Kötü başladı, kazanarak bitirelim...
Ekim İsmi yazdı: Kötü başladı, kazanarak bitirelim...
Yeni bir yıla umutla, coşkuyla başlamanın asıl esprisi kötü olan, yanlış olan, insanlığa ait olmayan bir şeyleri geride bırakıyor olmak olmalı. İnsanlar iyi ve güzel olana başlamak için bir milat ararlar kendilerine, yeni yıl bu arayışın tüm insanlar için ortaklaştığı bir zamanı ifade eder. Tabii, yeni yıl kutlamalarını dinen uygun görmeyen, kutlayanları kafir sayan ve katledilmelerini vacip görenler de fazlasıyla var ve bunlar 2017’yi yeni bir katliamla başlattılar. 2016 yılından bıkmış, “git de nereye gidersen git” diyenlere, 2017’den huzur, barış bekleyenlere “hadi ordan” diye karşılık verdiler. Şaşırtıcı mı oldu? Ne yazık ki, hayır…
2016’da insanları huzursuz eden şeyler sırf insanlar 2017’de artık bu şeyleri istemiyorlar diye yok olup buharlaşmadı. Sırf insanlar yeni yılda sağda solda bombalar patlamasın, yoksulların çocukları savaşta ölmesin istiyor diye cihatçı çeteler kendilerinden utanıp özür dilemeyecek ya da Ortadoğu’daki savaşın tarafları pılı pırtıyı toplayıp ülkelerine dönmeyecek.
Yani, 2017’yi açan katliam hem ülkemizin AKP eliyle getirildiği noktayı tekrar gösterdi, hem de maddi gerçekliğimizi tekrar hatırlattı. Bu gerçekliği değiştirmenin tek yoluysa barış dilemekten, huzur dilemekten değil, örgütlü bir mücadelenin parçası olup dünyayı cehenneme çevirenlerin iktidarını alaşağı etmekten geçiyor.
Bu hiç zor değil. Örgütlü bir mücadelenin, örgütlü bir halkın gücünün neler yaptığının hatırlanmasıyla/bilinmesiyle ilgili.
Geçtiğimiz 3-4 gün içerisinde bir çok şehirde ve özellikle İstanbul’da yaşanan elektrik kesintilerini düşünün mesela. Bütün propagandası icraatçılık üzerine kurulu, “onlar konuşur biz yaparız” diye böbürlenen, yaşanan adaletsizliklerle, hukuksuzluklarla, katliamlarla ilgili her eleştiriyi “yol yaptık, köprü yaptık, geçit yaptık” diye yanıtlayan bir iktidarın altının ne kadar boş olduğunu yeterince göstermiyor mu?
21. asırda bir ülkenin en büyük kenti, ki bu kent ülke nüfusunun yaklaşık 1/5’ini barındırıyor, günlerce elektriksiz kalabiliyor. Utanmadan hava koşullarından kaynaklı sorunlar yaşandığı açıklanıyor. Çok değil bir kaç hafta önce Meclis’teki kürsüden “bizi engellemeye çalışan kahpeler” diye konuşup sağa sola efelenen Enerji Bakanı Sakarya’da ana hatların koptuğunu söyleyip mevzuyu sonlandırmaya çalışıyor.
AKP hükümetindekiler belki bilmez, bu dünyada tüm kentin tek merkezden ısıtıldığı örnekler vardır. Sovyetler Birliği döneminde bu şekilde yüzlerce yeni kent kurulmuştur. Ülkenin yeraltı zenginlikleri tespit edildikten sonra gerekli planlamalar yapılmış, hangi bölgede kaç nüfuslu kent kurulması gerektiği belirlenmiş, önce kent inşa edilmiş (idari, kültürel, eğitim ve sağlıkla ilgili yapılar, altyapılar, yollar, konutlar…) sonra da kentte yaşayacaklar getirilmiştir. Kârı değil de insanı merkeze koyan bir düzende, işte tam da bu yüzden, -60 derecelere varan bölgelerde bile yaşam kesintiye uğramadan devam ettirilebilmiştir. Ama bütün icraatçılığı hamasetten ve kendi küpünü doldurmaktan ibaret olanların bunu anlamasını beklemek saflık olur. Öyle ya, onlar yol, köprü, geçit yapmışlardır, daha ne!
Aslına bakarsanız övündüklerinin çoğunu da kendileri yapmamıştır. Yabancı ülkelerdeki büyük şirketlere yaptırmışlar, parasını da ceplerinden değil halkın vergilerinden vermişler ve her ne hikmetse halkın parasıyla bir şeyler yaptırdıkça kendileri de zenginleşmişlerdir!
Ülkemiz doğalgazdan elektrik üreten, su dağıtım hatlarını elektrikle çalıştıran, doğalgazı ülke dışından satın alan bu kan emicilerin elinde kaldığı sürece karanlığın her türlüsünün yaşanması normal görülmelidir.
2017 bu asalakları temizlemek için kazanmamız gereken bir yıldır. 2017’yi gerici terör açtı, emekçilerin elleri kapatsın…