AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, partisinin iktidarıyla birlikte devletin ortağı haline getirilip “ne istediyse verilen” Gülen cemaatiyle ilgili olarak kendisini ve AKP’yi aklamak için 75 milyon vatandaşı suça ortak etmekten çekinmedi.
Yerel seçim öncesi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için de en çok adı geçenlerden biri olan Özhaseki, N Gazete‘den Nuray Başaran’ın sorularını yanıtladı.
Kendisiyle ilgili Kayseri’de ‘FETÖ’den tutuklanan işadamlarının “Gülen’e bizi Özhaseki götürdü. Biz içerdeyiz o niye dışarıda?” diye sorduğunun ve yargı aşamasında da ‘FETÖ Borsası’nda başrol oynadığı iddiasının hatırlatılmasına yanıt veren Özhaseki “Ne münasebet, ben FETÖ davaları başladığında bir tek gün bir tek saniye, ne bir emniyet müdürünü, ne bir savcıyı aramış bir Allah’ın kuluyum. Kendi hallerine bıraktık. Bunun dışında hiç kimse bunu söylemeyez. Hakikaten bunları söyledikleri zaman canlarına okurum onların.” ifadelerini kullandı.
“HADİ BİR ALLAH’IN KULU ÇIKSIN” DEDİ, ÇARK ETTİ
Kayseri’de belediye başkanlığı yaptığı dönemde cemaatle ilişkisi sorulan Özhaseki, cemaate 25 yıllık belediye başkanlığı hayatında 1 milimetre arsa vermemiş tek insan olduğunu öne sürerken “Hadi bunu yiğitçe söyleyen bir adam çıksın. Yani ‘FETÖ’ye 1 milimetre arsa vermedim diyen Allah’ın kulu çıksın da göreyim. Çok azdır.” diye konuştu.
Bunun üzerine Başaran “Her belediye başkanı verirken siz vermediniz. Bugünleri o zamandan gördünüz mü? İkinci sorum; Belediyelerin büyük çoğunluğu AK Partili olduğuna göre…” diye sorunca Özhaseki çark ederek, “Yoo tam tersine. Tam tersine. Bakın şimdi hiçbir arkadaşımı zan altında bırakmak istemem. Bu sözümü kendi konumumu teyit için söyledim. Yoksa hiç kimseyi zan altında bırakmak için asla söylemiyorum böyle birşeyi.” dedi.
“ÖRGÜT OLUNCA UYARDIM”
Cemaat’in Kayseri’deki durumunu ve ilişkini kesme sürecini de anlatan Özhaseki, “İstikbal grubu ve çevresinde oluşan organizedeki zengin bir grup, özellikle FETÖ ile içli dışlı olmuşlardı. Bunların içli dışlı olmalarının sebepleri, ilk anda çocuklarını okutmak yardım etmek vesaire diye başladı. Fakat daha sonra bunları uyardığımız halde (örgüt konumuna geldikten sonra) 2014 Martta biz seçimlere girdik. 2013 sonundan itibaren de bunların yüzleri ortaya çıkmaya başladı. Ki Mart seçimlerinde de zaten cephe alıp, karşıda hangi parti güçlüyse oraya çalıştı bunlar. Böyle bir yapı vardı. Başlarındaki arkadaşı çağırdım ve ‘bak siz yardım etmek niyetiyle buraya gelip gidiyorsunuz ama burası bir örgüt haline dönüştü ve bunu herkes gördü, ne olur ilginizi kesin’ dedim. Bunu televizyonlarda 3-4 kez anlattım.” ifadelerini kullandı.
“NE OLUR HACI…”
Cemaatin işadamı ayağının en önde gelenlerinden biri olan ve şu an ‘FETÖ’den tutuklu bulunan Hacı Boydak’a da o dönem “İslami bir cemaatse insanları niye dinler? Niye insanların özeline girer bantlar koyar? Niye MİT tırları çevrilip Türkiye dışarıya şikayet edilir? Niye sınav soruları çalınır, fakir fukaranın hakkı niye yenir? Bunun hangi kitapta, hangi dinde yeri var?” gibi 10 tane soru sorduğunu belirten Özhaseki “Gözüne baktım. ‘Ne olur Hacı bunları bir düşün, bak şuradan yakanı kurtar’ dedim.” diyerek rica ettiğini söyledi.
Daha sonra ikinci görüşmelerinde ise Boydak’ın “Ben devam edeceğim.” dediğini aktaran Özhaseki, “Peki benim sana yapacak birşeyim kalmadı Hacı” dediğini ve o günden sonra irtibatının tamamen kesildiğini öne sürdü.
“75 MİLYON GÖRÜŞÜYORDU BUNLARLA”
Özhaseki, AKP’nin cemaatle ortaklığını savunmak için “2013’ün sonuna kadar STK iken 81 milyonun herhalde 75 milyonu görüşüyordu bunlarla. Ya merhaba diyordur, ya çocuğunu göndermiştir okullarına veya yardım etmiştir kurban vermiştir.. vs. vs.” dedi.
Bu haber en son değiştirildi 18 Kasım 2018 22:51 22:51
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…