Kılıçdaroğlu: Benim vicdanım rahat, onlar hırsızların önüne yatmadılar mı?

Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı'nda konuştu

Kılıçdaroğlu: Benim vicdanım rahat, onlar hırsızların önüne yatmadılar mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Hırsızları korudular mı korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Yine kıyameti koparacaklar? Kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur… Benim vicdanım rahat” dedi.

Kılıçdaroğlu, CHP Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

“14 yılda bu ülkeyi bu hale kim getirdi”

14 yıl geçmiş, oturmadık masa kalmadı. Her gün şehit haberleri geliyor… Şehitlerin hesabını verecek bu hükümet. Şehirler silah deposu haline gelirken dokunmayın diyenler hesabını verecek. Nusaybin’de silah dağıtılırken izliyorlardı. Şehitlerin hesabı sorulmayacak mı? Kilis’tekiler diken üstündeler. Yazık günah. Sabah akşam CHP’yi suçluyorlar. İnsan da biraz vicdan olur. Sorumluluğu başkasına yıkıyorlar. Şehit geliyor, sorumlusu PKK. Aynı masaya oturmadınız mı? Vatandaşlarımız kendi vicdanlarına sorsunlar… 14 yılda bu ülkeyi bu hale kim getirdi. Gittiğim her yerde vatandaşlar iş istiyor. Gençler taşeron işçisi olmaya razı. İş yok. Peki Ankara’daki beylerin çocukları… Bir elleri yağda diğeri balda. TC’nin soyulduğunu herkes biliyor. Şeffaflık Derneği’nin raporu yayınlandı. Yolsuzlukla etkin mücadele kriteri için 60 puan alması lazım. 60’ın üstünde kurum yok. TBMM 100 üzerinde 42. iyi almış. Savcılar 100 üzerrinde 40. Yargı 39 Hükümet 33. Basın 26

Türkiye’nin durumu 5 maddede anlatılıyor.

1 – Kuvvvetler ayrılığı ilkesine uyulmaması.

2- Yürütme organının anayasal sınırlara saygı gösterecek yetkilerini kullanması gerekir.

3- Yürütme, yasama, medya, kamu denetçiliği üzerindeki nüfuzu denge ve denetlemeyi olumsuz etkilemektir.

4- Gücün yürütme organında toplanması yolsuzluka mücedeleyi zayıflatıyor.

5- Kurumlarda görülen yetersizlik şefaflık üzerinde düşen koyu gölgesindendir.

“Bu İslamiyet’e en büyük günahtır diyorsanız gelin CHP’ye”

Eğer yolsuzluklar hırsızlıkla mücadele edilseydi böyle olmazdı. Dokunulmazlıklar söz konusu olduğunda ‘benim hırsızım iyidir’ diyor. Dört bakanın dosyası böyle kapatıldı. Dünya biliyor. Medya mı? Hükümete yakınsanız her türlü kredi açılır. Bunu dünya biliyor. Yargı mı diyorsunuz? AKP’li vekil ne diyordu: “Her şey bizim elimizde.” Böyle bir tablo ortaya çıkınca ahlaki erezyonda oluyor. Ahlaki yozlaşma hiç bu kadar yüksek düzeye çıkmamıştı. Din üzerinden siyaset yapan hükümet döneminde yüzde 100 artmıştır. Sözüm söz siz kul hakkkı yiyenlerden hesap sorulmasını istiyorsanız tek adres vardır: CHP. Bu İslamiyet’e en büyük günahtır diyorsanız gelin CHP’ye bu düzeni kökten değiştirelim. Ahlak önemli bir kavram. Ahlakı yozlaştırırsanız ülkeyi bitirirsiniz. Siyasi ahlak yasası çıkmalı. Bunlar sabah akşam din iman diyorlar. Hırsızları korudular mı korumadılar mı? Hırsızların altına yattılar mı yatmadılar mı? Yine kıyameti koparacaklar? Kim hırsızın önüne yatarsa karşısında beni bulur… Benim vicdanım rahat.

“Bakan bakandır kadın olur erkek olur”

Karaman’da bir olay oldu. Bütün AKP camiası, cumhurbaşkanı, başbakan, bakanlar, çocukları değil Ensar Vakfı’nı oradaki derneği savunmaya kalktılar. O kadar ileri gittiler ki emin olun vicdanım asla kabul etmedi. Aileden Sorumlu Bakan buna bir kez rastlanmış olması kurumu karalamak için gerekçe olamaz diyor. Bu lafa kimse AKP camiasından itiraz etmiyor. Mütedeyyin samimi Müslüman vatandaşlara sesleniyorum kendi çocuklarını düşünsünler: Kaç kere rastlanmış olması gerekir ki senin vicdanın rahatsız olsun…

İtiraz ettim. Ensar Vakfı’nın önüne neden yatıyorsunuz dedim. Koro halinde protestolar siyah çelenkler. Yahu sen o çelengi götüreceksin Ensar Vakfı’nın önüne koyacaksın. Demeç veriyor bunlar kadını insan olarak değil cinsel obje olarak görüyorlar asıl hastalık burada ruh hastalığı. Bakan bakandır kadın olur erkek olur. Ne yaparlarsa yapsınlar ne söylerlerse söylesinler kimin önüne yatarlarsa yatsınlar sonuna kadar takip edeceğim.