AKP’nin eğitimde adım adım şeriat anlayışını hayata geçirme hedefi kapsamında şimdiye kadarki en büyük gerici dönüşümü uygulamaya hazırlandığı yeni eğitim-öğretim yılı açılışı öncesi İstanbul Kartal Meydanı 16 Eylül Pazar günü gericilik karşıtı bir miting düzenleniyor.
Eğitim-Sen ve Alevi Bektaşi Federasyonu’nun çağrıcılığını yaptığı ve çok sayıda ilerici siyasi parti, dernek, emek ve meslek örgütünün de katılacağını açıkladığı mitingde Türkiye Komünist Hareketi (TKH) üyeleri ve dostlarıyla, İlerici Kadınlar Derneği ve Sosyalist Liseliler de kitlesel şekilde yer almak için günlerdir sıkı bir çalışma sürdürüyor.
“Gerici Eğitime ve Gerici Müfredata Karşı Ayağa Kalk” demek ve İstanbul’un bir çok noktasında mitinge parti saflarında katılımı büyütmek için çalışmalarına devam eden komünistler, mitingin gerçekleştirileceği Kartal’da da dev buluşmaya evsahipliği yapmaya hazırlanıyor.
Manifesto olarak, AKP gericiliğinin saldırılarının kritik bir boyuta ulaştığı bu son dönemde yapılacak miting için komünistlerin, ilerici kadınların ve liselilerin değerlendirmelerini aldık.
“Değer verdiğimiz şeyler için önce örgütlü mücadele edeceğiz”
TKH Kartal İlçe Başkanı Hakan Yerlikaya mitinge dair şunları söyledi:
“Öncelikle altını çizerek vurgulamak isterim ki; AKP’nin 15 yıllık iktidarı boyunca süren ve bugünde devam eden bir karşı-devrim sürecinden geçiyoruz. Bu hiç de kısa sayılmayacak zaman içinde gerici AKP iktidarının emperyalizm ve sermaye sınıfı adına üstlendiği misyonun önemli bir bölümünü ”başarıyla” yerine getirdiğini görmeliyiz.
Emperyalizm ve Türkiye sermaye sınıfının çıkarları için cumhuriyetin kazanımlarının ortadan kaldırılması yani yıkılması, yerine daha işbirlikçi, daha gerici ve daha piyasacı bir rejimin inşası gerekiyordu. AKP işte böyle bir işlevin aktörü olarak görev almış ülkemiz bugünlere gelmiştir.
Bugün artık ülkemizde eğitimden sağlığa, üniversitelerden akademiye, hukuktan emekçilerin tarihsel kazanımlarına ve oradan toplumsal-siyasal yaşama kadar büyük bir geriye gidiş olduğu ortada. Bu karşı devrim süreci elbette güle oynaya yürümüyor. AKP’nin özellikle toplumsal alanda attığı her gerici, piyasacı adım bir dirençle karşılaşıyor, işler burada istediği gibi yol alamıyor. AKP’nin sıkıştığı ve aşamadığı dönemler daha öncede oldu ve bundan sonrada olmaya devam edecek.
İşte bu bağlamda AKP’nin boyun eğdirmekte zorlandığı toplumsal alana dönük saldırıları pervasızlaşıyor. Yaratmak istediği toplumsal düzen için işe eğitimden başlamışlardı.İktidar ömürleri açısından dinsel referanslarla donatılmış ”yeni” bir ümmetçi toplumsal kuşak şarttı. 4+4+4 ile imam hatiplerin ortaokul seviyesine indirilmesi, zorunlu din dersleri, hemen yanı başımızda Cevizli’de ortaya çıkan haremlik selamlık kantinlerden sonra bugün çok daha radikali cihatçı eğitim müfredatı karşımızda duruyor. Sürekli dillendirdikleri ”dindar ve kindar nesil” adım adım yaratılmaya çalışıyor.
