AB 'reform'ları yeniden masada: Dört bakan yapılacakları açıkladı
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla düzenlenen 4. Reform Eylem Grubu Toplantısı sonrası 4 bakan ortak açıklama yaptı.
ABD’ye ilişkilerde yaşanan gerilimle birlikte Avrupa Birliği’nin (AB) önde gelen emperyalist üyeleri Almanya ve Fransa ile temaslarını arttıran AKP iktidarı, Türkiye’nin AB’ye üyeliği yolunda taahhüt mesajlarını dört bakanın ortak basın toplantısıyla verdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun katılımıyla düzenlenen, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin ilk Reform Eylem Grubu (REG) Toplantısı’nda Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin her alanda canlandırılması ve siyasi reform süreci ele alındı.
Toplantının ardından 4 bakan ortak basın toplantısı düzenleyerek kendi alanlarında yapacakları çalışmaları anlattı:
DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU
“Önümüzdeki süreçte Avrupa Konseyi ile daha yakın adımlar atacağız. İşbirliği iki tarafında yararına olmuştur. Gümrük birliği müzakerelerinin yeniden başlatılması ile ilgili çalışmalarımızı Hazine ve Maliye Bakanımız ve bizler sürdürüyoruz. AB kurumları ve komiserlerle çalışmayı sürdürüyoruz. 6 kriter kaldı. Bunlarla ilgili çalışıyoruz.Sadece parlamanter meclis değilm insan hakları dahil yakın ilişkilerimiz var. Vize serbestisi gibi hakları almak istiyoruz. Bu konudaki tüm çabaların karşılığını almayı, siyasi engellerin çıkarılmasını istemiyoruz. AB üyelerinden son zamanlarda gelen desteklerden bunu istiyoruz. PKK, PYD, FETÖ gibi konularda daha fazla destek vermeliler. Bu konularda işbirliği bekliyoruz. AB’den terörle mücadelede daha fazla destek vermesini istiyoruz. İşbirliği bekliyoruz. Çalışmalarımızı ilgili kurumlarla sürdüreceğiz. AB yüksek diyalog toplantılarımız var. Bu toplantıları ilgili bakan ve komiserlerle hayata geçireceğiz. Evrensel normları esas almaya devam edeceğiz. AB’ye üye olalım olmayalım reform AK Parti hükümetinin önceliği olmuştur. Yeni hükümet sisteminde de reformlar öncelik olmuştur.”
ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL
“Erdoğan liderliğinde AK Parti hükümetinin reformcu kimliği malumdur. Son zamanlarda yapılacak 100 günlük eylem planımıza bakılınca da AB ile uyum süreci ile ilgili önemli kararlar alındı. Adalet Bakanlığı olarak AB ve AİHM nezdinde her türlü projelerle, işbirliği ve diyaloglarla çok önemli işbirliğimiz olduğpu ortadadır. Daha güçlü demokrasi daha güçlü özgürlük demektir. Yargıya güvenin artacağı ve hızlanacağı dönem olacaktır önümüzdeki dönem. Yargıda hedef süre uygulamasının pilot uygulamalarını pazartesi günü başlatacağız. 1 Ocak’tan itibaren bu uygulama hayata geçecek. Yargı reformu strateji belgemizi Kasım ayında yenilemeyi kararlaştırdık. AB ile diyalogları sürdürerek bu ortak çalışmaları sürdüreceğiz. Daha fazla özgürlük ve insan haklarını oluşturacak çalışmaları gerçekleştireceğiz. Eylem planını güncelleyeceğiz. OHAL komisyonunun yaptığı işlemler biim çok önem verdiğimiz konu. Bunu da AB ile birlikte yapıyoruz. Bu sürede AB ile ilişkileri geliştirmeyi umuyoruz.Daha fazla özgürlük daha fazla insan hakları çalışması yapacağız. Avrupa İnsan Hakları çerçevesinde hükümetimizin ortaya koyduğu revizeler gerçekleştirilecek, bunu ev ödevi haline getirdik.”
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak
“Çok tarihi bir süreç, önemli bir zaman. Önemli bir toplantı olarak ortaya çıktı. Toplantı konusunda bakanımız da bahsetti. Gümrük Birliği ve vize serbestisi konularının konuşulduğu verimli bir toplantı oldu. Hem vize serbestisi olsun hem AB üyeliği konusu olsun, verimli bir toplantı oldu. 10 Ağustos tarihi ile ekonomimiz hedef alındı. Gerginlik en üst seviyeye çıktı. AB, Almanya ve Fransa başta olmak üzere müttefiklik ruhuna uygun açıklamalar geldi. Bundan sonraki süreçte bu toplantıların ehemmiyetini çok farklı değerlendirmemiz gerekilen bir süreç. ABD’nin yaptırımları sonrası ülkemiz ekonomik anlamda çok fazla saldırıya uğrayan bir konumda yer aldı. Fransa, Almanya gibi ülkelerin siyasi desteğini aldık. Türkiye’nin ekonomik göstergeleriyle açıklanamayacak, birçok kesimin mutabık kaldığını gördük.
