Reklam
Kategoriler: Medyaz-kutu-2

‘İyice sık! İyice sık poşeti!’

Reklam

Öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın cesedinin nerede olduğuna ilişkin muamma günden güne büyürken, Habertürk yazarı Sevilay Yılman cinayeti detaylarına ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Kaşıkçı’nın cesedinin bulunamayacağını, zira cesedinin parçalara ayırıp asitlerle veya başka kimyasallarla yakıp profesyonelce buharlaştırıldığı öne süren Yılman, devletin elinde bulunduğunu belirttiği ve CIA Başkanı Gina Haspel’e de dinletildiği iddia edilen ses kaydına göre Kaşıkçı’nın son sözlerini aktardı.

Yılman’ın yazısında o bölüm şöyle:

Aslında bu kayda dair çok şey yazıldı çizildi. Hem Türk hem de dünya medyasında bu kayıttan bazı detaylar aktarıldı. Mesela merhumun boğularak öldürülmesi ve sonra da cesedinin parçalara ayrılması gibi…

Devletin elinde olduğu bilinen ses kaydı bir gün kamuoyuyla paylaşılır mı bilmiyorum ama bizzat o kaydı dinleyen haber kaynaklarımdan öğrendiğim, bilinmeyen birkaç kan dondurucu bilgiyi bugün paylaşmak istiyorum sizlerle.

Öldürüldüğü odanın Konsolos Muhammed Uteybi’nin makam odası olduğu ve merhumun odaya girer girmez boğularak öldürüldüğü zaten yazıldı önceden.

Peki görüntüsü olmamasına rağmen sadece bir ses kaydı ile nasıl anlaşılabildi Kaşıkçı’nın poşetle boğularak öldürüldüğü?

Elbette ki kayda geçen konuşmalardan…

Odadakilerden biri ansızın Kaşıkçı’nın ağzını eliyle kapatıyor. Bunun böyle olduğu da rahmetlinin, “Yapmayın! Ağzımı kapatmayın çünkü astım hastasıyım!” şeklinde bağırmasından anlaşılıyor.

Sonra o bağırtıların bir anda kesilmesi ama buna rağmen tüm gücüyle karşı koymaya çalışırken yine odadakilerden birinin Kaşıkçı’yı boğma görevi verilene, “İyice sık! İyice sık poşeti!“ demesinden…

O BAVULLARI KENDİLERİ Mİ GETİRDİ?

Toplam 7 dakika boğulmamak için çaba sarf eden Kaşıkçı’nın öldüğüne tam olarak emin olan caniler adamcağızın cansız bedenini boylu boyunca yere seriyor. Bu arada içlerinden biri -ki bu kişinin Suudi Arabistan Adli Tıbbının başında olan S. Muhammed Al Tubaigy olduğu anlaşılıyor- şöyle diyor: “Bayağı da uzunmuş bu ama sorun değil, hakkından gelirim!”

Sonra da Suudi Arabistan’dan gelirken yanında getirdiği ve hâlâ ne olduğu bilinmeyen aletle cesedi parçalamaya başlıyor. Bu esnada da odadaki diğer Suudilere ‘müzik’ dinlemelerini tavsiye ediyor.

Ve yaklaşık 20 dakika süren parçalama işlemi bitince önce poşetlere, sonra da 5 adet olduğu tahmin edilen bavullara konuluyor.

(Bu arada şu kritik bilgiyi de paylaşım değerli okurlarım. Daha önce söz konusu bu bavulların Kapalıçarşı’dan alındığı yazılmıştı. Ancak kaynaklarım bu bilginin kesinlikle doğru olmadığını söylüyor. Çünkü bavulların nereden satın alındığına dair çok geniş çaplı bir araştırma yapılmış İstanbul’da ancak herhangi bir şey bulunamamış. Kaynağıma göre cesedin yerleştirildiği bu bavulları Suudiler İstanbul’a gelirken yanlarındaki bavullar içerisinde saklamış olabilirler.)

Ve saat 15.00 gibi odadan çıkıyor katiller, ellerinde Kaşıkçı’yı taşıyan bavullarla birlikte…”

Bu haber en son değiştirildi 31 Ekim 2018 12:52 12:52

Reklam

Önceki Haberler

AKP’li vekilden boğazda kaçak villa

AKP'li vekil Ayhan Gider’in Çanakkale Boğazı’nı gören villasının kaçak olduğu ortaya çıktı. Gider yaptığı açıklamada,…

29 Nisan 2024 09:20

AKP kulislerinde seçimin faturası kesilecek iddiası

Yarın gerçekleşecek olan seçim sonuçlarının değerlendirileceği AKP MYK'de, bazı isimlerin görevden alınacağı iddia edildi. Kulislere…

29 Nisan 2024 09:15

Mehmet Uçum’dan yeni anayasa mesajı

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yeni anayasa ile ilgili paylaşım yaptı. Van'daki irade gaspıyla ilgili paylaştığı…

29 Nisan 2024 09:00

Tepkilerin odağındaki MEB yeni müfredatı savunmak için herkesi desteğe çağırdı

MEB, tartışmalı içeriği itibarıyla kamuoyunda tepki çeken müfredat değişikliği için 'Karşı kampanya' başlattı. İl ve…

29 Nisan 2024 08:30

İzmir Tabip Odası’nın yeni yönetimi belli oldu

İzmir Tabip Odası, iki gün süren olağan genel kurun ardından yeni yönetimini belirledi. Tabip Odası…

28 Nisan 2024 23:49

Özgür Özel’in 1 Mayıs kefaleti…

Biri büyük kalabalıklardan korkuyor; diğeri soldan, sosyalist düşünceden, emekçilerin eşitlik mücadelesinden, kendisinin de eleştirilmesinden korkuyor.…

28 Nisan 2024 14:03
Reklam