Müfredata baktığımızda evrim teorisinin kaldırıldığını, Osmanlıcı bir tarih yazımını, tüm derslerde din eğitimine yer açıldığını, temel ibadetler başlığı altında cihat kavramının çocuklarımıza ”öğretileceğini” görüyoruz. Bunların dışında Milli Eğitim Bakanlığının başta Ensar vakfı gibi çocuk istismarcısı gerici vakıf ve cemaatlerle imzaladığı protokol çerçevesinde sosyal proje kılıfıyla çocuklarımıza kirli ellerini uzatmalarının önü açılıyor. Emekçilerin çocukları, bu sarmal içinde gericilik ve piyasacılık arasında sıkıştırılıyor ikisinden birine mahkum edilmeye çalışılıyor. Devlet okullarının neredeyse tüm giderleri velilerin sırtına yüklenirken, özel okullara sermaye desteği eksik edilmiyor.
Tablo kabaca budur. Karanlıktır evet ama bu karanlık tablodan çıkış biz milyonlarca ilerici, emekçi, yurtsever yurttaşın ellerindedir. Bugün özetle şunu söylemek isterim; çocuklarımızın ve memleketimizin kaderinin aydınlık yarınlar olmasını istiyorsak, önce değer verdiğimiz şeyler uğruna örgütlü mücadele edeceğiz. Çocuklarımızın cihatçı bir militan gibi eğitildiği, aklına hurafelerin sokulduğu, bilimden ve laiklikten nefret eden dindar ve kindar bir kuşak olmasını istemiyoruz. Bunu istemeyen başta milyonlarca veli olmak üzere, ülkemizin ilerici birikiminin bu radikal adıma gerektiği yanıtı vermesi, eşitlik, özgürlük ve aydınlık yarınlara varmak için bir meşaleyi yakması gerekiyor.
Bu bağlamda ABF ve Eğitim-Sen’in çağrıcı olduğu ve 17 Eylül’de Kartal meydanında gerici eğitim müfredatına karşı yapılacak miting önemli bir yere oturuyor. Politik hedefleri bağlamında miting ve sonrası çok iyi değerlendirilmeli. Miting için ayağa kalkmalı, meşaleyi yakmalı ”bu çocuklar da bu memlekette bizim” demeliyiz. Başta Kartal olmak üzere tüm ilerici, yurtsever ve emekten yana halkımızı laik, bilimsel, eşit ve parasız bir eğitim ve aynı zamanda yeni bir cumhuriyet için pazar günü meydana bekliyoruz. Yanlarına muhakkak birilerini de alarak…
Bu vesileyle son olarak bir notumu da paylaşmak isterim.
Miting günü partimiz Türkiye Komünist Hareketi Kartal ilçe örgütümüz önünde saat 12:30’da üye ve dostlarıyla buluşup, alana yürüyecek.
Tüm dostlarımızı bu yürüyüşe katılmaya ve güç vermeye davet ediyorum.
