Yandaştan ibretlik Metin Akpınar dönüşü: Erdoğan hedef alınca silip saldırdı, Manifesto yakaladı…

Geçtiğimiz Cuma akşamı Halk TV’de yayınlanan “Halk Arenası” isimli programa konuk olan usta oyuncu Metin Akpınar, burada sarfettiği sözlerle önce AKP medyası ve sosyal medyadaki AKP’li hesaplar, sonra da AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından hedef haline getirildi.

Erdoğan DEİK Toplantısı’nda patronlara seslenirken sözü Akpınar’ın konuşmasına getirip “Beni ipe götüreceklermiş. Bunu sanatçı görünümü altındaki müsveddeler yapıyor. Yahu senin her yerin sanatçı olsa ne yazar. Beni ipe götüreceklermiş. Biz şahadete inanmış insanlarız. Bunlar sanatçı müsvettesi. Bunun bedelini ödeyecekler. Kalkacaksın sen bu ülkenin Cumhurbaşkanını ipte sallandıracaksın. Bunlar sanatçı müsveddesi yargıya gitsinler bunun bedelini ödesinler.” dedi.

Bu sözlerin ardından da hem Akpınar, hem de programın diğer konuğu Müjdat Gezen hakkında soruşturma başlatıldı.

AKPINAR NE DEDİ?

77 yaşındaki oyuncu, programda sunucu Uğur Dündar’ın sorusu üzerine Türkiye’nin gidişatına ilişkin değerlendirmede bulunurken Eugène Ionesco’nun “Gergedan(lar)” isimli oyunundan örnek vermişti. Usta oyuncu, hedef haline getirilmesine yol açan sözlerinin ilk kısmını da burada sarfetti. AKP medyasına göre Akpınar burada AKP’yi “iç savaş”la ve “ölüm”le tehdit etmişti. İşte Akpınar’ın konuşmasında o kısım:

“Hitler iş başına geldiğinde, faşizmin ayak sesleri gelirken Eugène Ionesco ‘Gergedan’ diye bir oyun yazdı. Biz de o oyunu oynadık. Paris’te bir bistroya bir adam koşarak girer. ‘Bir gergedan kovaladı beni evden buraya kadar’ der. Kafedekiler dalga geçerler, ‘Afrika gergedanı mıydı Asya gergedanı mıydı? Tek boynuzlu muydu çift boynuzlu muydu? Hadi canım sen de öyle şey olur mu!’ filan diye. Fakat gergedanlar giderek artarlar. Bir süre sonra o sevimsiz gergedanlar için güzel sözler söylenmeye başlar. ‘Canım çok da kötü hayvanlar değil bunlar. Rengi de böyle hâkimsi, bir de çok güçlüler kuvvetliler maaşallah girdikleri her yeri dağıtıyorlar.’ filan diye. Önce bünyelerinde sindirmeye başlarlar, sonra da gergedanlaşmaya başlarlar. Giderek herkes gergedan olur. Sonunda Bérenger, sevgilisi Daisy’i de gergedan ortamında gönderdikten sonra ‘Ben insanım! İnsan doğdum ve insan kalacağım!’ diye haykırır. Şimdi bizde de gergedanlar yalnız faşizmin ayak seslerini anlatan postallı gergedanlar değil, köktendincilik, etnik kimlikçilik ve onların bazı kollarıyla müthiş bir gergedan nesli büyüdü. Kargaşayı da bölünmeyi de polarizasyonu da maalesef bunlar yapıyor. Bunları insanlığımıza sahip çıkarak safdışı etmek zorundayız başka çaremiz yok diye düşünüyorum. Eğer bu polarizasyon böyle giderse bırakın hak aramayı Allah göstermesin iç savaşa kadar gideriz.”

“Eğer patolojisi yoksa, bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri rejim demokrasidir. Bu polarizasyondan kurtulmamızın tek çaresi de demokrasidir. Oraya ulaşabilirsek biz bu işinden kavgasız dövüşsüz çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmde karşılaşıldığı gibi belki liderini ayağından asarlar, mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonları yaşayabilirler. Ama bize yazık olur, biz harap oluruz. Onun için de bizim direnmemiz gerekir. ‘Bu direnci gösteriyor muyuz?’ derseniz, ben çok gösterdiğimiz kanaatinde değilim.”

ATATÜRK’Ü ANLATTI, ‘DARBE’ ÇIKARDILAR…

Yandaşların programda Akpınar’ı hedef gösterdiği ve “darbe” çağrısı yapıldığını ikinci konu ise, oyuncunun Atatürk’le ilgili daha önce söylediği “Atatürk’ün iyi bir asker, iyi bir devlet adamı, iyi bir lider olmasından daha önemlisi iyi bir bilim insanıydı.” sözlerinin hatırlatılması sonrası yaptığı açıklamaydı.

Akpınar programda Dündar’ın isteği üzerine bu sözüne açıklık getirirken “Mustafa Kemal çok iyi bir stratej. Bolşevik olmadığı halde bolşevizmi gösterip İstiklal Savaşı’nda Ruslardan yardım alan bir stratej. Onun dışında kim Rusya’ya döndüyse iktidardan gitti. Adnan Menderes bir ay sonraya randevu almıştı, ihtilal oldu. Süleyman Demirel aynı şekilde kuzeye döndüğü zaman ihtilal oldu. Bakalım darısı kimin başına…” ifadelerini kullandı.

Metin Akpınar’ın bu sözleri üzerine A Haber’den Takvim’e, Güneş’ten Akşam’a kadar AKP medyası ile birlikte sosyal medyada çok takipçisi bulunan AKP’li hesaplar el birliğiyle Akpınar’a yönelik hücum başlattı. Ekonomik krizin yükünün emekçilerin sırtına yüklendiği ve yoksullaşmanın arttığı bu dönemde gündemi lehine çevirmek için fırsat kollayan Erdoğan da beklendiği üzere konu üzerinden derhal “mağduriyet” ipine sarıldı.

AA MUHABİRİ AKŞAM SAVUNDU, SABAH SALDIRDI

Metin Akpınar’a yönelik toplu saldırı iki gündür devam ederken, AKP’nin borazanı Anadolu Ajansı’nda görev yapan bir muhabir şaşırtıcı şekilde aksi bir konum almıştı. Metin Girgin isimli muhabir, Akpınar’ı savunmuş ve videonun tamamı izlenmesi halinde gerçeğin anlaşılacağını yazmıştı:

Aynı Girgin bugün ise Erdoğan’ın konuşmasından sonra bir başka paylaşımda bulunup, “Metin Akpınar demokratlığını kapıda bırakıp, salondaki şakşakçıların ortamına uymuş. Tribüne oynamış. Yazık!” diyerek Akpınar’ı hedef alan koroya katıldı.

Yandaş muhabir, daha önce yazdığı tweet’leri de eşzamanlı olarak sildi.