Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, 1948’ten bu yana imam hatip okullarının neredeyse tamamını halkın kendi parasıyla yaptığını belirterek, “Ta ki 4+4+4 sistemi gelene kadar. O zaman kadar imam hatiplere yönelik büyük ayırımcılık yapıldı. Şimdi bu ayırımcılık ortadan kalktı. Bu ayrımcılığın ortadan kalkmasını yeterli bulmuyoruz. Ayrımcılığa karşı olduğumuz kadar, ayrıcalığa da karşı olmak zorundayız. İhtiyaç olan yere imam hatip açacağız, ihtiyaç olmayan yere imam hatip açmayacağız. Bu ülkenin tamamına hizmet vermek durumundayız. Sadece imam hatipleri önceleyen bir anlayış bizim için adil bir anlayış olamaz.” dedi.
Işık, Kocaeli İmam Hatip Liseleri Mezunları Derneği’nin (KİHMED) Uluslararası Gençlik Merkezi’ndeki 14. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, din ve bilimin, toplumların yerini belirlemedeki fonksiyonunu kaybedip, iktidarların yerini sağlamlaştırma aracı haline geldikçe, toplumların yerinde saymaya, duraksamaya ve sonunda da geri kalmaya mahkûm olduklarını söyledi.
Şemsettin Günaltay’ın Başbakan olmasıyla imam hatip kursları açıldı
1929 yılında dini tedrisat yapan okulların kapısına, öğrenciler talep etmiyor gerekçesiyle kilit vurulmasıyla Türkiye’de dini tahsil imkanının kalmadığını belirten Işık, şöyle devam etti: “1929-1948 yılları arasında dini tahsilde ciddi sorunlar yaşandı. Bir takım tarikat ve cemaatler gayri resmi bu dini tedrisatı devam ettirmeye çalıştı. Ama 1948 yılına kadar devletin resmi tedrisatında maalesef din eğitimi bulunmuyordu. 1948’da halkta büyük bir homurdanma oldu. Halk ciddi tepki koymaya başladı. Halkın, ‘neredeyse cenazemizi yıkayacak imam bulamayacağız’ tepkisi üzerine Şemsettin Günaltay’ın Başbakan olmasıyla imam hatip kursları açılmaya başlandı. Daha sonra 1950’de Demokrat Parti iktidara gelince, bunlar artık imam hatip okuluna dönüştü ve dini tedrisat veren okullar haline geldi. İmam hatipler pek çok badire atlattı. Çok fedakâr insanlar bu okullarda görev yaptı. Türkiye’de dinini bilen nesil yetişsin gayretinin sonucuydu bu. Burada Necmettin Erbakan hocamızı rahmetle, minnetle anıyoruz. İmam hatip okullarını imam hatip lisesine dönüşmesinde ve üniversiteye girişte önlerinin açılması için çok büyük gayretler gösterdi.” dedi.
28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri geride kaldı
Başbakan Yardımcısı Işık, 28 Şubat süreciyle okulların ağır bir darbe aldığını, sadece imam hatip okullarının değil, Türkiye’de dini eğitimin de ağır bir darbe aldığını ifade ederek, şöyle devam etti: “Ama gecenin en karanlık anı sabahın en yakın anıdır. Allah’a hamdolsun AK Parti iktidarı ile imam hatipler üzerindeki baskı adım adım kaldırıldı. ve en son 2012 yılında 4+4+4 diye bildiğimiz o eğitimde önemli bir reform olarak gördüğümüz adım atılınca, MHP ve AK Parti birlikte hareket etti, imam hatiplerin önü tamamen açılmış oldu. O güne kadar imam hatipleri kapatan, ‘Türkiye’deki dindar ve muhafazakâr kitleyi kontrol altına alacağız’ diye düşünenler ne kadar büyük bir yanılgı içine düştüklerini kısa zaman sonra anladılar. Çünkü imam hatip liselerinin varlığı buradan mezun olan her gencimizin imam hatip veya hatibe olması için değildir. Rahmetli babam beni imam hatip lisesine gönderirken, ‘sen git oku, imam ol. İrşad yap’ diye göndermedi. Sesimin iyi olmadığını biliyorum. Bu sesle de imamlık yapılmaz. Ama niye gönderdi? Hem dinini, diyanetini öğren hem de okuyabildiğin yere kadar oku diye. Niye? İmam hatiplerin önü açıktı çünkü. Velilerin de belki de yüzde 95’inden fazlası bu nedenle çocuklarını imam hatip liselerine gönderdiler. Dinini, diyanetini bilsin, helali, haramı öğrensin, kul hakkını bilsin, emaneti, ehliyeti, liyakati bilsin. Vatanına, milletine, dinine hizmet etsin. Dini tedrisattaki boşluğu halk, çocuklarını imam hatip liselerine göndererek doldurmaya çalıştı. 28 Şubat sürecinin kapkaranlık günleri artık tamamen geride kaldı.”
İmam hatip okullarının 1948’den bu yana neredeyse tamamını halkın kendi parasıyla yaptığına dikkati çeken Işık, “Ta ki 4+4+4 sistemi gelene kadar. O zaman kadar imam hatiplere yönelik büyük ayırımcılık yapıldı. Şimdi bu ayırımcılık ortadan kalktı. Bu ayrımcılığın ortadan kalkmasını yeterli bulmuyoruz. Ayrımcılığa karşı olduğumuz kadar, ayrıcalığa da karşı olmak zorundayız. İhtiyaç olan yere imam hatip açacağız, ihtiyaç olmayan yere imam hatip açmayacağız. Çünkü bu sitemin tamamı bizim. Bu ülkenin tamamına hizmet vermek durumundayız. Sadece imam hatipleri önceleyen bir anlayış bizim için adil bir anlayış olamaz.” ifadelerine yer verdi.
İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Tunceli Belediye Başkanı Cevdet Konak ve Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül…
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya'nın nükleer olmayan hipersonik ekipmanlarla donatılmış bir balistik füzeyi fırlatarak, Batı'ya…
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…