Süleyman Soylu'ya Işıkçılar cemaatinden sert sözler: FETÖ'cülere taş çıkardınız
Işıkçılar Cemaati'nin yayın organı Türkiye Gazetesi'nde Cumartesi Anneleri'ne yapılan polis müdahalesiyle ilgili ilginç ifadeler yer aldı.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek için her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturan Cumartesi Anneleri’ne 700. haftalarında polis saldırmış, desteğe gelenler ve kayıp yakınları darp edilerek yerlerde sürüklenmişti. Büyük tepki çeken müdahaleyi dün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise “Anneliğin terör örgütünce istismar edilmesine, teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık?”, “Çok affedersiniz, bu kişiler, Eminönü Meydanı’nda gezerken mi kayboldu?” ifadeleriyle savunmuştu.
Yaşananlara yönelik tepkiler Bakan Soylu’nun sözleriyle daha da büyürken, AKP medyasından dikkat çeken bir çıkış geldi. AKP destekçisi Işıkçılar cemaatinin yayın organı Türkiye Gazetesi’nin yazarı Fuat Uğur, Cumartesi Anneleri’ne yapılan polis müdahalesi için “FETÖ’cü polislerin provokasyonlarına taş çıkartan bir müdahaleydi. ” nitelemesinde bulunurken, “Sonuçtan ve ortaya çıkan algıdan memnunsanız kutlarım sizi” dedi.
Uğur’un yazısında o bölüm şöyle:
Hep şöyle hikâyeler okuduk, dinledik ve öğrendik:
“Gelinim, oğlum ve torunlarımla akşam evde yemek yerken kapı çaldı. İki sivil polis geldi. Oğlumu götürdüler. Onu götüren beyaz Renault Toros’un plakasını da aldık. Oğlum o vakitten beri yok. Kayıp. Hiçbir devlet yetkilisi bize cevap vermedi.”
Burada anlatıcılar değişiyor. Kiminin eşi, kiminin oğlu, kızı, gelini ya da babası.
İşte o yıllarda çok ilginç bir eylem başladı İstiklal Caddesi’ndeki Galatasaray Lisesinin önünde.
Çocuklarını, eşlerini ve ailelerini arayanlar, CUMARTESİ ANNELERİ adıyla oturmaya başladılar.
Bu kayıp aileleri önceki cumartesi günü yeniden oturma eylemi için aynı yerdeydiler. Kayıpların çocukları büyümüş birer delikanlı, genç kadın olmuşlardı.
Cumhuriyet ve Birgün gibi gazetelerin eylemin habercisi olan manşetlerini okuduğumuz gün bir provokasyon çıkarma hazırlığı sezmiştik. Biz sezdiğimize göre emniyet güçleri haydi haydi sezmiş olmalıydı. O eylemde yaşlı başlı anneler vardı. Onlara yönelik bir müdahalenin dünya kamuoyunda ortaya çıkaracağı yankılar da biliniyor olmalıydı kuşkusuz.
Ama sanki Türkiye’de ilk kez böyle bir olayla karşılaşılıyor gibi polisler biber gazı, plastik mermi ve Allah ne verdiyse kafa göz girişti oturan kadınlarla erkeklere.
Ertesi gün ortaya çıkan fotoğrafları görünce Emniyetimiz eseriyle mutlaka gurur duymuştur.
Demirören Haber Ajansı muhabirinin de bacağından gaz bombası fişeğiyle vurulduğunu öğrendik bu arada. Muhabir, polisin kendisini HEDEF GÖZETEREK vurduğunu söylüyor.
Vallahi kutlarım müdahale ekiplerini…
Gezi olaylarının “işaret fişeği”ni atan FETÖ’cü polislerin provokasyonlarına taş çıkartan bir müdahaleydi bu.
Sonuçtan ve ortaya çıkan algıdan memnunsanız kutlarım sizi.