KHK ile atıldıkları işlerine geri dönmek için açlık grevi eylemini sürdürürken tutuklanan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın iddianamesini paylaşan Avukat Selçuk Kozağaçlı, yapılan suçlamaların internetten toplandığını söyleyerek, “Lise 1 öğrencisi de böyle bir şey hazırlayabilir” ifadelerini kullandı.
Ankara Mülkiyeliler Birliği’nde gerçekleştirilen basın toplantısında “İşimizi geri istiyoruz” talebi ile açlık grevi başlatan ve açlık grevlerinin 76’ncı gününde tutuklanan kamu emekçileri Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın iddianamesi paylaşıldı. Avukat Engin Gökoğlu ile Esra Özakça’nın katılımcı olduğu basın toplantısında iddianameye ilişkin sunumu Avukat Selçuk Kozağaçlı yaptı.
Dihaber‘in aktardığına göre, 41 sayfadan oluşan iddianamede Gülmen ve Özakça’nın katıldığı eylemler, HTS kayıtları, takip ve izleme sonuçları ile internet kayıtlarından delil olduğu iddia edilen bilgiler ve ihbarlar mevcut.
“Bir delil icat edilmiş gibi internet tarama raporu izlemesi yapılmış”
180 günlük eyleme 41 sayfalık iddianame hazırlayan savcılık, Gülmen ve Özakça’nın katıldığı eylemlerin hiçbirinde açlık grevi ve oturma eyleminden söz etmezken, her eylemin konusu için, “Yüksel Caddesi’nde DHKP/C terör örgütü açık alan yapılanmaları tarafından organize edilen” ibaresi kullandı. Yine açık kaynak olarak gösterilen deliller ise Gülmen ve Özakça’nın twitter ve facebook hesaplarındaki paylaşımlar olarak gösterilmiş. Avukat Selçuk Kozağaçlı bu konuya ilişkin “Lise 1 öğrencisi de böyle bir şey hazırlayabilir. Bir delil icat edilmiş gibi internet tarama raporu izlemesi konulmuş.” diye konuştu.
“20 bin paylaşımdan 12 tanesi seçilmiş”
Gülmen ve Özakça’nın sosyal medya hesaplarından Berkin Elvan, Eylem Ataş ile ilgili paylaşımlar ile İvme Dergisi ile Halk Cephesi Facebook hesaplarından alıntı yaparak kimi paylaşımların yapılması suç delili olarak gösterildi. Kozağaçlı, 180 günlük eylemde 20 bin haber, tweet, belgesel ve röportaj içerisinden sadece 12 tanesinin seçilerek dosyaya konulduğunu ifade etti.
Röportaj talepleri de suç olarak gösteriliyor
Gülmen ve Özakça ile yapılan görüşmelerde gazetecilerin röportaj talepleri de suç olarak gösterilmiş. Gerek yabancı basın gerekse Türkiye’deki basın kurumları çalışanlarının süren eylemlerle ilgili röportaj talepleri de iddianamede yerini alırken, Gülmen ve Özakça’nın İngilizce bir twitter hesabı açarak yaşadıkları süreci anlatmak istemeleri de dosyaya konu olan ilginç suçlamalardan. Yine iddianamede vatandaşların Gülmen ve Özakça hakkında internet üzerinden ve telefon ile emniyete şikâyetleri de iddianamede yerini aldı.
İddianamede Gülmen ve Özakça’nın “Devrimci Memur Hareketi” içerisinde faaliyet gösterdiği ve bu hareketin de DHKP/C’nin talimatları doğrultusunda eylem ve etkinlikler yaptığı savunuldu.
“Bu davayı avukatsız bırakma çabası başarılı olamayacaktır”
Avukat Kozağaçlı, iddianamenin kolluk kuvvetlerince yönlendirilerek tamamen zehirlendiğini ifade etti. Kozağaçlı dava dosyası avukatlarından Ebru Tiftik’in gözaltına alınmasına da tepki göstererek, “Bizi alırsınız diğer avukatlar gelir, onları alırsınız başka avukatları gelir. Bu dosyayı avukatsız bırakma çabası başarılı olamayacaktır” dedi.
“AYM ve AİHM’e başvurularımızı bloke etmeyin”
Kozağaçlı tutukluluğa itirazları konusunda derhal karar verilmesi gerektiğini belirterek, “AYM’ye AİHM’e başvurularımızı bloke etmeyin, engellemeyin. Bu ülkede yargı bitmiş olabilir ama AYM’de ve AİHM’de de bize tanınmış hakkı kullanmak istiyoruz. Derhal tutukluluk konusunda ne karar vereceklerse vermelidirler” diye konuştu.
“Direnişin sabrı 31 Ekim’i beklemeye uygun değil”
Dosyanın duruşmasının 31 Ekim tarihi olarak belirlemesine ilişkin de konuşan Kozağaçlı, “Hiç kimse 31 Ekim’e kadar bu dosyanın duruşmasını bekleyeceğimizi düşünmesin. Ne bu insanların açlık grevleri eylemi, ne de bu direnişin sabrı 31 Ekim’de bir duruşmayı beklemeye uygun değil, bu derhal düzeltilmelidir” dedi.
Gülmen ve Özakça mesajı: Açlık grevimizin nedeni haksız yere işten atılmamızdır
Kozağaçlı son olarak Gülmen ve Özakça’nın mesajını da paylaştı. Mesaj şu şekilde: “Tutukluluğumuz için yürütülen kampanya için çok teşekkür ediyoruz ama temel sorun tutukluluğumuz değil. Temel sorun ve talebimiz tutuklu olsak da, dışarıda da olsak açlık grevi yapmaya devam etmemizin nedeni haksız yere işten atılmış olmamızdır. O yüzden işe iade edilmemiz yönündeki talebimiz bir kampanya olarak yükseltilmelidir. Biz hapishanede de işe iade edilsek bu eylemi sonlandırırız. Tutuklu olmak bizim için ciddi bir şey değil, dosyanın boş olduğunu biliyoruz.”
Bu haber en son değiştirildi 7 Haziran 2017 11:34 11:34
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…