"Bağımsız" yargıya bakın: Erdoğan'ın siyasi kariyerini düşündüler
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Man Adası belgelerini açıklaması nedeniyle Erdoğan ve yakınlarına büyük tazminat ödemeye mahkum eden mahkemeler, gerekçeli kararlarıyla adeta AKP'li yargının delillerini oluşturdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Man Adası belgeleri açıklaması nedeniyle Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve yakınlarına toplam 698 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkûm etmesine ilişkin mahkeme kararlarının gerekçesinde, “bağımsız yargı”nın içler acısı hali bir kez daha ortaya çıktı.
Davaya bakan Anadolu 9’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Hakim Ali Osman Taşkın, Kılıçdaroğlu’nun mahkemeye sunduğu banka dekontlarının hukuka aykırı delil olduğunu savunurken, gerekçeli kararında Kılıçdaroğlu’nun iddialarını ispatlamak için Erdoğan’ın yakınlarının hesap hareketlerinin araştırılması talebini ise “ticari sır” diye reddetti. Diğer mahkeme ise kararında “Davacıya itham edilen niteleme, davacının siyasi geleceğini etkiliyecek niteliktedir” dedi.
“SİYASİ KARİYERİ”Nİ DÜŞÜNDÜLER
Cumhuriyet‘ten Alican Uludağ’ın haberine göre, İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı Ülkü Ergin ise, 7 Haziran 2018’de Kemal Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 110 bin ve yakınlarına 87 bin TL olmak üzere toplam 197 bin TL manevi tazminata mahkûm etmesinin gerekçeli kararında, Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik’in mahkemeye sunduğu dekontlar incelendiğinde yurt dışına para gönderilmediği, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı belgelerin iddialarını ispatlamaktan uzak olduğu öne sürdü. Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a “milli değilsin” diyerek hitap etmesinin Cumhurbaşkanlığı makamını temsil eden kişiye karşı küçük düşürücü nitelikte ifadeler olduğu savunulan kararda, “Davaya konu itham, eleştiri sınırından uzak, tamamen Erdoğan’ın siyasi kariyerini etkileyecek ithamdır” denildi.
MAHKEMENİN “TİCARİ SIR” HASSASİYETİ
İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi de, Kılıçdaroğlu’nu 13 Haziran 2018’de Erdoğan’a 100 bin TL, yakınlarına ise 42 bin TL olmak üzere 142 bin TL tazminat ödemesini kararlaştırmıştı. Hakim Ali Osman Taşkın, Kılıçdaroğlu’nun avukatının mahkemeye sunduğu banka dekontlarını hukuka aykırı delil olarak kabul ederek, şunları kaydetti:
“Bir politikacı olan davalının aynı zamanda TBMM’de grubu olan bir partinin genel başkanı olarak, kişilerin banka kayıtlarına ulaşması, müşteri sırrı niteliğindeki kişisel verilerini elde etmesi için kanunen kendisine verilen bir yetkisi olduğu da iddia ve ispat edilememiştir. 5411 sayılı Bankacılık Yasası’nda bankacılık sırrı, müşteri sırrı ve ticari sır niteliğindeki banka kayıtlarının kimlere verileceği, kimlere açıklanabileceği düzenlenmiş olup parti genel başkanlarına verilen bir yetki bulunmamaktadır. Mahkemelerin dahi sahip olmadığı böyle bir yetkinin siyasi bir kişiliği olan davalanın sahip olmadığı evleviyetle kabul edilmelidir. Bu durumda davalının, söz konusu banka dekontlarını elde etmiş olması, hukuka aykırı olup hukuka aykırı yollardan elde edildiği değerlendirilen banka dekontlarına mahkememizce hukuka uygun delil vasfı verilmemiş, davalının iddialarını ispat için hükme esas alınmamıştır.”
“ÖZEL HAYAT”I HATIRLADILAR
Kararda, Kılıçdaroğlu’nun avukatının iddiasını ispatlamak için davacılara ait banka kayıtlarını istediği anımsatıldığı belirtilirken, mahkemenin talebi ret gerekçesinde “Tüm banka hareketlerinin celbedilmesi, kişilerin tüm banka kayıtlarının dosyada toplanması, davacıların kişilik hakkı kapsamında giz alanında kalan ekonomik bilgileri, bankacılık sırları, müşteki sırları, olası özel hayat dair banka hesap heraketleri, davacıların özel hayatlarına müdahale teşkil edecektir” ifadeleri kullanıldı.
“HER DELİLİ ARAŞTIRMAK ZORUNDA DEĞİLİZ”
İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi de, 18 Temmuz 2018’de Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’a 150 bin, yakınlarına 209 bin olmak üzere 359 bin TL tazminat cezası ödemesi kararı vermişti. Gerekçesini açıklayan Hakim Memun Kılıç, Kılıçdaroğlu’nun avukatının Erdoğan ve yakınlarının tüm banka dökümleri, hesap hareketlerinin sorulmasını istediğini bunu mahkemenin reddettiğini anımsattı. Kararda, “ Mahkeme, taraflarca gösterilen her delili toplamak ve/veya getirmek ve hatta ele almak zorunda değildir. Somut olayda da; mahkememizce muhakeme ve hüküm için yeterli aydınlanma sağlanmış, toplanması gerekli deliller toplanmıştır” denildi.