Reklam
Kategoriler: İç AçıManşet

Göğsünde kitle tespit edilen Nazife öğretmene MR randevusu verilmiyor

Reklam

Açlık grevindeki eğitim emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek verdiği için ihraç edilen ve tutuklanan öğretmen Nazife Onay, göğsünde kitle tespit edilmesine karşın erken MR randevusu alamıyor.

KHK ile ihraç edildikten sonra Yüksel Caddesi’nde direnişine katıldığı sırada gözaltına alınıp tutuklanan sosyal bilgiler öğretmeni Nazife Onay, cezaevine girdikten sonra “kanser şüphesi” ile karşı karşıya kaldı. Göğsündeki kitlenin “İyi huylu mu kötü huylu mu” olduğunun ancak MR’la anlaşılabileceğini anlatan Onay, erken bir randevu ayarlanmadığı için bunun mümkün olmadığını kaydetti.

Cumhuriyet‘in haberine göre, kaldığı Silivri 9 No’lu Kadın Hapishanesi’nden mektup gönderen Onay, ihraç edilmeden önce Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve Acun Karadağ’ın işlerine geri dönmeleri amacıyla Cevahir AVM önünde oturma eylemi yaptığını anlattı. Eylemini Ankara’da Yüksel Caddesi’ne taşıdığını kaydeden Nazife Onay, şöyle yazdı: “Bu kez de ‘Neden Yüksel’e geldin’ diye suçlandım ve tutuklandım. İki buçuk ay hapsedildim. 19 Ekim’de tahliye etmek durumunda kaldılar. Yüksel’e geri döneceğimi bildiklerinden bu kez başka bir komplo ile Nuriye ve Semih’i -benim de avukatlarım- savunan avukatlarla aynı dosya kapsamında yeniden tutuklandım.”

“İNSANLARI HASTALIKLARI İLE TEHDİT ETMEK ACİZLİK”

“Şimdi kanser şüphesi ile içeride direniyorum” diyen öğretmen Nazife Onay, mektubuna şöyle devam etti: “Göğsümde ilk kez bir kitle tespit edildi. ‘İyi huylu mu kötü huylu mu MR’la anlayabiliriz’ diyorlar. Fakat erken bir randevu ayarlamayacaklarını ifade ediyorlar. Kalp kirizi gibi aciliyeti yokmuş.

İki yıl önce kanserden abimi kaybettim, 40 yaşında idi. Ailedeki kanser öyküsüne, hapishane koşullarına, sırtımı kaplayan mor lekelenmelere, yorgunluk hissiyatıma rağmen acil veya öncelikli bir randevu ayarlanmamasını bir intikam biçimi olarak değerlendiriyorum. İnsanları hastalıkları ile tehdit etmek acizliktir. Önce işimden, sonra evinden, sonra özgürlüğümden oldum OHAL bahanesi ile. Şimdi sağlığım hatta yaşamım söz konusu. İnsan hakları haftasında hak gasplarının tipik bir örneğini, yaşadıklarımı, anlatmak paylaşmak istedim.”

Bu haber en son değiştirildi 25 Aralık 2017 09:26 09:26

Reklam

Önceki Haberler

‘Kent Uzlaşısı’ davasında ilk duruşma başladı

'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında aralarında belediye başkan yardımcılarının da bulunduğu 10 kişinin 15 yıla kadar…

21 Mayıs 2025 12:47

Oba Makarna patronları suçu ölen işçiye atmaya çalıştı

Halk TV yazarı İsmail Saymaz, 5 işçinin öldüğü Oba Makarna fabrikasındaki patlamanın iddianamesinde öne çıkanları…

21 Mayıs 2025 12:36

Koç Holding önünde Tahsin Nihadioğlu için ‘adalet’ talebi

Antakya’da Tahsin Nihadioğlu’nun şüpheli ölümüne ilişkin “adalet” talep eden aile, Koç Holding önünde yaptıkları açıklama…

21 Mayıs 2025 12:29

Volkan Konak’a “sahnede gebermiş” diyen müftüye 3 suçtan 2 dava

Volkan Konak'ın ölümünün ardından "Sahnede gebermiş" diyen müftü Ahmet Mehmetalioğlu hakkında toplamda 9 yıla kadar…

21 Mayıs 2025 12:12

Erdoğan onayladı: Çayırhan Termik Santrali’nin özelleştirilmesi kesinleşti

Çayırhan Termik Santrali'nin özelleştirilmesine yönelik ihale AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın onayıyla kesinleşti.

21 Mayıs 2025 12:10

Ankara’da Gezi Parkı eylemlerinde ek soruşturmaya takipsizlik kararı

Ankara’da Gezi eylemlerine katıldıkları belirtilen 777 kişi ile siyasi partiler ve kurumlar hakkında 12 yıl…

21 Mayıs 2025 12:01
Reklam