TKH Kartal İlçe örgütü adresi: Kordonboyu Mahallesi, Hürriyet Caddesi, Derya Sokak, Kartal / İstanbul
İKD MYK üyesi Nuray Yenil: Kadınlar bu karanlığı yırtıp atmayı bilir
AKP iktidarı ”dindar ve kindar” nesil yetiştirme hedefiyle son on beş yıldır eğitim sisteminde köklü değişiklikler gerçekleştirdi. Çocuklarımız çok küçük yaşlardan itibaren sübyan mekteplerinin insafına bırakıldı. 4+4+4 eğitim modeli ile milyonlarca çocuk örgün eğitimin dışına düştü. Bu durumdan daha fazla kız çocuklarının etkilendiğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Peki nasıl bir nesil yetiştirmek istiyorlar ve hazırladıkları ders kitapları ne anlatıyor. Müfredata bakıldığında ortaya çıplak olarak çıkan gerçek şu ki sorgulamayan, soru sormayan, itaat ve biat eden yeni nesiller isteniyor. Topluma gerçek anlamda refah sunamayan, gelecek vaat edemeyen bütün faşizan iktidarların yaptığı gibi baskı ve zor aygıtlarıyla yönetmeye çalışan iktidar, çocuklarımızı da itaatkar kılmaya çalışıyor. Cihat eğitimini temel ibadetlerden sayan bu anlayış elbette ki kin ve nefreti de körükleyecek. Cihat nasıl ifade edilirse edilsin din uğruna savaştır ve yıllardır bölgemizde ki cihatçı çetelerin icraatları ortadadır. Bizler çocuklarımızın IŞİD’çi, El-Kaideci olmalarını istemiyoruz. Bizler çocuklarımızın cemaatlerin, tarikatların insafına terk edilmelerini istemiyoruz. Bugün Türkiye’nin dört bir yanından tarikat cemaat yurtlarından istismar haberleri gelirken, Ensar denen vakfın yurtlarından yaşananlar henüz belleklerimizde taze iken bu vakıflarla MEB’in protokol imzalamış olması kabul edilemez.
Tablo budur ve Türkiye bu tabloya sığmamaktadır. Türkiye halkı AKP’den ve Erdoğan’dan büyüktür, bu müfredatı da bu karanlığı da yırtıp atmayı bilir. Pazar günü Kartal Meydanı’nda bu iradeyi hep birlikte ortaya koyacağız. Ben bütün kadınları bu iradenin bir parçası olmaya davet ediyorum.
İlerici Kadınlar Derneği mitinge katılım için saat 12.00’de Bankalar Caddesi, İş Bankası önünde buluşacak.
Sosyalist Liseliler: Gericilik sömürüden bağımsız değil, tüm liseliler Kartal’a
AKP’nin müfredatı da kapsayan büyük gerici dönüşüm saldırısının ve ‘yerli ve milli’ adı altında şeriatçı kuşaklar yetiştirme hayalinin hedefi olan liseliler ise mitingde en büyük ses olmanın önemine vurgu yapıyor.
Eğitime yönelik gerici saldırıların hız kazandığı bir süreçten geçiyoruz. Eğitimdeki gerici dönüşüm tabiiki yeni başlamadı, fakat bu dönem atılan adımlar, hem saldırının boyutu hem de sertliği açısından farklılaşıyor.
En yoğun müdahalenin bu dönem yapıldığını gözlemliyoruz. Cihat bir değer olarak gençliğe yutturulmaya çalışılıyor. Evrim, biyoloji müfredatından çıkarılıyor. Gerici vakıflar okullara sokuluyor. AKP, bunca zaman dillendirdiği dindar ve kindar gençlik hayalini hayata geçirmek için adım atıyor.
Eğitimdeki gericileşmenin, meslek liselerindeki sömürüden ve gençliğin geleceksizliğe itilmesinden bağımsız olduğunu düşünmüyoruz. AKP ile birlikte kurulmaya çalışılan gerici, piyasacı ve işbirlikçi İkinci Cumhuriyet’in geldiği son nokta burasıdır. Okullarda Cihat eğitimi, meslek liselerinde sömürü, sınavlarda yolsuzluk ve hukuksuzluk. Bu tabloda gördüğümüz ve doldurmaya çalıştığımız bir boşluk var, o da gençliğin örgütlü ve süreklileşmiş bir mücadele yürütme zorunluluğu. 17 Eylül Kartal Mitingini eğitimdeki gerici saldırılara yanıt üretmek açısından önemli görüyoruz. Sosyalist Liseliler olarak, bütün liseli arkadaşlarımızı 17 Eylül’de Kartal’a, “Şeriat eğitimine hayır” demeye çağırıyoruz.
Bu haber en son değiştirildi 18 Eylül 2017 10:45 10:45
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…
Uluslararası Ceza Mahkemesi, (ICC) Gazze'de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski…