AKP’li yazar Nagehan Alçı, Taksim’de geçtiğimiz gün yılbaşı kutlamalarına karşı bildiri dağıtan ve kendilerine ‘Tebliğ Cemaati’ diyen gerici grubu savundu, müdahale edilmesinin yanlış olduğunu belirtti.
Habertürk Gazetesi’ndeki köşesinin büyük bölümünü Tebliğ Cemaati’ne ayıran Alçı, sözkonusu gerici yapının “Dünyanın en saygın İslami gruplarından biri” olduğunu ileri sürdü. Cemaatin Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi aktaran Alçı, “Türkiye kolunun merkezi İstanbul’da, Sultançiftliği’ndeki Mescid-i Selam. Burada her perşembe toplanıyorlar. Tebliğciler tarikatlara karşılar ve siyaset hakkında konuşmadıklarını iddia ediyorlar. Öte yandan içlerinden El Kaide’ye karışanlar oldu. Bu konuda konuşmaktan da hoşlanmıyorlar.” diye yazdı.
Yazısında daha sonra sözü, gerici grubun geçtiğimiz gün Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’nde yılbaşı kutlamalarına karşı bildiri dağıtmasına getiren Alçı, dağıtıma bir süre sonra polisin müdahale etmesini grubun amacının “şiddet ve terör içermemesi” nedeniyle yanlış bulduğunu belirterek, Türkiye’nin dört bir yanında AKP desteğiyle faaliyet gösteren cemaat ve tarikatları ‘Tebliğ Cemaati’ üzerinden masumlaştırmaya çalıştı.
Alçı’nın yazısında bazı bölümler şöyle:
“Tebliğ Cemaati, dünyanın en yaygın uluslararası İslami gruplarından biri. Merkezi Pakistan’da, Lahor’a yakın Raiwind Kasabası’nda. Ancak buradan dünyanın dört bir yanına yayılıyorlar. İslam’ı anlattıklarını ileri sürüyorlar, yalnızca Kuran’ı tebliğ ettiklerini söylüyorlar. Yani bir nevi İslam’ın misyonerliğini yaptıkları iddiasına sahipler.
***
Açıkçası 28 Şubat süreci göz önüne alındığında Türkiye’de bu tip yapılanmaların, askeri vesayetin beslediği derin devletle iç içe geçmişliğini göz önünde bulundurmak gerek. Müslüm Gündüz’ler, Ali Kalkancı’lar, Fadime Şahin’ler güya “radikal İslamcılar”dı. Zaman zaman topluma korku salmak ve “Şeriat geliyor” paranoyası yaratmak için böyle tipler kullanılır. Şimdi de “Tebliğciler Taksim’e çıktı” haberini okuyunca içime benzer bir şüphe düştü açıkçası. Böyle yapıların içine sızan derin unsurlar hâlâ olabilir…
***
Öte yandan bu şüpheler ve terör tehdidi göz önüne alındığında polisin müdahalesi haklı görünse de teorik olarak amaç şiddet ve terör içermeyen her türlü fikrin ifade edilmesinin önüne engel koymamak olmamalı. O fikirleri doğru bulmanız gerekmiyor. Tek kriter, açık bir tehdit ve provokasyon içerip içermemesi.
Ama bu memlekette hiçbir şey prensipler üzerinden ele alınamadığı için Tebliğcilerin kâğıt dağıtmasına polisin müdahale etmesi üzerinde hiç durulmadı. Halbuki teorik olarak amaçlamamız gereken onların da, ateistlerin de ya da şiddete bulaşmayan her türlü düşünce grubunun kendilerini rahatça ifade edebilecekleri bir ülke yaratmak olmalı…”
Bu haber en son değiştirildi 29 Aralık 2017 11:02 11:02
Yapay zekâ kullanan gençlerin sohbet robotlarını tercih etme eğilimi artarsa duygusal ilişkiler köklü bir değişime…
Gazeteci Altan Sancar, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı bir paylaşım nedeniyle savcılık tarafından ifadeye…
Atatürk Orman Çiftliği’ne inşa edilen ve bir gün bile çalışmayan Ankapark teleferiği için 50.4 milyon…
Edirne’de kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama suçundan 3’ü tutuklu…
CHP kurultay süreci siyasette konulmaya devam ediyor. Son olarak gazeteci Nevşin Mengü'nün haberine göre Kılıçdaroğlu'nun…
Yıldız Teknik Üniversitesi'nden öğrenciler, Gezi Direnişi'nin 12. yıldönümü yaklaşırken kampüste anma gerçekleştirdi.