Malatya’daki darbe davasının 10. duruşmasında esas hakkında savunmasını yapan dönemin 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili, 15 Temmuz gecesi 2. Ordu’da yaşananlara ilişkin, “Kimseyi suçlamak istemiyorum ama benden yaş ve rütbece büyük olan ordu komutanı, kurmay başkanı gibi ben de onlar gibi bekledim. Ordu komutanı ve kurmay başkanının bana verdiği emirleri yerine getirdim” diye konuştu.
Habertürk’ten Ferdi Durdu’nun haberine göre; tutuklu bulunduğu Osmaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’ndan SEGBİS üzerinden esas hakkında savunmasını yapan Sevgili, 15 Temmuz’da izne ayrılmayı planladığını ancak kurmay başkanının da izin ayrılacak olması nedeniyle gidemediğini belirerek, “Darbe planlayan bir kişi izin peşinde koşar mı? İzne gitmek için son ana kadar çaba sarf ettim. Darbe planım olsa izin talebim olmazdı” dedi.
Hayatında ilk defa ‘darbe mesaj emri’ gördüğünü ifade eden Sevgili, savunmasını şöyle sürdürdü:
“Bu konuda tecrübem yoktur. Evrakın bana getirilmesi durumunda hangi yola gidileceğini de bilemezdim. Ordu komutanına ulaştırılma yolunu seçtim. Ordu komutanının konutuna giderek gelen mesaj emrini verdim. Ordu komutanı yolda sürekli Genelkurmay ve sıralı komutanlıklara ulaşmaya çalıştı. Daha sonra ordu karargâhına geçtik. Ordu komutanı burada bir taraftan Ankara’ya ulaşmaya bir taraftan da as birlikleriyle konuşarak, ‘kimsenin yerinden ayrılmaması, emir verilmeden hareket edilmemesi’ talimatını veriyordu.”
Sevgili, dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile o dönemde Malatya Valisi olarak görev yapan Mustafa Toprak arasındaki telefon konuşmasına da şahit olduğunu ifade ederek, “Ordu komutanı ateşin kesilmesi için valiyi aradı. Vali de ateş edilmediğini söyledi ancak ordu komutanı telefondan valiye sesleri dinletip ‘bunlar ne’ deyip, çıkıştı” diye konuştu.
Ordu komutanı ve kurmay başkanının kendisine verdiği emirleri yerine getirdiğini anlatan Sevgili, şunları söyledi: “Kimseyi suçlamak istemiyorum ama benden yaş ve rütbece büyük olan ordu komutanı, kurmay başkanı gibi ben de onlar gibi bekledim. Ordu komutanı ve kurmay başkanının bana verdiği emirleri yerine getirdim. Darbe emrini tasvip etmedim. Elime silah alıp, kimseye doğrultmadım, ateş etmedim, ateş emri vermedim. Yayınlanan mesajda ismimin yer alması bilgim dahilinde değildir. O listeye ismimin ne maksatla sokulduğunu bilmiyorum. Sıkıyönetim listesindeki görevimi kabul etmiyorum.”
Boran’ın önce Yön Dergisiyle sonra, Milli Demokratik Devrim (MDD) tezleriyle ve yine TİP içindeki Doğu…
Onun “demokrasi şampiyonu” imajı, kulağa hoş bir melodi gibi gelse de gerçek başka. Demokrasi, sadece…
2025 Nobel Barış Ödülü’nü kazanan Venezuelalı Maria Corina Machado, "davamıza destek verdi" diyerek ödülünü ABD…
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis açılışındaki yerel yönetimlerle açıklama sonrası belediyelerin konser ve tanıtım gibi hizmetlerinin…
Beyaz Saray, Nobel Barış Ödülü’nün Trump yerine Venezuela muhalefet liderine verilmesine tepki gösterdi. Trump’ın “7…
İstanbul 8. İdare Mahkemesi, Bayrampaşa Başkanvekili seçimlerine dair AKP'nin başvurusu hakkında olumlu karar verdi. CHP'nin…