Ekonomik kriz ve sermaye odaklı ekonomik politikalarla birlikte işsizlik oranlarında cumhuriyet tarihinin en büyük rakamlarına ulaşılırken mahkemelere açılan işe iade davaları da arttı. İşe iade davalarında patronların işçilere dava kaybettirdiği bir detay ise dava dosyalarında açığa çıktı.
Buna göre patronun işçiye yaptığı iş akdinin feshi bildiriminde, iş akdinin fesih edildiği ve bir ay sonra işi bırakması isteniyor. Veya, işçiye yapılan fesih bildiriminde, sözleşmesinin bir ay sonra fesih edileceği belirtiliyor. Haksız fesih karşısında işçiler de hukuk mücadelesi başlatarak işe iade davası açıyor.
Burada ise patronun ‘tarih’ oyunu devreye giriyor. Buna göre, fesih bildiriminde ileri bir tarihte iş akdinin fesih edileceği yazılması ve bu durum işçiye bir ay önce tebliğ edilmesi durumunda Yargıtay da patronun lehine olacak şekilde davranıp tebliğ tarihini kabul ediyor. İşçi, iş akdinin fesih edildiği tarihten sonraki bir ay içinde değil, işten atılacağının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde dava açmak zorunda. İşçi davasını bu süre içerisinde açmadığı takdirde ‘geciktiği’ gerekçesiyle davayı kaybediyor.
Habertürk yazarı Yasemin Güneri köşesinde bu durumu şu örnekle anlattı:
“Örneğin 5 yıllık kıdemi olan bir işçi 16.04.2019 tarihinde, iş akdinin 04.06.2019 tarihinde fesih edileceği kendisine bildirildiğinde, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren (yani halen çalışırken) 16.05.2019 tarihine kadar işe iade davası açmak üzere arabulucuya başvurmadığı takdirde dava açma süresini kaçırmış ve işe iade dava açma hakkını kaybetmiş olacak. İşçi en son işe gittiği günü değil, kendisine iş akdinin feshedileceğinin bildirildiği tarihi dikkate alarak 1 ay içinde arabulucuya gitmek zorunda. İşçi eğer tebliğ tarihi yerine işten ayrıldığı tarihten sonraki ay dava açarsa kaybedecek.”
Güneri, konuyla ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin verdiği emsal karardaki görüşleri de, ‘yerel mahkemeler için yol gösterici’ nitelikte olduğunu belirterek köşesine taşıdı:
“Somut uyuşmazlıkta davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin 05/10/2011 tarihi itibariyle feshedileceğinin 06/09/2011 tarihinde davacıya işçiye bildirildiği, davanın ise 03/11/2011 tarihinde açıldığı, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı anlaşılmaktadır. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.”
Bu haber en son değiştirildi 20 Temmuz 2019 09:29 09:29
Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetinin davasında abla Selma Ateş’e saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt,…
Ali Yerlikaya bakanlığının bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Muhalefet milletvekilleri kadın cinayetleri ve KADES uygulamasına…
AKP’li İzmir Menemen Belediyesi’nin 2023’te bir ay içinde 40’a yakın konser ve etkinlik yaptığı ortaya…
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…