ÖHD üyesi 9 avukatın da aralarında olduğu 31 kişi serbest

Aralarında Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi 9 avukatında aralarında olduğu 31 kişi serbest bırakıldı.

ÖHD üyesi 9 avukatın da aralarında olduğu 31 kişi serbest

Aralarında Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi 9 avukatın da aralarında olduğu 31 kişi serbest bırakıldı.

16 Mart günü İstanbul’da 16 ilçede 32 adrese 16 Mart’ta eş zamanlı yapılan operasyonda Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi İrfan Arasan, Ayşe Acınıklı, Hüseyin Boğatekin, Şefik Çelik, Adem Çalışcı, Ayşe Başar, Tamer Doğan ve Ramazan Demir’in aralarında olduğu 31 kişi gözaltına alındı.

3 gün gözaltında tutulduktan sonra dün gece tutuklama talebiyle mahkemeye çıkartılan ÖHD’li avukatların duruşması bugün öğlen saatlerinde sona erdi.

Çağlayan Adliyesi’nde görülen duruşmaya, ÖHD ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyelerinin yanı sıra ÇHD Başkanı Selçuk Kozağaçlı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Hasip Kaplan, Diyarbakır Baro Başkan Vekili Ahmet Özmen, Van Baro Başkanı Murat Timur, Doğu ve Güneydoğu baro başkanları ve meslektaşları hazır bulundu.

Kimlik tespitinin ardından savunmaya geçen avukatlar, kendilerine yöneltilen suçlamaların mesleklerinin gereğini yerine getirmek olduğunu belirterek, “Savunma yapmayacağız. Aksine söylediğiniz her şeyi sahipleniyoruz. Cezaevi ile terbiye etmeye çalışıyorlar. Ama terbiye olmayacağız” diye konuştu.

Avukatlar bu kez kendilerini savundu

Gece boyunca süren mahkeme boyunca haklarındaki iddialara yanıt veren ÖHD üyesi avukatlardan Ramazan Demir, “Bizim her hafta yaptığımız maç sohbetlerini şifre olarak kabul edip molotoflu, bilyeli eylem olarak sordular. AİHM’e Sur, Cizre için yaptığımız başvurular devleti rahatsız etti. Serbest kalma talebim yok. Cezaevi ile terbiye olmayacağız. Bize isnat edilen suçlamalar bizim için şereftir, yüz akıdır. Allah herkese bunu nasip etsin. Müvekkil ifadeleri için saatlerce odasında kaldığımız savcı gözümün içine baka baka hakkımda soruşturma yürütmüş. KCK ile ilgili davalara ilişkin avukatlık faaliyetlerimiz soruldu. Doğrudur. Yine olsa yine yaparım. Bana emniyette sorulan sorulardan biri Gezi’deki yaralılarla ilgili yaptığımız avukatlık faaliyeti. Yine olsa yine yaparım.” diye savunma yaptı.

Avukat Adem Çalışçı ise sorgusunda, “Biz paylaşımlarımızın arkasındayız. Ben müvekkilimin açlık grevinin 65. gününde olduğunu yazdığım paylaşımın arkasındayım. Açlık grevleri eylemlerini desteklemişiz diye soruluyor. Biz hukukçu olarak onlara saygı duyduğumuz için gittik.” diye konuştu.

Avukat Tamer Doğan, mahkemeye verdiği ifadesinde, “Bu bir politik davadır. O nedenle politik bir savunma yapacağım. Facebook’umda sahiplendiğim her şey var. Şu anki profil resmim “Cizre’ye ses ver”. Tepesinde de “Umut Zafer’den yeğdir” yazıyor. Biz mağdur edebiyatı yapmıyoruz. Biz yaptığımız her şeyi sahipleniriz. Bize ayak takımı diyorlar. Evet biz ayak takımıyız, biz çapulcuyuz hem de birkaç kişi değil. Yeryüzündeki bütün lanetli olanları, öteki olanları savunmayı görev bilirim. Kendimi aklamaya çalışmıyorum. Bunları niye söylüyorum. Daha çok şey yaptığımı göstermek için anlatıyorum. Biz devrimci avukatlar olarak her şeyin tutanaklara geçmesini önemseriz. Çünkü tarih bunları ortaya çıkaracak. Tayyip Erdoğan bunu istedi. Bu dönemin kurbanı Hüseyin Boğatekin’dir. Her dönemin kurbanı vardır. Biz savcılara, hakimlere çok onaylamasak da burjuva hukukunu hatırlatıyoruz. Saraydan hukuk beklemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Avukat Hüseyin Boğatekin ise “Faşizm kötüdür deyip savunmamı bitirecektim ama buradaki dostlarımı görünce vazgeçtim. Avukatların tutuklanması ilk değil, onlar zindanlara atılırken biz çok şey öğrendik. Evimin basıldığı gece Kürtçe konuştuğu için katledilen bir gencin dosyasına çalışıyordum. Hedef haline getirildim. Tahir Elçi gibi naif bir insan öldürüldü. Benim başıma da gelebilir. Benim bir diğer ve en önemli kimliğim ÖHD’dir. Avukatlık mesleğine adım attığım yerdir. Buraya getirilmiş olmam, bir uslandırma aracıdır. Asla ve asla uslanmayacağım.” diyerek savunma yaptı.