İstanbul Küçükarmutlu’da alternatif kentsel dönüşüm projesini yürüten mimar Yrd. Doç. Dr. Senem Doyduk, DHKP-C üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı. Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, Doyduk’un bir telefon görüşmesinde kullandığı ‘cephe’ sözcüğüyle örgütü kastettiği iddia edildi. Bu görüşme örgüt üyeliği suçlamasına delil olarak gösterildi. Doyduk, kendisini “Sözü edilen cephe, bina cephesi olup bir mimari terimdir” diye savundu.
Küçükarmutlu’da yarışma
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Sarıyer Şubesi tarafından Küçükarmutlu’da kentsel dönüşüme çözüm aramak için 2014’te ‘Küçükarmutlu Mahallesi Yerinde ve Yerlisiyle İyileştirme Ulusal Mimari Fikir Projesi Yarışması’ düzenlendi. Sakarya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Senem Doyduk da yaklaşık 1 yıl süren proje yarışmasının jürileri arasındaydı. Daha önce Fatih Çarşamba’nın kentsel dönüşümü, Girne’deki Manastır’ın renovasyonu gibi önemli projelerde yer alan mimar Doyduk, 22 Eylül’de gözaltına alındı. Doyduk, 28 Eylül’de adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak savcılığın itirazı üzerine Doyduk hakkında ertesi gün yakalama kararı çıkarıldı. Doyduk, 5 Ekim’de Sakarya’da tutuklandı.
Dosyadaki belgelere göre Doyduk, savunmasında bu yarışmanın 2014’te başladığını ve geçen yıl son bulduğunu anlatarak, toplantılara kendisiyle birlikte ODTÜ, Mimar Sinan ve Kadir Has üniversitelerinden akademisyenlerin katıldığını anlattı. Ayrıca ‘Mimar Meclisi’ adı altında Okmeydanı’nda toplantı yaptıklarını ifade etti.
Binanın ön cephesi
Doyduk’un yarışmanın raportörü Evin Eriş ile yaptığı bir telefon görüşmesi de örgüt üyeliğine delil olarak gösterildi. Söz konusu görüşmede Doyduk yarışmaya katılan eserlerle ilgili sergiden, bir binanın ön cephesinde, elinde silah olan kişiye ait fotoğrafın çıkarılmasını istiyor. Dosyaya göre, Doyduk’un görüşmede sarf ettiği “Cephe” ifadesi polis tarafından, terör örgütü “DHKP-C” olarak değerlendirildi. Doyduk, ifadesinde görüşmeyle ilgili olarak, “Bu görüşmede, binanın yüzeyine çizilmiş fotoğrafın bizimle ilgili olmadığını, çalışmamızda yer almamasını söylemiştim. Binanın yüzeyini cephe olarak tabir ettiğimden kolluk bunu suç unsuru olarak dosyaya eklemiştir. Cephe, bina cephesi olup bir mimari terimdir. DHKP-C’nin adındaki ‘cephe’ ile ilgisi yoktur” dedi.
“Fatih Çarşamba’da cami projesi yapınca İslâmi cemaat mensubu olmadım”
Geçmişte Fatih Çarşamba’da proje yürüttüğünü vurgulayan Doyduk, ifadesinde “Küçükarmutlu’daki proje aleyhime delil olarak gösterilmiştir. O proje beni İslami cemaat mensubu yapmadığı gibi, Küçükarmutlu’daki çalışmam da sol örgüt üyesi yapmaz” dedi. Doyduk, mimarlık alanında ödüller aldığını, Tarsus’ta cami restorasyonunda, Kıbrıs’ta manastır projesinde yer aldığını hatırlattı ve “Eğer örgüt üyesi olsaydım bu kadar özverili çalışmazdım. Gözaltında olmasaydım Taraklı Belediyesi’nin bilgisi dahilinde mimarlık projeleri tasarlayacaktım” dedi. Doyduk hakkındaki suçlamada jüride bulunan bir Grup Yorum üyesiyle görüşmesi ve evinde bulunan Grup Yorum’a ait CD delil sayıldı. Küçükarmutlu’da çekilen bir fotoğraftaki binada gözüken Mahir Çayan fotoğrafı da Doyduk’a soruldu.
Bu haber en son değiştirildi 25 Ekim 2016 16:25 16:25
İzmir Tabip Odası, iki gün süren olağan genel kurun ardından yeni yönetimini belirledi. Tabip Odası…
Biri büyük kalabalıklardan korkuyor; diğeri soldan, sosyalist düşünceden, emekçilerin eşitlik mücadelesinden, kendisinin de eleştirilmesinden korkuyor.…
Yerlikaya, operasyonlarda çok sayıda dijital materyal ile çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konulduğu…
Bugün ülkenin acilen çözüm bekleyen sorununuysa artık çocuklar bile biliyor. Ana muhalefet partisi, parlamentoda ekonomik…
Kaynak, "Son birkaç hafta içinde çıkardıkları yasalar onlara yardımcı olacak, ancak daha fazla gücü harekete…
“İnsan özgülüğe mahkumdur.” der J. P. Sartre. Seçimlerimizle kendimiz ve insanlık hakkında hüküm veririz sürekli.…