Finans çevreleri ile yaptığımız çalışmalarla Türkiye’nin ekonomik gerçekleri ile açıklanamayacak siyasi bir şey olduğunu gördük. Bankalarımızla birlikte reel adımlar atmaya başladık. Bu vesile ile bugün açıklanan ithalat ve ihracat rakamları oldukça pozitif değerler ortaya koydu. Geçtiğimiz yılın dış ticaret açığından yüzde 33 gerileme görüyoruz. Bu önemli. Cari açığımızdaki iyileşme ekonomik dengelenme stratejimiz, realize olmaya başladı. Cari açığın düşmesinin yanında finansal iyileşme açısından bazı gelişmeler de oluyor ve olacak. Vergi barışı, bedelli askerlik, imar barışı açısından beklentinin üzerinde gelir elde edildi. 5.5 milyon mükellefimizden, 60 milyardan fazla rakama ulaşıldı.Bankalarımız ve reel sektörümüzle birlikte ortak adımlar atmaya başladık. Bugün açıklanan ihracat ve ithalat rakamları oldukça pozitif bir gösterge ortaya koydu.
Türk ekonomisinin en önemli sorunlarından biri olan cari açığı azaltma en önemli hedeflerimizden biridir. Kamuda başlattığımız tasarrufta iyileşme görüyoruz, göreceğiz.”
“Enflasyonla mücadele konusunda çok daha fazla sorumluluk alarak uygulayacapımız politikalar, güçlü mali politikalarla, MB ve paydaşlarımızla birlikte enflasyonla mücadele açısından çok güçlü bir yıl olacak. Türkiye finansal sistemi güçlü meydan okumalara karşı finansal gücünü çok güçlü mimari inşa etme durumunda. Bu noktada da kurumlarımız daha etkili yer alacak. Yerli ve yabancı yatırımcı kaynak çeşitliliği noktasında farklı bir noktaya taşıyacağız.”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
İçerideki toplantıda olumlu bir hava oluştu. Bundan etkilendiğimizi ifade etmek isterim. Türkiye Avrupa Birliği’ne taahütlerini yerine getirmek için mücadele etmektedir. Bunun yanı sıra terörle ve uyuşturucu ile de etkin şekilde mücadele edilmektedir. Türkiye olarak yarım asırdan bu yana sürdürdüğümüz duruşla çalışmalara devam ediyoruz. Göç ile geri gönderme merkezlerimiz, hem kamplarımız yüz akı noktadadır. Bunla ilgili çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sınırla mücadele konusunda çok önemli adımlar atmaktadır. Hem uyuşturucuyla mücadelesine hem sınır güçleriyle mücadelesine Türkiye iradeli adımlar atmaktadır. Ne Türkiye eski Türkiye’dir ne AB eski AB’dir. AVrupa Birliği konusundaki adımlarımız aynı şekilde atılmaktadır. Biz de diğer bakanlıklarımız gibi, bu konuda reform iradesine sımsıkı sarılan anlayışı kendi çerçevemizde devam ettireceğiz.
SORU CEVAP
Albayrak: (Almanya ve Fransa ile temaslar) “Bahsettiğiniz üzere AB, Türkiye interlandında ABD kaynaklı bir türbülans yaşıyoruz. Ekonomi merkezli, dolar merkezli tehdit edildiğimiz bir süreç yaşıyoruz. Bundan dünyadaki bütün ülkeler etkileniyor. Yeni bir süreci yönetme motivasyonu söz konusu. ABD’nin bu çıkışları, adımları Türkiye gibi, Avrupa içinde soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bundan dünyadaki birçok ülke etkileniyor. Türkiye-AB açısından ciddi bir süreç. ABD’nin bu hamleleri Türkiye için olduğu kadar diğer ülkeler için de önem taşıyor. Yüzlerce yıllık bir geçmişi, diplomasi tarihi olan motivasyonu da beraberinde getiriyor. Pazartesi Fransa ziyareti, önümüzdeki hafta bir İngiltere, Eylül’ün ilk haftası Almanya ziyareti olacak. Bundan sonra tarihi belirlenmediği için söylemeyeyim, önemli bir ülkeye ziyaretimiz olacak. Bu ziyaretlerle çok daha önemli bir noktaya taşınacağını saöylemeliyim. Bir tarafta irade var, bir tarafta yoksa çözüm olmaz. Ortak aksiyon konusunda önemli bir süreç yaşıyoruz. Gayet olumlu bir süreç devam ediyor. Bunu söyleyebilirim.”
Abdulhamit Gül: (Ohal müracaatları) “AB’nin Türkiye ile ilgili önerileri bizim çalışmalarımız içerisinde. Uluslararası hukuka uygun bir ülke Türkiye. 19 Temmuz’da OHAL uygulamasına son verdikten sonra delegasyonları da kaldırdık. Bundan sonraki AB ile ilişkilerimizi rasyonel, olumlu bir seyre çevirecektir. İnsan hakları ile ilgili hükümet olarak bazı çekincelerimiz vardı. Bunları kaldırdık. Bunu da AB’ye bildirmiş olduk. OHAL sürecinde kurduğumuz OHAL komisyonu AB ile işbirliği ile işini yaptı. Bilgi verdi. Hiçbir zaman hukuktan taviz vermedik. OHAL çerçevesinde kurduğumuz diyalogları aynı çerçevede kurduk. OHAL’den sonraki hava yargı süresince yansıyacaktır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde Türkiye’nin şikayet edildiği müracaatlar 15 yılın en düşüğünde. 6400 tane dosya var. Bu 15 yılın en düşük dosya sayısı. Türkiye’nin hukuk çerçevesinde yoluna devam ettiğini gösteren bir veridir.