Gezi Parkı eylemleri sırasında, Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı’ndan (TOMA) sıktıkları suyla bir kişiyi yaraladığı ileri sürülen 2 polisin, “görevi kötüye kullanmak” ve “kasten yaralama” suçlarından yargılanmasına devam edildi. Polisler, hedef alarak atış yapmadıklarını savunarak, “Özellikle belirli bir hedefe veya kişiye odaklanarak oraya gaz veya su sıkmamız söz konusu olamaz. Zoom yapma gibi bir durum söz konusu değildir. Çünkü zoom yapıldığında görüntüdeki kişi ile atış yaptığımız yer arasında farklılık oluşuyor ve hedeflediğimiz nokta dışında farklı bir noktaya atış yapmak durumunda kalabiliyoruz” dedi.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya, sanık polis memurları Fatih Z. ile Ömer S.K. ile tarafların avukatları katıldı. Müşteki Gökçe A. ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada ilk kez savunmasını yapan sanık Ömer K, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, dava konusu olayı şöyle anlattı:
‘Yağmurlama biçiminde atış yapıyorduk’
Taksim mevkisinde görev yapan 14 TOMA aracı vardı. Bu araçlar içerisinde bizim kullandığımız TOMA aracı ile ilgili savcılık dava açmış. Ayrıca ben 8,5 yıldır toplumsal olaylara müdahale alanında çalışıyorum. Aynı zamanda TOMA eğitmeniyim. Verilen yazılı veya sözlü talimatları yerine getiriyoruz. Bu çerçevede özellikle belirli bir hedefe veya kişiye odaklanarak oraya gaz veya su sıkmamız söz konusu olamaz. Ekranda figürler biçimde beliren kalabalığa doğru işlem yapıyoruz. Zoom yapma gibi bir durum söz konusu değildir. Çünkü zoom yapıldığında görüntüdeki kişi ile atış yaptığımız yer arasında farklılık oluşuyor ve hedeflediğimiz nokta dışında farklı bir noktaya atış yapmak durumunda kalabiliyoruz. TOMA araçlarında çok büyük harflerle plakası yazar. Mağdur kişinin bu plakayı görmesi gerekirdi. TOMA arızalıydı. Tamire götürdük. Anons üzerine tekrar olay yerine intikal ettik. Zaten araç arızalıydı basınçlı su sıkmıyordu. Yağmurlama biçiminde atışlar yapıyorduk.”
‘Belki ayağı takılıp düşmüştür’
Savunmasının ardından kamera kayıtlarına ilişkin yapılan bilirkişi raporunun sorulması üzerine Ömer K, raporda aleyhine olan hususları kabul etmediğini belirterek, “Belki mağdur ayağı takılarak düşme sonucu da yaralanmış olabilir” dedi. Müşteki avukatları, tanık dinletmek için celse arasında isim ve adresleri mahkemeye sunacaklarını, bu nedenle süre verilmesini ve tüm görüntülerin bilirkişi incelemesine gönderilmesini talep etti. Mahkeme, müşteki avukatlarının tanık bildirmeleri için istedikleri sürenin verilmesine, görüntülerin bilirkişiye gönderilerek incelemesi talebinin daha sonra yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık polis memurları Fatih Z. ve Ömer S.K’ye “görevi kötüye kullanmak” ve “kasten yaralama” suçlarından ayrı ayrı 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesi talep ediliyor.
Bu haber en son değiştirildi 2 Mart 2016 17:06 17:06
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…