat hakkında bilgiler ortalığa dökülüyor, ancak kimse işin bam teline dokunmuyor.

Cemaat’i tek başına basit bir ABD enstrümanı olarak görmek sığ bir bakıştır. Cemaat; dünya görüşü, ideolojik yapılanması, siyasal programı, Türkiye hedefi olan bir siyasal örgütlenme ve harekettir. Böylesi bir siyasal organizmanın ne dediği, neyi savunduğu, ne hedeflediği yani siyaseti, ideolojisi ve zihniyeti de masaya yatırılmalıdır.

AKP iktidarı ile Cemaat arasında dünya görüşü anlamında fark yoktur.

AKP iktidarı ile Cemaat arasında siyasi program arasında fark yoktur.

AKP iktidarı ile Cemaat arasında Türkiye hedefleri açısından bir fark bulunmamaktadır.

İkisi de İslamcıdır. İslamcı siyaseti temsil etmektedirler. Geçmişleri, ideolojik gıdaları, siyasal biçimlenmeleri İslamcı siyasal hareket tarafından biçimlenmiştir.

İkisi de Ilımlı İslamcı kanattadır. İkisi de emperyalistler tarafından yaratılan, liberaller tarafından pişirilen Ilımlı İslamcılığı temsil etmektedirler.

İkisi de amerikancıdır. ABD emperyalizminin sözünden çıkmazlar. Gülen, Halifelik hedefindeydi, Erdoğan BOP eşbaşkanlığı peşinde!

İkisi de sermayecidir. Sermayenin çıkarları doğrultusunda adım atarlar, kapitalizmin yasalarını iyi bilirler, kapitalizmin kullarıdırlar. Al MÜSİAD’ı vur TUSKON’a!

İkisi de Cumhuriyet düşmanıdır. Cumhuriyet’in kazanımlarını birlikte ortadan kaldırmışlardır, yeni bir rejimi birlikte inşa etmişlerdir. “Asker vesayeti”, “Kemalist diktatörlük”, “iki ayyaş”, “eski Türkiye” gibi söylemlerle siyaset yapmışlardır.

İkisi de hukuksuz operasyonların tarafıdır. Ergenekon, Balyoz, Odatv, Casusluk vs. bilumum haksız ve hukuksuz davalarda taraf olmuş; biri operasyonları tezgahlamış, diğeri siyaseten savunmuştur.

İkisi de türbancıdır. Türbanı birer siyasi simge haline getirerek “Müslümanlara baskı var” söylemi ile halkın dini duyguları üzerinden güçlenmişler, dini siyasete alet etmişlerdir.

İkisi de sol düşmanıdır. Biri NATO tarafından kurulan “Komünizmle Mücadele Dernekleri”nden, diğeri sağcı MTTB ekolünden gelmedir. Her ikisinin de kıblesi “6. Filo” olmuştur.

İkisi de Alevi düşmanlığı yapmıştır. Biri “Kızılbaşlara karşı örgütlenme” çağrıları yapmış, diğeri cemevlerine “cümbüşevi” demiştir.

İkisi de takiyecidir.

Aynı dünya görüşüne, aynı zihniyete, aynı Türkiye hedefine sahip AKP ve Cemaat arasındaki seçim “kırk katır, kırk satır” seçimidir.

Bugün ülkemizi emperyalizmin hedef tahtasına oturtan, uçurumun kenarına getiren, emekçi halkı kutuplaştıran, iç savaşın eşiğine taşıyan zihniyet tam da İslamcı siyasettir.

İslamcılık budur. Darbeciliktir, amerikancılıktır, sermaye yandaşlığıdır, MÜSİAD’dır, TUSKON’dur, gericiliktir.

Cemaat ve darbe karşıtlığı üzerinden, AKP rejimi kendini kuruyor. Buradan ilericilik, laiklik, bağımsızlık çıkacağını düşünen var mı?

Cemaat’in fikirleri AKP ile iktidardadır. Memleket meselesi de budur.

Söz konusu memleketse, sermaye düzeni karşıya alınmalıdır, gerisi teferruattır.