Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, anayasal sınırlarını çiğneyerek ve kamu olanaklarını usülsüzce kullanarak devam ettirdiği ‘Evet’ kampanyalarının Sakarya ayağında, Hollanda’da dün düzenlenen seçimden birinci olarak çıkan mevcut Başbakan Mark Rutte’ye yüklenmeye devam etti.
Erdoğan, “toplu açılış töreni” adı altında yaptığı ‘Evet’ mitinginde Rutte’ye “Ey Rutte, sen seçimi birinci parti olarak almış olabilirsin. Ama bilesin ki Türkiye gibi bir dostunu kaybettin.” diye seslendi.
Sen gidip başka ülkelerde seçim propagandası yapıyorsun. Bak İsveç’in eski başbakanı, dışişleri bakanı güzel bir açıklama yaptı “Siz gelip bizde yapıyorsunuz” dedi. “Yoksa beni de içeri mi alacaksınız” dedi.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
“Bak İsveç’in eski başbakanı güzel bir açıklama yaptı…”
“Sen gidip başka ülkelerde seçim propagandası yapıyorsun. Bak İsveç’in eski başbakanı, dışişleri bakanı güzel bir açıklama yaptı ‘Siz gelip bizde yapıyorsunuz’ dedi. ‘Yoksa beni de içeri mi alacaksınız’ dedi.
Şimdi çok enteresan… Aynı zamanda yine geçenlerde bir Alman televizyonunda, eski genişlemeden sorumlu komiser, bir programda burada mahkum olup kaçıp Almanya’ya giden bir ajan terörist var ya, onlarla aynı programda rezil etti onu. Bir defa ‘Erdoğan’a diktatör demekle yanlış yapıyoruz’ dedi. ‘AB sürecinde biz sık sık görüşürdük’ dedik. Ve ‘Ne dediysem Türkiye yerli yerine getirdi’ dedi.
“Ne geri kabulü ya?”
Ne geri kabulu ya… Geç onları geç. Sen benim bakanımı, Hollanda’ya sokmayacaksın, sen benim dışişleri bakanıma uçuş izni vermeyeceksin, benim topraklarım olan başkonsolosluk binasında görüşme yapmak, oraya girmesine fırsat vermeyeceksin. Eee? Bizden buralara girişi bekleyeceksin yok öyle şey. Arapların güzel bir sözü var “Men dakka dukka” Kim dak ederse, orada dak olur. Şimdi siz bunları mı yaptınız? Sen atını itini benim oradaki Türk vatandaşlarımın üzerine mi saldın? Benim orada Hüseyin Kurt’umu itlerine mi ısırttın. Bunun bedelini ödeyeceksin.
“Ey Rutte…”
Ey Rutte, sen seçimi birinci parti olarak almış olabilirsin. Ama bilesin ki Türkiye gibi bir dostunu kaybettin. Efendim “seçimden sonra başbakan ile bir yemek yiyebiliriz” Biz de öyle bir başbakan yok, geç o işi. Sen kaybettin. Avrupa’da kim bunları yapıyorsa ki, Almanya bu işin başını çekmiştir. Onlarla da bu işi enine boyuna oturup konuşacağız.”
Bu haber en son değiştirildi 17 Mart 2017 13:13 13:13
İzmir Tabip Odası, iki gün süren olağan genel kurun ardından yeni yönetimini belirledi. Tabip Odası…
Biri büyük kalabalıklardan korkuyor; diğeri soldan, sosyalist düşünceden, emekçilerin eşitlik mücadelesinden, kendisinin de eleştirilmesinden korkuyor.…
Yerlikaya, operasyonlarda çok sayıda dijital materyal ile çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konulduğu…
Bugün ülkenin acilen çözüm bekleyen sorununuysa artık çocuklar bile biliyor. Ana muhalefet partisi, parlamentoda ekonomik…
Kaynak, "Son birkaç hafta içinde çıkardıkları yasalar onlara yardımcı olacak, ancak daha fazla gücü harekete…
“İnsan özgülüğe mahkumdur.” der J. P. Sartre. Seçimlerimizle kendimiz ve insanlık hakkında hüküm veririz sürekli.…