"Hedef Büyük Kürdistan"
Emekli MİT Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş Türkiye, Irak ve Suriye'deki Kürtlerle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.
Cevat Öneş kimdir?
Cevat Öneş MİT bünyesinde yurtiçinde ve yurtdışında pek çok önemli görevde bulundu, 1989-1991 yılları arasında Diyarbakır Bölge Başkanlığı yaptı.
Sönmez Köksal’ın MİT Müsteşarlığı’na gelmesinin ardından Psikolojik İstihbarat Başkanlığı görevine getirildi. Köksal’ın yönetiminde MİT’in sivilleşmesi sürecinin aktörlerinden biri oldu.
En kıdemli “Başkan” olarak bazı dönemler Köksal’a vekâlet etti. Şenkal Atasagun’un müsteşarlığı döneminde bir süre Personel Başkanlığı yaptı. 2000’de İstihbarattan Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı’na terfi etti. O dönemde Operasyondan Sorumlu Müsteşar Yardımcısı ise bugünkü müsteşar Emre Taner’di. 2005’te 64 yaşında emekli oldu.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin bağımsızlık referandumuyla asıl hedefinin 4 parçada Kürdistan’ı kurmak olduğunu söyledi.
Mesud Barzani’ye yakın Rûdaw’ın sorularını yanıtlayan Öneş, “Kürtler savaşa girmeden haklarını elde etmeye çalışmalı ve tarih boyunca uğradıkları zararların tekrarlanmasını önlemeliler” dedi.
HDP’nin Türkiye için önemli siyasi bir hareket olduğunu belirten Öneş, “Selahattin Demirtaş’ın PKK’nin yaptığı saldırıları kınaması ve bu tür olayların önüne geçilmesi için siyasi partilere çağrıda bulunmasını önemli buluyorum” ifadelerini kullandı.
“Diyalog masasına dönmemek mümkün değil”
Rûdaw’ın Cevat Öneş ile yaptığı röportajda öne çıkan satır başları ise şöyle;
-İstanbul ve Midyat’taki patlamalar bu tür saldırıların devam edeceğini gösteriyor. Bence bu saldırılar PKK içinde ve tabanında savaş yanılısı ve karşıtları arasındaki çekişmelerden kaynaklanıyor.
-Diyalog masasına dönmemek mümkün değil. Herşeye rağmen Kürtler ve Türkler barışın sağlanmasını talep etmeliler. Terörle mücadele devam etmeli. Cumhurbaşkanı’nın sözleri bu şekilde değerlendirilmemeli.
“Türkiye bugün kendini içeriye kapanma sürecinden geçiyor”
-Türkiye İslam dünyasında demokrat kimliğiyle örnek olmuştur. Türkiye’nin durumu laik ve demokrasi dışında başka bir sistemi kabul etmez. Hiçbir güç de bunu yapamaz.
-Türkiye bugün kendini içeriye kapanma sürecinden geçiyor. Bu dış politikada yapılan yanlışlardan kaynaklanıyor. Ancak ülkenin jeopolitik konumu ve ekonomik gelişmişliği herkes tarafından önemseniyor. Türkiye’nin istikrarı bölge için çok önemli. Herşeye rağmen Türkiye, Avrupa Birliği ve Amerika’yla bölge barışı için üzerine düşeni yapmalı.
“PKK silahla amacına ulaşamaz”
-HDP Türkiye için önemli siyasi bir hareket. Onların Türkiyeli bir parti olmasını önemli buluyorum. Selahattin Demirtaş’ın PKK’nin yaptığı saldırıları kınaması ve bu tür olayların önüne geçilmesi için siyasi partilere çağrıda bulunmasını önemli buluyorum.
-PKK’nin Irak ve Suriye’de kontrol ettiği bölgelerde silahla amacına ulaşması hayal. Karar verecek olan Suriye ve Irak milletidir. Silah baskısıyla oluşturulan özerk bölgelerin geleceği yok. Oluşturulsa da muhafaza edilmesi çok zor.
-Kürtler savaşa girmeden haklarının elde etmeye çalışmalı. Kürtler tarih boyunca uğradıkları zararların tekrarlanmasını önlemeli.
-Suriye’deki Kürtler’le ortak kültür ve tarihe sahibiz. Türkiye’nin Suriye’nin demokratikleşmesi, savaşın durdurulması ve Suriye milletinin kendi kaderi hakkında karar vermesi için çalışması önemlidir. Suriye’de Kürtler ile işbirliğinin gerçekleşmesi için PKK’nin silahlı saldırıları durmalı.
“Bağımsızlık referandumu her zaman Barzani’nin hayalindeydi”
-Suriye’nin bölündüğünü görmekteyiz. Alternatiflerden biri de budur. Ancak federalizm veya kanton konusunda Suriye halkı karar vermeli. Silahlı bir grup bunu baskıyla yapmaya çalışırsa, etnik savaşla sonuçlanabilir. Kürt-Arap savaşı Ortadoğu’yu yeni bir felakete sürekler.
-Bağımsızlık referandumu her zaman Barzani’nin hayalindeydi. Asıl amaç Kürtler’in birleşmesi ve dört parçada Kürdistan’ı kurmaktır. Bağımsızlık referandumunun kısa vadede olumlu sonuçlar doğuracağını sanmıyorum. Irak’ta yeni bir savaşın başlatılmasına vesile olacağından endişeliyim. Irak’taki Kürtleri önemli birşey elde etmişler. Bugün Irak Kürtleri’nin Türkiye ile ilişkileri iyi gidiyor. Bu konuda barışçıl politikayla hareket edilmeli.