Devrimci hukukçu ve Deniz Gezmişler’in avukatı olarak bilinen Halit Çelenk anısına düzenlenen “Halit Çelenk Hukuk Ödülleri”nin üçüncüsünün ödül töreni gerçekleştirildi.
Dün akşam Ankara’da Türkiye Barolar Birliği binasında yapılan ödül töreninde, iki esere Halit Çelenk Hukuk Ödülü’nü alırken, üç esere mansiyon, iki esere de akademik destek ödülü verildi.
Etkinlikte açılış konuşmasını Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkan Yardımcısı Avukat Başar Yaltı gerçekleştirdi. Av. Başar Yaltı, “Halit Çelenk’in doğru ve haklının yanında olan mücadeleci hukukçu geleneğine olan ihtiyacımız artarak devam ediyor. Onun yaşamının her döneminde, bin bir farklı zorluk altında yarattığı ve taşıdığı değerlerin bu geleneği biz bugünün hukukçularının yolunu aydınlatmaya devam ediyor” diyerek yaptığı açış konuşmasında savunmanların bugün mesleği icra ederken karşılaştığı zorluklar ve savunmanın hiçe sayılması karşısında, bu gelenekten güç aldığının altını çizdi.
Av. Başar Yaltı’nın açılış konuşmasının ardından Halit Çelenk’in hayatını anlatan bir belgesel gösterimi gerçekleştirildi.
Ödül alan eserler, Fatih Yaşlı’nın yazdığı “Türkçü Faşizmden ‘Türk-İslam Ülküsü’ne” ve Süreyya Algül’ün yazdığı “Türkiye’de Sendika Siyaset İlişkisi – DİSK Örneği (1967-1975)” isimli kitaplar olarak belirlenmişti.
Seçici Kurul ayrıca iki esere de “akademik destek” ödülü verilmesine karar verdi. “Akademik destek” ödülü kazanan eserler Aynur Demirli’nin yazdığı “Demokrat Partinin Laiklik Söylemi” başlıklı Yüksek Lisans Tezi ile Koşun Özgür Özbey’e ait “Sermaye Birikim Sürecinde Ticaret Hukukunun İşlevi” başlıklı Yüksek Lisans Tezi oldu.
Fatih Yaşlı’ya ödülünü Prof. Dr. Korkut Boratav verirken, Süreyya Algül de ödülünü DİSK Genel Başkanı Kani Beko’dan aldı.
Ödül gecesine hukuk ve akademi dünyasından katılımlar olurken, Halit Çelenk’in eşi Şekibe Çelenk de geceye katıldı.
Gazete Manifesto olarak ödül törenine katılan seçici kurul üyeleri Bilgütay Durna ve Başar Yaltı’dan görüş aldık.
Av. Başar Yaltı:
İçine girdiğimiz ortamda çok açık ki avukata ihtiyaç daha da fazlalaşacak. Avukatların işleri daha da zorlaşacak. Ama önümüzde devrimci mücadelenin simge isimleri var ve bunların başında da Halit Çelenk geliyor. İşte bu mücadele sırasında bir örnek aramak gerekirse Halit Çelenk’in verdiği devrimci mücadeleye bakmak gerekiyor. Bu hepimiz için bir umut ışığıdır, hepimiz için cesaret kaynağıdır ve Halit Çelenk hepimizin örnek alması gereken simge bir isim.
Konuşmam da belirttim, sadece devrimci mücadele açısından değil, ailenin de hukuk ödülleri koymasını da devrimci hukuk açısından dikkate değer bulmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye’de hukuk ve literatür bakımından gittikçe çölleşen bir durum söz konusu. Üniversitelerin içine kapandığı, baroların ve hatta TBB’nin hukuk adına üretimde bulunmadığı bir ortamda, bu tür yarışmalar hukukun devrimci yorumu adına önem teşkil ediyor ve katılan eserler de gittikçe değerli hale geliyor. Özellikle şunu vurgulamak ve bir örnek vermek istiyorum. Türkiye, 1970’lerde yazıldığından beri hukuk felsefesinin etrafında konuştuğu adalet teorisine dair bir kitabı ancak yeni tercüme eden bir aşamaya gelmiş durumda. Tüm dünyada hukuk teorisi denilince tartışılan -isterseniz buna kapitalist dünya da diyebilirsiniz fark etmez- üzerine doktora tezleri bile yazılmış bir kitap, eski bir TBB başkanı Ahsen Coşar tarafından Türkçe’ye çevrildi ve hukuk literatürüne kazandırıldı. İşte bu ödüller sayesinde bu tür katkılar olabileceğini görüyorum, bu yönüyle de Halit Çelenk Hukuk Ödülleri önemli bir değer özelliği kazanıyor.
Av. Bilgütay Durna:
Törende kapanış konuşmasını Halit Çelenk’in kızı, Serpil Güvenç gerçekleştirdi.
Serpil Güvenç konuşmasında “Babam savunmanlıktan savunulana gitti geldi ama hiç umudunu kaybetmedi” ifadelerini kullandı.
Serpil Güvenç, yaşanan saldırılara karşı mücadeleyi sürdüreceklerini vurgularken, “Sermaye iktidarının giydirmeye çalıştığı dar, şeriatçı elbiseyi giymiyoruz işte arkadaş” dedi.
