Reklam
Kategoriler: Köşe Yazıları

Cumhuriyet Gazetesi Davası

Reklam

Cumhuriyet Gazetesi davasının 2. Duruşması 11 Eylül Pazartesi günü Silivri’de görülecek.

Davanın ilk duruşması 24-28 Temmuz tarihleri arasında görülmüş ve 11 tutukludan 7’si tahliye edilmişti. Halen Akın Atalay, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Murat Sabuncu bu dosyadan tutuklular.

Aslında, ilk celseyi şöyle göz ucuyla izleyen biri dahi Cumhuriyet Gazetesi iddianamesinin bir hukuk metni olmadığını anlamış oldu. Tam da bu nedenle herkesin ilk celsede tahliye edilmesi zaten mümkün değildi. Böylesi bir durum tamamen çökmüş olmuş olan iddianamenin (ve benzeri iddianamelerin) bir daha kullanılamaz hale gelmesi anlamına gelirdi ki, sanırım kimse siyaseten böyle bir adım atacaklarını, bile bile “kötü örnek” oluşturacaklarını düşünmemiştir. Önümüzdeki celseyi de bu değişkenler belirleyecektir.

Sanıkların terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarını işledikleri iddia ediliyor. İddianame çokça konu edildi. Tekrarlamaya gerek yok. Mizahi öğeler içerse de, işin ciddiyeti nedeni ile kimsenin gülecek hali de yok. Savcının esas olarak tutunmaya çalıştığı noktalardan biri de Gazetenin yayın politikasının değiştirilmiş olması ve okur kitlesinin dünya görüşüyle bağdaşmayacak yayınlar yapılması. Evet, gerçekten bunlar da iddialar içerisinde “suç” olarak yer alıyor. Başlangıçta soruşturmayı yürüten ve bu iddiaları dillendiren savcının ise “FETÖ/PYD silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan yargılandığını artık duymayan kalmadı.

Peki, neden böylesi bir tablo oluşturdular?

Birçok gerekçe dillendirilebilir. Bunlar önemlidirler de. Ancak, bir yerden sonra da, gerekçelerin ne olduğunun önemi kalmamaktadır. “Korku toplumu” yaratılmak istenmektedir, yaratılmıştır da. “Önceki” dönemde gerçekleşen tutuklamalar ile yaratılmak istenenin havanın bire bir aynısıdır yapılan. “Koskoca, dokunulamaz denilen Genelkurmay Başkanını tutukladı adamlar, bize ne yapmazlar ki” hissiyatı Cumhuriyet Gazetesi Davası ile sürmektedir. Artık ülkede hiç kimsenin, hiçbir kurumun hukuk güvenliği yoktur. Esas tehlikeli olan ise, hiçbir hakim ve savcının da hukuk güvenliğinin olmamasıdır Ve onlar bunu iliklerine kadar hissetmektedirler. Oysa hukuk devleti diye bir şey var ise, hukuk güvenliği bu devletin önde gelen ilkelerindendir. Önkoşuludur.

Uzunca bir süredir, “yeni” rejimin kurulmasında ve toplumun şekillendirilmesinde yargının oynadığı rolden bahsediyoruz. Tamamen operasyonel bir araca dönüşmüş olan yargının kararlarını bir bütün olarak rejimin ihtiyaçları doğrultusunda verdiğine işaret ediyoruz. Bu hal darbe girişimi sonrası da değişmemiştir. Memleketinin soruşturmalar ve davalar üzerinden hizaya sokulması hali kalıcılaşmıştır. Yeni dönemin “farkı” bunlara KHK’ların eklenmesi, olağanüstü halin kalıcılaştırılmasıdır. Sanırım bu halde başkanlığa tamamen geçene, KHK’ların yerini “başkan kararnameleri” alana kadar sürecektir.

Bu nedenlerle, Cumhuriyet Gazetesi Davası önemlidir. Bu davanın kazanılması önemlidir. O halde alınacak tavır da dayanışma gösterilmesinin ötesinde olmak zorundadır. Hemen akla geldiği için ekleyelim, örneğin Cumhuriyet Gazetesi’nin bir süredir içine girdiği liberal yönelim gerekçe gösterilerek bu davaya sırt çevrilmesi pek akıl karı değildir. Bunun Gazetenin içine girdiği eğilim ile tartışmamak anlamına geleceği ise herhalde söylenemez. Söylenen tüm bunlardan ötedir. Cumhuriyet Gazetesi’ne yapılan operasyonun hedefi yalnızca Gazete değildir. Hedefte tüm toplumun düşünce ve ifade özgürlüğü vardır, basın özgürlüğü vardır. Hedefte muhaliflerin siyaset yapma hakkı vardır.

Bu haber en son değiştirildi 8 Eylül 2017 11:39 11:39

Reklam

Önceki Haberler

Yenidoğan davasında altıncı gün, çete lideri Fırat Sarı hakim karşısında

Yenidoğan davası, duruşmanın  altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…

23 Kasım 2024 14:26

İsrail Beyrut’un merkezine saldırdı

NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…

23 Kasım 2024 10:48

TKH Tunceli İl Örgütü: Tunceli ve Ovacık’ta halkın iradesi çiğnenmiştir

Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…

23 Kasım 2024 10:31

Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atandı

İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…

22 Kasım 2024 20:31

Rusya’dan Biden’a balistik füze tepkisi: Gitmek üzere olan yönetim gerginliği arttırıyor

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…

22 Kasım 2024 15:22

Füze saldırısına onay vermişti, ABD yine sorumluluk almayı reddetti

Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…

22 Kasım 2024 14:30
Reklam