TBMM’deki 4 siyasi parti grubu, ABD Hazine Bakanlığının iki bakana yönelik yaptırım kararını ortak açıklama yaparak protesto etti.
AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve ‘İYİ Parti’ Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu imzalarıyla yayımlanan ortak açıklama, “ABD’nin tehditlerine halkımızın ortak dayanışması ve kararlılığı ile ‘hayır’ diyoruz” başlığıyla duyuruldu.
Açıklamada, ABD yönetiminin bir süreden beri Türkiye’ye yönelik dostluk, müttefiklik, ortak NATO üyeliği ile olduğu kadar ülkeler arası ilişkilerin uzun yıllar boyunca teşekkül etmiş değerleri bakımından da kabul edilemez tutum, beyan ve politikalarla yürüttüğü siyaseti ve nihayet bunun akıl ve mantık dışı son halkasını teşkil eden “Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik Hazine Bakanlığı eliyle yürürlüğe koyduğu yaptırım kararının şiddetle protesto edildiği” vurgulandı.
Bu tür uygulama ve tehditkar beyanların Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerde ortaya çıkmış sorunları çözmeye yardımcı olmadığı gibi ayrıca bunlara yeni sorunlar ekleme niteliği taşıdığı belirtilen açıklamaya, şöyle devam edildi:
“Bilindiği gibi 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye’ye yönelik alçak darbe teşebbüsünün mimarı, baş suçlusu Fetullah Gülen uzun yıllardan bu yana ABD’de oturmaktadır ve iadesine ilişkin hukuk temelindeki her türlü girişim adeta bir duvara çarpmış gibi hiçbir sonuç doğurmamıştır. ABD, sınır komşumuz olan Suriye’de Türkiye karşıtı terör gruplarıyla askeri ilişkiler içindedir ve bunların Türkiye için taşıdığı tehdit ve tehlikeyi hiçbir şekilde dikkate almadığı gibi adeta bile isteye bu politikaya yatırım yapmaya devam etmektedir. Öte yandan, Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığını ve gücünü olumsuz şekilde etkileme yönünde çeşitli sınırlama girişimlerinin yine ABD iç iktidar mekanizmalarında tehditkar bir şekilde gündeme taşındığı görülmektedir.”
Açıklamada, bütün bunlar ortadayken Türkiye’deki bir casusluk davasına ilişkin yargılama bahane edilerek Türkiye’yi sıkıştırma ve Amerikan kararları istikametinde davranmaya zorlama amacı güdüldüğüne dikkat çekildi.
Ortak açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Sürece İçişleri ve Adalet Bakanları’nın eklenmesini ve örneği görülmemiş bir şekilde iki bakanın şahsında doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının ve kurumlarının hedef alınmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi, bu karar sahiplerini iki ülkenin ortak çıkarları için en ciddi düzeyde sorun doğurma kapasitesinde gördüğümüzü, bu tür yol ve yöntemleri Türk halkının onur ve vakarıyla reddettiğimizi, bu yönde atılmış ve atılacak her tür adıma karşı milletimizin ortak kararlılığını ve dayanışmasını ifade ettiğimizi, icra organının uluslararası mütekabiliyet çerçevesinde gereken karşılığı vermesinin hak olduğunu kamuoyuna duyururuz.”
Bu haber en son değiştirildi 2 Ağustos 2018 10:03 10:03
İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…
Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…
Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…
Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…
Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…
247 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barım, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazı sonucu yeniden tutuklanacak.