Açlık grevinde 100. gün: Kalp yetmezliği başladı, Wernicke Korsakoff için an meselesi...
Akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça'nın açlık grevi direnişi bugün 100. gününe girdi.
Tutuklu öğretim görevlisi Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın KHK ile ihraç edildikleri görevlerine dönmek için başlattıkları ve cezaevinde devam ettikleri açlık grevi bugün 100. gününe girdi. İki eğitimcinin sağlık durumlarının çok daha kötüye gittiği belirtiliyor.
Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan Gülmen ve Özakça’nın avukatı Engin Gökoğlu, “Her geçen gün ömürlerinden yiyorlar diyebiliriz” derken, Nuriye Gülmen’in durumuna ilişkin, “Nuriye artık bizim görüşlerimize tekerlekli sandalyeyle geliyor. Normalde avukat görüşleri hücrelerinden çıkıp yürüyerek geldikleri bir yer. Ama artık bir destek olmaksızın, bir gardiyan refakati olmaksızın, tekerlekli sandalyeye binmeksizin asla yürüyüp gelemiyor.” ifadelerini kullanıyor.
Gittikçe kötüleşiyor
BBC Türkçe‘ye konuşan Gökoğlu, Gülmen’in 46 kiloya düştüğünü ve yatağa bağımlı hale geldiğini belirtirken, Semih Özakça için de bu sürecin yakın olduğunu aktardı:
“Çok ağrı çektiğini, kaslarında ağrı olduğunu söylüyor. Önceleri savunmasına yönelik notlar alıyordu. İki gün önce gördüğümüzde kalem bile tutamaz haldeydi.
“Semih Hoca, Nuriye’ye göre biraz daha iyi. Görüş alanına yürüyerek gidip gelebiliyor ama onun da ağız içinde yaralar var. Onlar iyileşmedi hala.
“Nuriye gün boyu yatakta. Tuvalete çıkamıyor artık. 46 kiloya düştü. Sağlık durumu gittikçe kötüleşiyor. Zihni açık, morali yerinde ama acılar çekiyor.
“Nuriye Hoca yatağa bağımlı. Semih açısından da bu süreç çok yakın. Bu durum ilerlerse daha başka yıkımlar olacaktır.”
Wernicke Korsakoff için an meselesi
Ankara Tabip Odası’nın halen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’yı bizzat muayene etmelerine Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmiyor.
Ancak ATO Başkanı Dr. Vedat Bulut, edindikleri bilgiler ışığında, açlık grevinde 100’üncü gün itibarıyla durumun hayli kritik olduğunu söylüyor:
“Özellikle Nuriye’nin durumu daha ağır. Şu anda kalp yetmezlik bulguları var, yataktan kalkamıyor. Semih’in solunum yolu enfeksiyonu vardı, antibiyotik kullanmıyor. Bunların hepsi yaşam süresini kısaltıcı faktörlerdir.
Şu anda nörolojik bulgular başlamış durumda. Kalp yetmezliği başlamış durumda. Çünkü protein harcandığı ve elektrolit dengesi bozulduğu zaman, sodyum-potasyum dengeleri bozulduğu zaman kalp kasları yeterince fonksiyon görmüyor. Onlar bozulmuş durumda.
Bir de enfeksiyona, bulaşıcı hastalıklara yatkınlık var. Diğer büyük tehlike de o. Bir hastane enfeksiyonu ne kadar tehlikeliyse bir hapishane enfeksiyonu da o kadar tehlikelidir. Hapishanede bulunmaları, tutuklu olmaları yaşam süresini kısaltıcı bir etki yapıyor.”
Dr. Bulut, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın Wernicke-Korsakoff sendromuna girmelerinin de an meselesi olduğunu söylüyor.
Bu duruma sürüklenen vakaların ise yüzde 17’sinin hayatlarını kaybettiğini, yüzde 75’inin de ya enfeksiyonlarla yaşamlarını yitirdiklerini ya da kalıcı hasarla yaşamak zorunda kaldıklarını belirtiyor.