Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, KHK’lerle ihraç edilen mühendis ve mimarların herhangi bir kurumda görev yapmalarını 3025 yılına kadar yasakladı.
MA’da yer alan habere göre, Kamuda çalışırken OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle görevlerinden ihraç edilen mimar ve mühendisler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle ikinci kez cezalandırıldı. Bakanlık bünyesindeki Ulusal Yapı Denetim Sistemi’ne kayıtlı olan KHK’li mühendis ve mimarların, ‘Proje ve Uygulama Denetçisi’, ‘Kontrol elemanı’ gibi vasıflar altında, yapı denetim şirketlerinde çalışması 3025 yılına kadar engellendi. Bakanlık böylece ihraç edilenlerin özel sektörde de iş bulmasını engelleyerek, işsizliğe mahkum etti. Mühendisler, “Bakanlık bize ağaç kökü bile yemesinler diyor” sözleriyle karara tepki gösterdi.
Bakanlığın sisteminde ilgililere tebliğ edilen kararda şöyle denildi:
“Aşağıda belirtilen nedenden ötürü cezalandırıldınız.
Ceza Başlangıç: 26.04.2018
Ceza Bitiş: 26.04.3025
Ceza Nedeni: Kanun Hükmünde Kararnamelerin ekinde bulunan listelerde isimleri yer alan ve 4708 sayılı Kanun kapsamında denetçi mimar ve mühendis, kontrol elemanı, yardımcı kontrol elemanı, yapı denetim kuruluşu ve laboratuvar kuruluşu ortakları ile şirket müdürlerinin ve hâlihazırda yapı denetim faaliyeti içinde belirtilen türde görev yapmakta olan kişilerin faaliyetlerinin engellenerek, görevlerinin sonlandırılması ve söz konusu listelerde yer alan kişilerin bundan sonra da denetim faaliyeti yapmalarına izin verilmemesi, ayrıca bu yönde yapılacak başvuruların da reddedilmesi uygun görülmüştür.”
Kararı şaşkınlıkla karşılayan mühendisler, “Kamudan hukuksuz biçimde ihraç edildik. Şimdi özel şirketlerde çalışmamız da engelleniyor. Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği’nin 14’üncü maddesinde, mahkemelerin verdiği mahkûmiyet kararları yapı denetim sisteminde yer almaya engel hal olarak gösterilmiştir. İhraç işlemi, mahkumiyet kararı değildir, engellenmeyi gerektirmez. Zaten dikkat edilirse, karar herhangi bir kanun ve yönetmelik maddesine dayandırılmıyor, ‘engellenerek’ ifadesi kullanılıyor. Yani fiili durum yaratıldığı itiraf ediliyor” dedi.
Kanuna göre mesleki sorumluluğun gereğini yerine getirmeyenlerin 6 ay-1 yıl gibi sürelerle yetkilerinin geçici olarak askıya alınabildiğini belirten mühendisler, şunları söyledi:
“Ancak burada tam 1007 yıllık bir ceza söz konusu. Neden 1007 yıl? Bakanlık, hangi kanun ve yönetmeliğe dayanarak, bu cezaya hükmetti? Üstelik bu tarihin sehven yazılmadığı da anlaşılıyor. Çünkü bütün mühendisler için cezanın bitiş tarihi olarak 3025 yılı gösterilmiş. Kanunun vermediği bir yetkiyi bakanlık nasıl kullanabiliyor? Devlet yönetiminde keyfiyetin, zıvanadan çıkmaya dönüştüğünün ibretlik resmidir bu. Düşman hukuku bile böyle değildir. Anlaşılan özel sektörde çalışmamız da engellenerek, ‘ağaç kökü bile yemesinler’ diyorlar. Merak etmesinler, biz namerde muhtaç kalmadan yiyecek bir şeyler elbet buluruz, asıl bakanlık, bu rezil kararını gelecek kuşaklara nasıl açıklayacak, onu düşünsünler.”
Diyarbakır’da 4 Ocak’ta düzenlenecek “Abdullah Öcalan’a özgürlük” mitinginin konuşmacıları belli oldu. Eski HDP Milletvekili Leyla…
Türkiye’de solun yön arayışı, kendi bağımsız hattını örgütlemekten geçecek. Solu konu edinen bu sayımızın yol…
Daha açık konuşalım: TKP, kendi tabanından ve örgütünden basınç yedikçe yalpalamakta, bu baskıya göğüs geremediği…
2010 yılındaki ilk yetmez ama evet süreci AKP iktidarına güç vermiş, devleti ele geçirmenin kapıları…
Sol ne rejimin demokrasi süsü ne de düzen muhalefetinin payandasıdır. Siyaset yapma ya da duyulma…
Kapitalizm ulusal sınırları gevşetip genişletirken küresel sömürüyü de artırır; bu çelişki ancak proleter devrimle çözülebilir…
